Yeni kitabı ‘Genç Kızlar İçin Aşka Dair’de kendini sevmeyi ve önemsemeyi öğütleyen Seda Kaya Güler, kadınlardan umudu kestiği için genç kızlara sesleniyor.Kadın hakları, eşitlik, kadın yazıları, dergileri, kitapları denince akla gelen birkaç isimden biri Seda Kaya Güler’dir. Elmax’ta ‘Aşk ve Kadınlara Dair’ adlı programında konuklarını bülbül gibi konuşturan Güler’i, yeni kitabı, ilişkiler ve kadın hakları konusunda konuşturmayı denedik ve gördük ki söyleyecekleri asla int(11)meyecek. Seda Kaya Güler tüm ülke kadınları için silkinme zamanı geldiğini ve ancak bir kadın hareketi ile ilerleme yapılabileceğini söylüyor. Hayatın kaynağı olan aşkı, Seda Hanım’ın özel hayatına bulaşmadan, genel hatlarıyla konuştuk ve erkeklerin kulaklarını bolca çınlattık. Bu yazıdan çok malzeme çıkar!..
Kitap bu defa genç kızlara hitap ediyor, neden?Kadınlardan umudu kestiğim için. On yıl, yirmi yıl önce çok umutluydum, pek çok şeyin değişeceğini düşünüyordum özellikle kadın erkek ilişkileri açısından.
İyiye gitmedi mi?Bazı iyi şeyler oldu ama çok az. Özellikle kadın erkek ilişkilerinde rol modelliğin değişmesi gerektiğine inanıyordum. Bizim o sancılı dönemlerde ideallerimiz de beklentilerimiz de farklıydı.
Tam tersi oldu ama değil mi?Sabah televizyon programlarını izlediğimde gelinen nokta beni dehşete düşürüyor. Bizim çıkmak istediğimiz modele onların koşturarak geleceğini zannederken, onların durmak istediklerin noktaya hayret ediyorum. Bir kadın nasıl olur da kendini değersiz bulur, önemsemez, sevmez? Kadınlar resmen esir olmak için çaba gösteriyorlar. Dedim ki kadınlara daha küçükken bir şeyler anlatmak lazım.
Peki, bunca zorluğu çeken kadınlar neden kızlarını daha aklı başında yetiştirmiyorlar?Hep derim ki aslında kadın devrimi çok çabuk olabilir. Belki kadının doğasında olan tevekkül sonucu dünya işleriyle uğraşmayı gereksiz görüyor olabilirler; zaten çok güçlü olduklarını bildikleri için gerek duymuyorlardır. Eskiden böyleydi ama günümüz kadınları da erkeğin üstün olduğunu düşünüp erkeği yüceltiyorlar. Kendimizi bildiğimiz andan itibaren hep birilerine beğendirmek zorunda kalmışız; hep güzel, bakımlı, hoş olacağız. Sağlıkla yaşamak veya formda olmak sadece bizim sorunumuzmuş gibi algılanıyor. Erkeklerin her şeyi değerli oluyor; göbekli, kıllı, bastı bacak olabilirler, ‘yeter ki erkek olsun’…
Şehirli kadında tuhaflık var, doğudakiler daha bilinçli ve kendilerini kurtarmak telaşıyla bu aynılaşma derdine girmiyorlar ve eğitimle ilgililer. Doğuda yetişmiş kızlarla konuştuğum zaman bir kız şöyle demişti: Kız olmak her yerde zor ancak batıda bir kızın erkek arkadaşı ile çıkması belki kavgaya sebep olur ama doğuda ki kızın öldürülmesine sebep olur. Oradaki kızlar daha güçlü olmak zorundalar. Aşk çok önemli bir kızın hayatında ve olmalı da. Aşkı, aşk acısını daha kolay atlatabilmenin formüllerini bulmak lazım, o formül de kendini sevmekten geçiyor.
Genç kızlar dertlerini kiminle paylaşıyor? Bir kadın psikiyatrın kitabında okumuştum; ergenlik döneminde kızlara hormon yüklenmesi oluyor, bünye değişiyor. Annelerinde de 45’li yaşlar ön menopoz dönemi, hormon azalması oluşuyor. O yüzden de her şey alt üst oluyor ve birbirlerinden nefret ettikleri dönem yaşanıyor. Bunları da televizyonda anlatmak lazım.
Aşk ne kadar önemli hayatta?Çok önemli. Sadece biriyle beraber olmak değil, geleceğe yön veriyor aşk. Toplum zaten baş göz etmek istiyor. Evlilik mutlu sürsün diye aşk lazım, seks lazım. Aşk olursa hayat farklı olur. Kendi hayatımızda oluca izin yok, dizilerde olursa bayılıyoruz. İki yüzlülük! Aşk var olma sebebimiz ancak yüzümüze gözümüze bulaştırıyoruz. Aşk kadının en büyük zaafı. Aşk için eğitimden, çalışma hayatından, ailesinden, dininden vazgeçmesi isteniyor. Olumsuz sonuçlarla karşılaşınca yaptığı fedâkarlıkların anlamı kalıyor. Sonra da “ben sana hayatımı verdim”… “Gençliğimi verdim”, eee yapmasaydım! Kadın aşkın bedelini ödemeye hazır olmalı; aşk bir risktir.
