Tokyo, Japonya’dayım. Gökdelenlerin arasında o eski kültürün izlerini arıyorum. Birbiriyle yarışan ışık kümelerinin arka planında saklı Budist tapınaklar, birer bekçi gibi korumaya almışlar şehri. “Pirincin içindeki siyah taştan değil, beyazdan kork” der Japonlar. Geleceğe, bütün o zararlı taşlardan arındırılmış bir yaşam aktarmak için ne kadar uğraştıklarına şahitlik ediyorum insanlar arasına karıştıkça. Belki bu yüzden bir yanım, İkinci Dünya Savaşı sonrası orduları dağıtılmış, yenik ve yıkık bir ada ülkesinden bu dev medeniyeti inşa etmeyi başaran küçücük adamların kararlılığına ve çalışkanlığına hayranlık besliyor… Avrupa’nın göbeğinde kocaman adamların Mostar’da küçücük bir köprüyü ayakta tutmayı başaramamasına isyan eden de işte aynı o yanım. Çok değil, sadece
50 yılda en ücra köyüne demir ağlarla, 400 km hız yapan trenlerle ulaşılabilen bir ülke kuran, kocaman dünyaları küçücük metallere saklamamızı sağlayan dijital devrimi gerçekleştiren bu insanların başarısının sırrı, tapınaklarda içime dolan o adanmışlık ruhunun sarsılmazlığında saklı. O ruh Japonya’nın her köşesinde bana eşlik etti. En az hissedildiği şehir Tokyo olsa da, burası moderni kültürüyle yan yana yaşatmayı başarmış nadir yerlerden. Tokyo’nun medeniyetine hayran, Osaka’nın asaleti ve Kyoto’nun bilgeliğine aşık ayrıldım Japonya’dan. Şimdi Tokyo ile başlayalım gezimize.
İlk gün
Aasakusa bölgesi ve Senso-Ji Tapınağı ilk durağınız olmalı
Eski Japonya’yı hissetmek için ilk durağınız Asakusa olmalı. Bölge, hediyelik eşyaların satıldığı Nakamise Pasajı ve 645 yılında inşa edilen Tokyo’nun en büyük ve en eski Budist Tapınağı Senso-ji’yi içinde barındırıyor. Ayrıca irili ufaklı Japon restoranlarından öğle yemeğiniz için birini seçebilirsiniz. Tavuk sevenlere, tatlımsı sosla servis edilen “Yakitori” ya da deniz mahsulleri sevenlere, soya sosu ile sunulan “Sashimi” benim önerilerim. Miso çorbası ve pirinç pilavı ile birlikte sunulan öğle mönülerini hem ekonomik, hem de doyurucu bulacaksınız.
İkinci gün
Tsukiji’de çeşit çeşit sushi var
Tsukiji Balık Pazarı öğle yemeğinde, balık çeşitlerine özellikle de taze deniz ürünleriyle yapılan çeşit çeşit sushiye doymak için en doğru adres. Eğer tutulan balıkların açık artırma satışını da merak ediyorsanız sabah dokuzdan önce burada olmanız gerekiyor.
Alışveriş için Ometesando Caddesi!
Her büyük şehir gibi Tokyo’nun da bir Champs- Elysees’si var: Ometesando. Burada dünyanın en ünlü markalarının mağazalarını bulabileceğiniz gibi, Oriental Bazaar’da yüksek kaliteli yerel ürünlerden satın alabilirsiniz. Ayrıca caddenin int(11)iminde Hokkaido Tarınağı’nı gezebilirsiniz.
Shibuya 24 saat yaşayan diğer bölge
Işık oyunlarının en görkemlilerinden birini Shibuya’da görmek mümkün. Bu bölgede size önerim cadde boyunca keyifli bir yürüyüşün ardından küçük bir dükkan olan Sukiya’da Japon yemeklerini tatmanız ve sonrasında gençlerin buluştuğu Cafe des Copins’de vakit geçirmeniz.
Capsule Hotel’i mutlaka deneyin
Japonya’ya gelip de “Capsule Hotel” konseptini denemezseniz, geziniz eksik kalır. İlki 1979 yılında Osaka’da ekonomik konaklama imkanı sunmak için açılmış ve kısa sürede bütün Japonya’yı sarmış. Altlı üstlü ve ikili fiber tüplerin yan yana dizilmesiyle oluşan alanda onlarca insan aynı odada geceleyebiliyor. “Capsule” ya da “Tube” adı verilen bu tek kişilik birimler televizyon, radyo, alarm gibi her türlü temel ihtiyacı da içinde barındırıyor. Bu konseptin en eğlenceli parçalarından biri de Japon hamamlarının bulunması. Shinjuku Green Plaza Capsule Hotel 25 Euro ödeyerek bu tarzı yaşayabileceğiniz yerlerden.
Tokyo’nun simgesi Tokyo Kulesi ve Zojoji Tapınağı
Asakusa’dan metro ile ulaşabileceğiniz, Akabenashi durağındaki Tokyo Kulesi, Eiffel’in bir benzeri olarak 1958 yılında inşa edilmiş ve 333 metre yüksekliğinde; buradan şehre tepeden bakmak mümkün. Kulenin hemen yanındaki Zojoji Tapınağı hem Japon mimarisini görmek,
hem de sizi başka dünyalara taşıyacak bir Budist ayinine tanıklık etmek için ayak basılması gereken yerlerden.
Nasıl gitmeli?
THY ile istanbul’dan Tokyo gidiş, Osaka dönüşlü direkt uçuşlar. (900 Euro)
Nerede kalmalı?
Shinagawa Guest House (oda 35 Euro) ya da Shinjuku’daki Green Park Capsula Hotel
(tek kişi 25 Euro).
Nerede eğlenmeli?
Roppongi’deki Hub British Pub veya Shibuya’daki Cafe des Copins.
Ne kadar para götürülmeli?
2 gün için en az 400 Euro karşılığı Japon Yeni.
Roppongi 24 saat yaşayan bir bölge
Tokyo Tower’a yürüme mesafesindeki Roppongi, 24 saat yaşayan bir bölge. Mağazaları, sinemaları, anfi tiyatrosu ile farklı bir yaşam alanı konsepti olan ve tepesinden Tokyo’yu izleme imkanı da sunan Roppongi Hills bölgenin göz bebeği. Tavsiyem yüzlerce “expatriate-gurbetçi” ile sohbet edebileceğiniz Hub British Pub.
Shinagawa’da konaklayın…
Tokyo’da metro ya da JR hattı ile ulaşımı birkaç dakika süren Shinagawa, eski bir Japon yerleşim yeri. Buradaki Shinagawa Guest House gerçek bir Japon evinde konaklamak isteyenlere önerim. Tek kişilik oda sadece 35 Euro. Ayrıca Tokyo’nun ilk posta yolu irili ufaklı dükkanlardan oluşan Shinagawa-Syuku da burada.
Kortay Hıraoğlu/Vatan