Türkiyenin ARCO 2013e konuk ülke olarak katılacağının resmileşmesinden yaklaşık bir ay sonra Madride gelen küratör Vasıf Kortun, IFEMA fuar alanı yöneticileri, ARCO direktörleri ve İspanyol sanat yazarlarıyla bir araya geldi. Türkiye Büyükelçiliğinin Madriddeki rezidansında verilen resepsiyonda kısa bir konuşma yapan Kortun, son 12 yılda farklı sebeplerden dolayı birçok kez ARCOya geldiğini belirterek, ARCOya konuk olan ülkeleri hep kıskanmışımdır ve Ne zaman Türkiye olacak sorusunu çok sormuşumdur diyen Kortun, Türkiyenin doğru bir yılda ARCOya katılmasına ve küratör olarak kendisine verilen güvenden dolayı çok mutlu olduğunu söyledi.
Türkiyede sanatsal açısından çok çeşitli enerjilerin bir araya geldiğini vurgulayan Kortun, sözlerine şöyle devam etti:
10-20 yıl öncesine oranla sanat ortamının ciddi anlamda olgunlaşması, çok daha güçlü bir sanat ortamı ve sanatçılar bulunması; sanata desteğin çok ciddi bir yapıya kavuşmuş olması; ve son olarak Türkiye için yeni bir ortam diyebileceğimiz her anlamda devlet desteği verilmesi çok önemli gelişmeler. Dolayısıyla proje kötü olursa beni kıyasıya eleştirebilirsiniz.
Vasıf Kortun ayrıca, Türkiyedeki güzel sanatlar ve yeni kültür üretiminin özellikle son 15 yılda çok ciddi bir hareketlilik içinde olduğunu belirtti.
Resepsiyonda konuşan Türkiyenin Madrid Büyükelçisi Ayşe Sinirlioğlu da Vasıf Kortunun mükemmel bir profesyonel geçmişe sahip olduğunu, Türkiyede ve yurt dışında çok sayıda prestijli çalışmaya imza attığı kaydederek, Bu projede ona sahip olmak bizim için bir şans. Onun tecrübesi ve yönetimi ARCOda Türkiyenin başarısını garanti edecek önemli faktörler olacak. Çok pozitif bir sonuç elde edeceğimize inanıyorum ifadesini kullandı.
Madriddeki temasları sırasında küratör Kortun, iyi bir proje hazırlanması halinde Türk çağdaş sanatının ARCOda evsahibi İspanyollara ve diğer uluslararası katılımcılara tanıtılmasının zor olmayacağını söyleyerek, Türkiyede gerçekten çok güçlü sanatçılar var. Eskisinden çok daha güçlü ve yaygın bir ortamdan bahsediyoruz. Kurumsal anlamda da destek var. Dolayısıyla gözardı edilemeyecek bir şey oluyor diye konuştu.
Türkiyenin ARCOya katılımında İstanbuldaki galerilerin ağırlıklı olacağını gizlemeyen Kortun, buna rağmen Ben de İstanbulluyum, ama her şey İstanbul demek değil. Galeri olarak başka kentlere de bakıyorum. Olur mu olmaz mı bilmem, ama o niyetim var dedi.
Bu zamana kadar Türkiyeden ARCOya katılım yok denebilecek kadar az düzeydeydi. Türk çağdaş sanatı da İspanyollar için bir kapalı kutu gibi, ne verirsek onu alacaklar. Bunun size göre riskli bir yanı var mı? sorusuna Türk küratör, Yok. Gözü ve gönlü açık bir şekilde sergiye bakmaya gelen insanlar için bir sıkıntı olduğunu sanmıyorum. Ama tabii bazı şeylere illa ki dikkat etmek gerekiyor. Uluslararası bir proje yapıyorsanız onun arkasını sağlam tutmanız gerekiyor. Her şey kolayca anlaşılır olmayabilir, her şey sıradan ve basit olmayabilir, her şey tanıdıkları bir kültürden gelmediği için daha zor okunabilir. Ama onun altyapısını hazırlarsanız, belli bir eğitim ve bilgilendirme programı içinde sunarsanız o zaman yollar daha kolay açılır cevabını verdi.
Kortun, Türkiyenin ARCOdaki küratörü olarak ilk önce Madride gelip temaslarda bulunmak istediğini, henüz çok fazla dillendirmese de Türkiyede heyecan olduğunu gördüğünü belirterek, ARCOdaki Türkiye pavyonunun temasız olabileceğini ifade etti.
Habertürk