Festival Başkanı Prof. Dr. Gülseren Güçhan, Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Yaprak İşçibaşı ve Festival Yönetmeni Yrd. Doç. Dr. S. Serhat Serterin katıldığı toplantı ile festivalin içeriğinden, ödül alacak isimlerden ve festivalin sürekliliğinin 14 yıldır başarıyla nasıl korunduğundan sözedildi.
Festivalin, açılış töreni yarın (3 Mayısta) yapılacak. Her yıl Eskişehir Uluslararası Film Festivali, Türk sinemasına emeği geçmiş insanlara onur ve emek ödülleri veriyor. Bu yıl, Türk sinemasının unutulmaz jönlerinden Ediz Hun ve aynı şekilde sinemamızın çok değerli oyuncusu Selma Güneri onur ödüllerini alacak.
Sinemanın emek ödülleri ise yazdığı senaryolarla Guinness Rekorlar Kitabına giren Safa Önalın ve unutulmaz film müzikleri yapan Cahit Berkayın olacak. Bu festival, aynı zamanda filmlere değil ama sinema üzerine düşünüp yazanlara, araştıranlara da ödül veriyor. Yani festivalde sinema kitabı ve sinema makalesi yarışması da açılıyor.
Sinema kültürüne katkı ödülleri adı altında düzenlenen bu yarışmada seçici kurul tarafından en iyi sinema kitabı ve en iyi sinema makalesi de seçildi. Bunun yanında sinema kültürüne katkıları çok olduğu düşünülen, televizyonda yayınlanan sinema programları ve internetteki sinema dergileri de festivalle ödüllerine kavuşuyor. Yarışmanın kazananları ise sahip oldukları ödülleri açılış töreninde alacaklar.
Sabır ve emekle yoğrulan bir festival
Festivalin tanıtım filmi ile başlayan toplantıda, Gülseren Güçhan "Az önce birbirinden güzel görüntüler izlediniz. Bu güzel filmler 14. Uluslararası Eskişehir Film Festivalinde sinemayı seven herkesi bekliyor. Bu festival, Anadolu Üniversitesinin güvenli çatısı altında uzun yıllardır süren; sabır, emek ve yoğun çabalarla bugüne getirdiğimiz bir festivaldir. Bizim hikâyemizi daha önceden aramıza katılanlar bilirler, sekiz filmlik mütevazı bir programla ortaya çıkan bu gösterinin, 14 yıldır sürekliliğini koruması büyük bir başarıdır. Çünkü güzel hevesler, hayaller başlar ama devamını getirmek çok zordur ve biz 14 yıldır buradayız." diyerek, festivalin gelişim sürecine değindi.
Biz bu kadar zahmetli bir işi neden yapıyoruz?
Prof. Dr. Güçhan "Gerçekten zaman zaman kendimize soruyoruz. Biz bu kadar zahmetli bir işi neden yapıyoruz? Çünkü kriz anları var ve bu, çok fazla ayrıntısı olan bir iş. Filmler yurt dışından geliyor, çevirileri yapılıyor ve kitaplar hazırlanıyor. Bence bu sadece bir tek kelime ile açıklanır; Tutku. Tutkuyla benimsediğimiz, çocuğumuz gibi sahiplendiğimiz bir iş. Öylesine seviyoruz ki, her türlü zahmetine katlanıyoruz. Tıpkı çocuk yetiştirir gibi." diyerek, festivalin temelinde tutku olduğunu vurguladı.
Sadece sinema var
Bundan sonraki senelerde, festivalin daha kapsamlı bir hale gelmesini amaçlayan Prof. Dr. Güçhan "Türkiyede yapılan festivaller içinde Eskişehir Film Festivalinin saygın bir yeri var. Çünkü bir üniversite kimliği taşıyor ve burada gerçekten, sinema adına bir şeyler yapılıyor. Sadece iyi film seyrediliyor, filmler üzerine konuşuluyor, yapılan atölyelerde sinema bilgileri derinleşiyor ve pekişiyor. Yani bir hafta boyunca burada sadece sinema var." dedi.
Güçhan, festivalin samimiyetini şu sözlerle dile getirdi: "Bu keyifli bir film festivali ve gelen konuklarımızda bunun farkındalar. Burada samimiyet var. Samimiyetle sadece sinema konuşuluyor. Tabii filmi üreten insanların, yönetmenlerin ve oyuncuların bu durum çok hoşuna gidiyor. Özellikle gençler, ürettikleri şeyleri gelen konuklarla paylaşmanın sıcaklığını yaşıyor."
Açılış filmini kaçırmayın
Yrd. Doç. Dr. Serter festivale dair açıklamasını "Gerçekten bu sene çok uzun ve zahmetli bir program seçimi yaptık ve sonunda içimize sinen bir tablo ortaya çıktı. Yaklaşık otuzun üzerinde uzun metraj, kırkın üzerinde de kısa metraj filmimiz var. Bunların 30a yakını yabancı filmlere, geri kalanı da yerli filmlere ayrılmış durumdadır. Seçimimzi yaparken olabildiğince Türkiyede, mümkünse Eskişehirde vizyona girmemiş, girmişse de en azından yapımcılarının, oyuncularının festivalimize katılma olanağı olan filmleri seçiyoruz. Özellikle açılış filmimizi, kesinlikle kaçırmamanızı öneriyoruz. Can Dostum isimli açılış filmi Türkiyede 11 Mayısta gösterime girecek olan ve Fransada şu an bizdeki Fetih filmi gibi aylardır gişe başarısını sürdüren bir film. Herkesin çok beğeneceği tarzda bir film olan Can Dostum insanlarda güzel bir duygu seli oluşturacak." şeklinde dile getirdi.
Habertürk