Sanatçıların iletişim danışmanı Özgür Arasın Asmalımescitte yeni bir mekan açacağını duyduğumda açılmadan gitmek, hazırlıkları görmek istedim. Mekan dün akşam açıldı. Ben ise Perşembe günü oradaydım. Pera Palasın tam karşısında bulunan eelenceden içeri girdiğimde hummalı bir çalışma vardı. Kablolar çekiliyor, bir yandan temizlik yapılıyor, bar yerleştiriliyor, herkes büyük bir heyecanla büyük eğlenceye hazırlanıyordu. DJ kabininde tabuları yıkan Mehmet Teoman, her şeyle birebir ilgileniyor, elinde fotoğraf makinesi olan int(11)eni sonsuzlaştırıyordu. Zaman zaman da üst katta bulunan kabinine tırmanıyor, etrafı kolaçan ediyordu.
Sonra kapıdan Özgür Aras girdi. En eğlenceli, biraz da yorgun haliyle eserine göz attıktan sonra konuşmaya başladık. Özgür, yıllar önce İzzet Çapayla yine bir mekan işine girmişti. Sonra yoğunluktan bir süre ara verdi. Yeniden bir yer açma fikri belirdiğinde dedi ki, Burası benim gibi bir yer olmalı. İçinde arabeski, kokoşluğu, aşkı taşımalı… Mekanı tuttu, birlikte yürüyeceği arkadaşlarını seçti. İşletmesini Ogün Canaya verdi ki, aslında bir görsel dizaynır olan Ogün, o sevimli logoyu da çalıştı.
FİYATLAR CEP YAKMAYACAK
Peki kim çalacaktı? Hiç düşünmedi Özgür Aras… Ağzından çıkan ilk isim Mehmet Teoman oldu. Haftanın iki günü, yani çarşamba ve perşembe günleri Mehmet Teoman çalacak mekanda. Pazartesi günleri kapalı olacak, diğer günler ise yine Teomanın yetiştirdiği İlkay ile çalışacaklar.
Mekan Türkçe müzik sevenler için bulunmaz nimet. Çok nadir yabancılar da çalacak. Tabii ki Mehmet Teoman olur da Gilbert Becaud olmaz mı, o da olacak. Geçmişten günümüze Türkçe parçalar eelencede yeniden hayat bulacak.
Özgüre soruyorum. Sen burayı kimin için açtın? Kim gelecek buraya? Asla ayrım yapmayı düşünmediğini söylüyor. O burayı eğlenmek isteyen herkes için dizayn etti.
Peki ya ne içeceğiz? Bu soruya verdiği cevap merak uyandırıyor. Kadınlara detoks kokteyl öneriliyor örneğin, erkeklere ise afrodizyak kokteyl. Ne gelecek başımıza bunları içince? diyecek oluyorum ki, Korkacak bir şey yok diye içimi rahatlatıyor. Zaten içmeden başınıza ne geleceğini öğreneceksiniz. Sanırım beni tavlamak için söylüyor ama yine de paylaşayım, Detoks kokteyli içince zayıflayacak kadınlar diyor.
Peki fiyatlar? Eğlendikten sonra cüzdanımıza baktığımızda Aman Allahım ben ne yaptım? demeyeceğiz değil mi? Özgür Aras, fiyatları ucuz tuttuklarını anlatıyor. 19 yıldır eğlence sektöründe çalışan biri olarak kimsenin cebinin yanmasını istemiyor. Bu da güzel!
TRENDİ O YARATIYOR
Bu yıl Etiler, Bebek, Nişantaşının favori mekanlar olacağı söyleniyor. Peki eğlencenin duayeni niye Asmalımesciti seçti o zaman, bir bildiği olmalı? Özgür, bir nedeni olmadığını söylüyor. O mekanı gördü, elektriğini aldı, kontratı imzaladı. Zaten trendi de kendisi yaratıyor.
90larda barlardaki Türkçe müzik furyasını anmadan geçemiyoruz. Ne güzel günlerdi ah ah… Ne dersin yine o günlere döner miyiz? diyecek oluyorum ki, Özgür de bir iç geçiriyor. Yani bugün evli ve çocuklu olan playboyları bile anıyoruz. 90ları yad ederken, bizi Mehmet Teoman ile birlikte o günlere döndüreceklerinin de sinyallerini alıyoruz. Belki sanat dünyasındaki yol arkadaşlarının canlı performanslarıyla bile renklenecek burası, şenliğe bakın siz!
