Öne Çıkanlar

    Spor Yaşamında Kadın Giyim

    1 Ağustos 2022

    Fırfırlı Elbiseler

    1 Ağustos 2022

    Kruvaze Elbise

    1 Ağustos 2022
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram YouTube
    Ensonmoda
    Abone Ol Giriş Yap
    • Moda Haberleri
    • Güzellik
    • Sağlık
    • Kültür Sanat
    • Aksesuar
    • Gezi
    • Gurme
    • Markalar
    Ensonmoda
    Anasayfa » Ankara Müzik ve GS Üniversitesi, terminoloji hatalarıyla işe başladı!…
    Kültür Sanat

    Ankara Müzik ve GS Üniversitesi, terminoloji hatalarıyla işe başladı!…

    Bülent AYDINYazar Bülent AYDIN30 Haziran 2022Yorum yapılmamış7 Dakika Okuma
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

     

     
    GÜNCEL: Dün akşam, Amerikan Hastanesi A Salonu müzikseverler tarafından dolduruldu. Katılımcı ve canlı bir seyirci, şarkılara eşlik ederek “25.İstanbul Türk Müziği Festivali” açılış konserine eşlik etti. Konuk Sanatçımız Meral Azizoğlu ve orkestra Pandora muhteşemdi.TEŞEKKÜRLER…
    Cumhurbaşkanımızın talimatları ile “Müzik Üniversitesi” -adı değişerek- kuruldu, ama, hala, “Konservatuarların statüsü” tam olarak ortaya konamadı; kiminde Yüksekokul, kiminde Fakülte, kiminde Akademik Birim altındadır!..
    Sorunlar çözülemedi; Master ve doktora/sanatta yeterlik programlarının açıldığı Enstitülerde dahi birlik yok; kiminde Sosyal Bilimlerde, kiminde Fen Bilimlerde, kiminde Güzel Sanatlarda!… Sanatta yeterlik/doktorada; “sanatında iyi olan öğrenci” yeterli ağırlık veremediği için ve “ÜDS/YDS’ nin barajı nedeniyle” yükselememekte, “Sanatta yeterlik eğitimi” yapan, hala “unvan” kullanamamakta… (7100 Sy. yasa ile Dr. mu oldular?)
    Konservatuar Müdürü, “senatoya” katılmakta, ancak, statü gereği, kendisini ilgilendiren konuların karara bağlandığı “üniversite yönetim kuruluna” girememekte…
    Müzik Üniversitesi’nin adının “Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi” olması, İstanbul’da kurulması için çok çaba gösterdim. Hatta; Kuleli Askeri Lisesi’ni, Yenibosna’daki Zaman Gazetesi binasını ve Mecidiyeköy’deki İpek Ün./Kanaltürk binasını yer olarak gösterdim. Öğretim Elemanı bulma konusunda İstanbul’un; kültür ve sanat şehri/merkezi olduğu için sıkıntı çekmeyeceğini, ama, Ankara’nın çekebileceğini yazdım.
    Yine, rektör profili çizdim ve kurumun başarılı olması için -bu konuda- ısrarcı oldum; “Bu arada, rektör adayları için; “daha önce “idarecilik” yapmış mı?.. Yapmışlarsa kurumlarında nasıl “izler” bırakmışlar?.. Kurumlarını “ileri” götürmüş mü?., Kurum içinde “sosyal barışa ve liyakata” önem vermiş mi?.. “Kurul kararlarına saygı” göstermiş mi?.. “Ben” egosundan “biz”e geçmiş mi?.. “Paylaşıma” önem vermiş mi?.. “Yabancı dil belgesi” sağlam mı?!.. Ve en önemlisi “etik” mi?..” v.b. araştırılmalı dedim. (Ki bu maddeler, takdir edersiniz ki her rektör için aranmalı/uygulanmalıdır. Bir kişiye münhasır değildir.)
    Ayrıca, yazdığım gibi, Fakülte isimlerinin, güncel “müzik teorisi açısından” hatalı olduğunu düşünüyorum. http://www.internethaber.com/guzel-sanatlar-alani-yapilanmasinda-akortlar-tutmuyor-1833291y.htm
    Son değişiklikle; “müziğin” öncelendiği belirtilmiş, ama tamlama yanlış olmuştur. Böyle durumlarda; “Güzel Sanatlar ve Müzik Üniversitesi” doğru tamlamadır. Gelinen nokta, ilk söylemlerle hiç uyuşmadı. Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitesi’nin doğru isim olduğunu düşünüyor, bu üniversite çatısı altında “Güzel Sanatların” olmasını doğru bulmuyorum. Daha geniş bilgi için “internethaber” deki yazılarıma bakılabilir. Mart başında, rektörlükçe; bazı akademisyenlerin çağrıldığı 2 gün süren bir arama konferansı da yapıldı. Benim hayatımda; -bir kez daha belirteyim- kişilerle ilgim yok, kurumcuyum.
