Aramice yazılı ve 1500 yıllık olduğu iddia edilen eser, 32 sayfa. Altın yaldızlarla siyah ceylan derisi üzerine yazılan eserin kapakları da deri kaplı tahta. Bazı sayfalarında çevresine ışık saçan haç işaretleri dikkat çekiyor. Eserin dilinin Aramice olma ihtimalinin yüksek olduğuna dikkat çeken Etnografya Müze Müdürü Mehmet Yücel Kumandaş, şunları söyledi: “Aramice uzmanı değilim ancak daha önceki Aramice eserlerle karşılaştırdığımız zaman ciddi bir benzerlik var. Eserin yıllardır tartışılan Barbanas İncili olma ihtimali de var, sahte olma ihtimali de var. El yazması olduğu için kayıt altına alınan bir eserdir. İncelemeyi Kültür ve Turizm Bakanlığı uzmanları yapacak.”
Cildli 52 sayfadan oluşan İncilin içinde yazının dışında çok sayıda figür ve simge de bulunuyor. Deri üzerine yazılan İncil sayfalarının sadece ön yüzünde yazı var. Arka yüzleri boş bırakılan İncilde Hıristiyanlıkta son derece önemli yer tutan Hz. İsa ve havarilerin “Son yemek” resmi de bulunuyor. Resimde Hz. İsa, 12 havarisiyle birilkte yemek yiyen. Havariler Hz. İsanın hemen arkasında betimlenmiş. Önlerinde ise bir yemek masası ve masanın üzerinde bardak ve ekmek bulunuyor. Tarihi İnciltek dikkat çeken figürlerden bir diğeri ise Hz. İsanın çarmıha gerilişi.
Figürde Hz. İsayla birlikte başka bir kişi için hazırlanan çarmıh ve Romalı olduğu tahmin edilen bir asker bulunuyor. Bugünün haberine göre, Etnografya Müzesine teslim edilen İncilde haç işaretiyle birlikte güneş simgesi de yer alıyor. Yine İncilde bir mağara ve büyükçe bir kaya resmedilmiş. Bunların da Hz. İsanın mezarı olduğu tahmin ediliyor. İncilde ayrıca kral figürü de bulunuyor.
SON AKŞAM YEMEĞİ
Hz. İsa’nın havarileriyle son kez bir araya gelmesi, Leonardo da Vinci’nin ‘Son AkşamYemeği” tablosunda böyle resmedilmişti. Yakın tarihin en fazla satan kitabı “Da Vinci’nin Şifresi” nde de yazarDan Brown bu yemeğe değinmiş, Hz. İsa’nın evlendiğini ve soyunun yürüdüğünü iddia etmişti.Dan Brown ve kitabı bu nedenle Vatikan’ın sert tepkisine yol açmıştı.
JANDARMA İSTİHABARAT YAKALAMIŞ
Kültür- Sanat kulislerini hareketlendiren İncilin Jandarma İstihbarat ekipleri tarafından kimlikleri belirlenemeyen “Yavuz” ve “Hacı” takma adlı şahıslardan yakalandığı, 2000 yılında yakalandığı belirlendi. Buna göre Jandarma İstihbarat elemanları “Zafer” ve “Fatih” kod adlı kişilerle irtibata geçerek önce İncilin CDsini istedikleri öğrenildi. Ekipler daha sonra alıcı gibi davranıp, operasyon gereği İncilin fiyatında anlaşmışlar. Ardından Zafer ve Fatih kod adlı şahıslarla Maltepede buluşan Jandarma istihbarat ekipleri İncili alır almaz gerçek kimliklerini gösterip operasyonu tamamlamışlar. Ancak İncilin gerçek sahibi olan Yavuz ve Hacı kod adlı kaçakçılar durumun farkına vararak kaçmışlar.
MÜZEYE TESLİM EDİLDİ
Etnografya Müzesi’ne nakledilen bin 500 yıllık İncil incelenmek üzere yurtdışına gönderilecek. İncil’in gerçek yaşının ortaya çıkartılması için karbon testi yapılacak. Adli emanette bulunan görevlilerin, İncil’in değerli olması nedeniyle müze görevlilerinin boydan fotoğrafını çektiği ortaya çıktı. İncil’e eşlik eden polisler de güvenlik gerekçesiyle fotoğraflandı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da konuyla ilgili yaptığı açıklamada İncil’in koruma altında olduğunu söyledi.