Özgür hep der ya, Ünlülere lüzumsuz para harcatmam, altına mülke yatırım yaptırtırım diye. Kendi de öyle yaşıyor. Yaptığı yatırımı biz eğlenelim diye burayla taçlandırıyor şimdi. Tabii kendisi de çok eğleniyor. O hesaplı yaşıyor. Parasını düzgün harcıyor. Sadece yemek konusunda cimrilik yapmam diyor, itiraf ediyor. Allahım ruh ikizimi buldum diye bir seviniyorum, yemek yemeyi seven insanları seviyorum…
19 yıldır çalışıyor, dile kolay. Diyorum ki, şimdi buraya baktığında kendine Aferin Özgür diyebildin mi? Verdiği cevap tuhafıma gitmiyor değil. İsmini neredeyse hergün milyonlar kazanan, şöhretli sanatçıların yanında gördüğünüz isimken, henüz kendisine bir aferin vermemesine şaşırıyorum. Aferini ne zaman diyeceğimi bilmiyorum. Benim işimde insanları mutlu etmek çok zor. Biliyorum ki, kimse mutlu olmayacak, ben de bu yüzden hiçbir zaman kendime Aferin Özgür diyemeyeceğim.
Eelence açıldı. 250 kişilik mekanda ilk kutlanacak olan Yonca Evcimikin doğum günüydü. Siz bu yazıyı okuduğunuzda pastanın mumları çoktan sönmüş olacak, biz bu röportajı yaparken, partinin temelleri atılıyordu.
YİNE KARTVİZİTLER KAPIDA BIRAKILACAK
Sabah 5e kadar açık olacak mekanın sürprizi Mehmet Teoman… Üzerinden yetenek akan bu adam aklıma yaptığı onca şeyin arasında Coco Palaceın kapısına etiketinizi bırakın yazısıyla kazınmıştı. Ona bunu soruyorum, Aaaa hatırlıyorsun diyor. Hatırlamam mı? Ne kadar anlamlı bir cümleydi. O zamanlar Coco Palace ve Andonun konseptinde o tabuyu yıktık biz. İlla ki şöyle olacak diyen insanlara, hayır benim dediğim olacak diyerek mücadele verdim. Alışkanlıkları kırmak bu işte en zor şeydi. Ben karışık bir çorba veriyordum ama lezzetliydi. Mekandan çıkarken damaklarında tat kaldı, benimsediler diyor Mehmet Teoman. Yıllar yılı çekmiş bunun zorluklarını. O pop şarkıların arasına Orhan Gencebayları, Müslüm Gürsesleri, Kibariyeleri koyduğunda ağzı açık dans edenleri görse de bakınız efendim bugünkü duruma. Rockçısı, popçusu, arabeskçisi etle tırnak oldular adeta. Kim bunda Mehmet Teomanın payı yok diyebilir ki?
O, çalarken hep aynı şeyi düşünüyor. Kendisini evinde hissediyor. Mekandakiler de onun misafirleri. Bu sefer iş biraz değişik. İlk kez üst kattan bakacak müşteriye. Dj kabininden şarkılarıyla kimi ne hale getirdiğini seyredip keyiflenecek belli ki. Canı ne isterse onu çalıyor. Onun sırrı ne biliyor musunuz? O sözlerin, bestelerin, bir zamanların şarkılarının arkasındaki adam aynı zamanda. O şarkılara, herhangi biri gibi davranması zaten söz konusu değil.
Peki, kendisi nasıl eğleniyor? Artık pek eğlencenin peşinden koşmuyor. Çalmadığı zamanlarda pek evden çıkmıyor. Bilmediğim bir şey kalmamış ki, merak ettiğim de yok diyor.
Kabinden nasıl görünüyor bu eğlenen insanlar diyecek oluyorum. Birileri dansa kalktıysa, başkaları da kalkıyor diyor. Hemen atlıyorum, peki eelencede dansı kim başlatacak? Cevap Özgür ve Ogünden geliyor. Bir yandan gülüyorlar, bir yandan da Kimse kalkmazsa biz başlatırız diyorlar.
Mehmet Teomanın en sevdiği müşteri kasılmayan müşteri. Yani kartvizitini kapıda bırakan. Onun tek derdi duygunun ritmini tutturmak.
Bu kış ne