Kondom en yaygın olarak kullanılan doğum kontrol yöntemiyken, pek çok kişi bireysel tercihler sebebiyle kondomu tercih etmeyebiliyor. Erkekler için doğum kontrolü amaçlı yapılan cerrahi müdahaleler de üremeyi engelliyor. Bu durumda doğum kontrolünde kadınların kullanımına sunulan haplar tek çare olarak görülüyordu. Ancak bu hapların kadın bedeninde sıkıntılara yol açtığı da biliniyor. Regl düzensizliği ya da haplar sebebiyle oluşan çeşitli sıkıntılar, bazen hapların doğru korumayı sağlamaması gibi olaylar da sık görülen istenmeyen durumlardan.
Hal böyleyken Japon bilim insanları erkeklerin kullanabileceği bir hap geliştirerek, doğum kontrolünde yeni bir sayfa açmayı planlıyorlar. Osaka Üniversitesinde yapılan deneylerde erkeklerin üreme özelliklerini kontol edebilecekleri haplar geliştirdiler. Fareler üzerinde yapılan testlerde başarılı sonuç veren haplar aslında rastlantı üzerine keşfedildi.
Cyclosporine A ve FK506 adı verilen iki tür kimyasal madde, organ nakli sonrasında yeni organı reddeden vücutları kontrol altına almak üzere hastalara yıllardır veriliyor. Bu iki ilacın yeni organların vücutla uyumlu çalışabilmesi için yardımcı olduğu sanılıyordu ki ilginç bir yan etkisinin olduğu görüldü!
Erkeklerde spermlerin üretkenliğini yaklaşık bir hafta boyunca engelliyordu! Spermlerin kadın yumurtasını delebilmek için sahip olmaları gereken özelliklere doğrudan etki eden bu ilaçlar, vücudun bir hafta boyunca ürettiği spermleri bir anlamda “sakat bırakıyor”. Erkeğin vücuduna herhangi bir yan etkisi görülmeyen, hormonlara da negatif etkisi bulunmayan ilaçların cinselliğe de ket vuran bir yan etkisi yok. Sadece spermlerin üreme becerisini yok eden ilaçların etkisi bir hafta sürerken araştırmacılar 4-5 gün için kesin sonuç altıklarını bazı testlerde bir haftaya kadar korunma sağladığını gördüklerini söylüyorlar.
İlaçları aldıktan sonra yaklaşık bir hafta boyunca girdiği ilişkilerde çocuk sahibi olamayacak olan erkek, bir hafta sonra ilacın etkisinin geçmesinin ardından yeniden üretken olabiliyor! Araştırmacılar ilaçların üretkinliğe uzun vadedeki etkilerini gözlemledikten sonra herhangi bir olumsuzlukla karşılaşılmaması halinde ilacın satışının başlayabileceğini belirtiyorlar.
Kaynak Radikal