BARNABAS İNCİLİ NEDİR?
Barnabas İncili, Roma Katolik Kilisesi tarafından yasaklanan incillerden birisi. Asıl adı Yusuf olan, İsanın öğrencilerinden Barnabas tarafından yazıldığı iddia edilmektedir.
Barnabas İncilinde teslis inancı reddedilmiş ve İsanın ilahlığı kabul edilmemiştir. İkinci olarak, Barnabas İncilinde İbrahim tarafından kurban edilmek istenen kişi İsmail olarak gösterilmiştir. Oysaki Hıristiyanlık inancında İbrahımin İshakı kurban etmek istediği benimsenmiştir.
Barnabas İncilinin yasaklanması 325 yılında gerçekleşmiştir. Bazı kişilerin iddialarına göre İznik Konsilinin toplanmasından çıkan karar doğrultusunda teslis inancı resmîyetleştirilip Katolik Kilisesi için o ana kadar yazılan üçyüz farklı İncilden sadece teslis inancını benimseyen dört tanesi kullanılmak üzere seçilerek diğer bütün İncillerin yok edilmesi kararı verilmiştir. Barnabas İncili de bu yasaklanıp yok edilen İncillerin içerisinde bulunmaktadır fakat bu iddia herhangi bir şekilde kanıtlanamamıştır.
Bugün elde mevcut olan en eski Barnabas İncili nüshası, 1709 yılında Prusya Kralının sarayında danışman olarak çalışan Krimerin elinde bulunmuş olup İtalyanca olarak yazılmıştır.
İsanın anadili olduğuna inanılan Aramice kullanılmış olması Barnabas İncilinin en önemli özelliğidir. Vatikan tarafından “apokrif” incil olarak tanımlanmaktadır; yani varlığı kabul edilen ancak içeriği Vatikan tarafından kabul edilmeyen inciller sınıfındadır. Kaynak: Vikipedi
ERTUĞRUL GÜNAY AÇIKLAMA YAPTI
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Papa 16. Benediktusun, Ankara Adalet Sarayındaki adli emanette bulunan İncili incelemek istediği iddiasına ilişkin, İncilin başka bir ülkeye, başka bir topluluğa, başka bir yere nakledilmesi konusunda şu ana kadar bize ulaşmış herhangi bir talep yok. Böyle bir talep olsa bile hemen götürüp verecek halimiz yok dedi.
2015 Konaklama ve Ağırlama Sektörü Vizyonu toplantısı sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Günay, Papa, Ankara Adalet Sarayındaki adli emanette bulunan İncili incelemek için haber göndermiş. Ne söyleyeceksiniz? sorusu üzerine, bu haberin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Günay, Ankara Adalet Sarayındaki adli emanette bulunan İncilin rivayetlere göre 1500 yıl öncesine dayandığını belirterek, şunları kaydetti:
En eski İncillerden biri. Hz. İsanın konuştuğu dilde Aramice yazılmış tespitlerimize göre. İncilin, Ankara Adliyesinden bir operasyon sırasında müzeye aktarılması gerektiği anlaşılmış ve bize gelmiş. Bize geleli henüz çok kısa bir süre geçti. Şu anda Ankarada fotoğraf çekimi için basın mensuplarının görmesine açtık, ama birkaç gün sonra vitrinden alıp rehabilite etme ihtiyacımız var. Bakım onarım gerektiriyor. İncilin başka bir ülkeye, başka bir topluluğa, başka bir yere nakledilmesi konusunda şu ana kadar bize ulaşmış herhangi bir talep yok. Basında yer alan bir haber, umarım doğru çıkmaz. Böyle bir talep olsa bile hemen götürüp verecek halimiz yok. Şu anda İncil bizim kayıtlarımızdadır, envanterimizdedir, Etnografya Müzesindedir. Bakımı ve onarımını yaptıktan sonra kutsal emanet olarak gereken saygıyı, sevgiyi ve ilgiyi göstererek, bunu dünyanın görmesini sağlamaya çalışacağız.
HT GAZETE / Refika KARABACAK- ANKARA