Kadın kendi istediği için mi yapmalı bunları?Dersin ki “meslek benim için önemli değil, ailem de”, aşk int(11)ince “ben ne yaptım” diye sorarsın ama hayatına devam edersin. Kadınlarda bu cesaret yok.
Genç erkeklere de kitap yazacak mısın?Doğru onlara da anlatmak lazım.
Biz ne isteriz bilsinler!..Onlar da erkek olmanın bir üstünlük olduğunu sanıp yanlıyorlar, birinin onlara anlatması lazım. Güç dengesi yaparsak kadın çok üstün. Erkekler bununla yüzleşsinler, önce kadınlar bunu anlasınlar.
Aşk romanı yazanlar ve aşk şairleri hep erkek! Bunları okuyanlar daha çok kadın olduğu için erkeklerin söylediklerini önemsiyorlar. Kadınların yıllardır söylediği şeyi erkek söylese yeni keşfetmiş muamelesi yapılıyor.
Kadınlar devrim yapacak mı?Hem umudum var hem de umutsuzluğa kapılıyorum. Kadın devrimi derken, erkekler yok olsun demiyoruz, eşit olsunlar istiyorum. Meclis’te yarı yarıya olmalılar. Elli, yüz vekil yetmez.
Meclis’te de erkek vekillerin eğitimine bakılmazken kadından eğitimlisini bekliyoruz.Çünkü kadın değersiz. Denge olsun diye kadın isteniyor. Her yerde eşit olmalıyız.
Para erkeklerin elinde diye mi?Kadın tanrıçalı dönemlerden sonra kadınların üstünlüğü int(11)miş. Bazı kapıları açmışız ama ardına kadar değil. Biz öncü kadınlar, aralanmış kapıya ayağımızı koyduk, kapanmasın diye zorluyoruz. Erkekler “benim değimi yap, benim üstünlüğümü kabul et, altımda olmayı kabul et, beni geçmeye çalışırsan seni aşağı atarım” dedi.
Bu süreçte kadın da tembelliğe mi alıştı?Risk almak istemiyorlar. Erkeğin arkasına saklanıp, mutfakta kalmayı tercih ediyor. Erkek de “evde karımın sözü geçer” diye kandırıyor.
Aşk konuşulan bir program yapmak keyifli mi, şaşırdığın konuklar oldu mu?Herkes şaşırttı beni. Çok güçlü olan kadınların aslında çok naif; çok zayıf diye düşündüğüm kadınların aslında çok başarılı ve ne istediğini bilen kişiler olduğunu görüyorum.
Konuklara aşkı anlattırıyorsun, zorlamıyorsun ama herkes dökülüyor. Meraklı mıyız anlatmaya?Sorgulamadığım için, rahat oluyorlar ve anlatıyorlar. Aşkı konuşmayı çok seviyorlar ve ben sormasam da anlatıyorlar. Bunca konuk ağırladım kimse de aman şurayı çıkartın demedi.Seda Sayan devrimcidir
Ben de sana bütün sırlarımı anlattım. Bazılarını annem bile ekrandan öğrenecek.Saklamak da bize öğretildi. Duygularımızı paylaşınca yargılanmaktan korktuk. İçimizden çıksın da istiyoruz kimi zaman.
Aşk bir defa mı yaşanır?Sonsuzdur. Hep farklıdır. En güze aşk henüz yaşanmamış olandır.
İlk aşk neden unutulmaz derler?İlkin yeri farklıdır da ondan. Unutulmayan aşklar int(11)meyen aşklardır.
Yaş farkı olan aşklar?Erkek yaşını başını alıp da aşk yaşarsa aferin hak etti denir. Kadın bir de anneyse bu hak katiyen verilmez.
Beckham çiftinde aşk ve tutku var mı?Brad Pitt ve Angelina çok seksiler ve tutkulular.
Seda Sayan genç erkekle evlendi?Seda Sayan devrimci bir kadın, ezberi bozdu. O yıllardır, hep tutkulu bir aşk yaşıyor ve int(11)ince, anında sanki o çok aşık kadın kendisi değilmiş gibi başka şey yaşıyor.
Büyük bir aşk int(11)ince, hemen ardından başkasına âşık olmak normal mi?“Aşk sırasında aşkı int(11)iriyorum. Karşı taraf da şaşırıyor ama ben o adamı çoktan hayatımdan çıkartıyorum” demişti. Ezberi bozmasıyla ilgileniyorum. Genç bir erkekle evlendi ve kadınlar tarafından takip edildiği için ilginç. Onu al
Previous ArticleErkeksiz doğum artık mümkün!
Bülent AYDIN
2005 yılında kurulan Etkin Patent ve ensonmoda.com kurucusu olup, 17 yıldır Yurtiçi/Yurtdışı şahıs ve şirketlere marka, patent, tasarım başvuru, tescil ve danışmanlık hizmetleri vermesinin yanı sıra ensonmoda.com, enyenimoda.com vb. moda bloglarında yöneticilik yapmaktadır. Ayrıca, marka şehir proje kapsamında patent, web tasarım, emlak, OSGB hizmet alanlarında, kendisi ve sahibi olduğu Etkin Patent nam ve hesabına 2014 yılında 210 adet yeni marka geliştirmiş ve bu markaların her birine özel hazırlanmış web sayfaları ve sosyal medya hesaplarıyla halen aktif olarak hizmet vermektedir.