    Büyük iddialarla kurulduğu; konservatuarlar gibi değil, farklı olacağı söylendiği için dikkatle takip ediliyor. Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof.Erol Parlak, atandıktan sonra, Çiğdem Alyanak’ın (A.A.) sorularını cevaplamıştı: “Dünyanın en zengin kültür coğrafyasında yer alan Türkiye’nin, binlerce yıllık kadim birikimini anlamak çok önemli. Üniversitemizin temel felsefesi bu olacaktır. Ancak bu yaklaşımdan salt belli müzik türlerinin ele alınacağının anlaşılmaması gerekir. Türk halk müziği, Türk sanat müziği, batı müziği yanında ayrıca çeşitli müzik türleri de ayrımsız biçimde bir arada olacak. Ruhunu Anadolu’dan alan, ancak, evrenselliği gözeterek dünyaya geniş bir medeniyet ufkuyla bakabilen, ülkemizin müzik sanatına dair sahip olduğu tüm imkanları olumlu bir potansiyel olarak değerlendiren bir kurum olmalıdır. Üretken, dinamik, Ar-Ge ve inovasyonu teşvik eden, yaratıcı fikirlerin filizlenmesine olanak tanıyan, öncü yapısıyla değişime yön veren, uzman bilim-sanat insanları yetiştiren, güçlü ve kimlikli bir temsiliyeti olan, alanında fark yaratacak etkin bir üniversite, müzik sanatı ve bilimi üzerinden ülkemize önemli katkılar sağlayacaktır.”
    Biraz önce;”… bu üniversite çatısı altında “Güzel Sanatların” olmasını doğru bulmuyorum..” demiştim. Haksız mıyım? Rektör E.Parlak’ın yukarıdaki sözlerinde, müzik dışında bir alan var mı? Yok!…Bu sözlere katılıyorum ve; kadrolaşmadan önce, uygulamadaki yanlıştan bir an önce dön(ül)mesi gerektiğini, 38 yıllık bir müzik insanı ve gerçekçi/dürüst/etik bir dost olarak bir kez daha yineliyorum.
    Bakın M.Ş.Eygi (M.Gazete/05.03.2018) bile, GSF’lerden umudu kesmiş ki, alan dışı olmasına rağmen; DİB bünyesinde Güzel Sanatlar Müdürlüğü kurulmasını teklif etmiş ve müdürünün nasıl olması gerektiğini yazmış; “….En az yüz geleneksel sanat veya zanaat hakkında sağlam kültürü olmalıdır. Batik, dağlama, kumaş üzerine ebru, papirüs, kâğıt aharlama, müzelik koleksiyonluk sanatlı kitap cildi, takkecilik, arakiye, el tezgâhlarında dokunmuş kumaşlar, sanatlı çömlekler, el işi cam sanatı, Beykoz Murano cam objeleri, tesbihçilik, halı ve kilim, suzeni, ikad, tabiî maddelerle boyacılık, daha neler neler…Bu gerçekten saygı değer zatın geleneksel sanatlarla ilgili kitapları ve ilmî makaleleri yayınlanmış olmalıdır.Giyimi serpuşu harika olmalıdır.Makam arabası lüks bir Mercedes olmamalıdır. İkinci el, ucuz bir Jaguar olabilir. Muhterem, Türkiye’nin bir numaralı geleneksel islamî ve millî sanatlar üstadı olmalıdır.Böyle muhterem bir zat, kendisine imkân verilirse, hizmetleri kösteklenmezse, ayağına çelme takılmazsa; büyük fütuhata nail olur, beş sene içinde ülkemizi sanat bakımından ihya eder….” Yazar, böyle bir müdür arasın, bakalım bulabilecek mi?
    Şu anda tek olan Müzik ve GS Üniversitesinin her alanda; örnek olması, müzik terminolojisini doğru kullanması bekleniyor…Çünkü, ortaya büyük bir iddia konuldu ve beklenti yaratıldı…
    Terminoloji v.b. konularda iddialıyım. Bugüne kadar yayımlanan 1200’e yakın makale, danışmanı olduğum tezler, düzenlediğim sempozyumların kitap editörlüğü v.b. çalışmalar beni bazı konularda uzman yaptı. (Aşağıdaki akademik eleştirilerim; kişisel değil, kurumsal düşünülmelidir)
    Kurucu Rektör olarak atanan, İTÜ TMDK mezunumuz Prof. Erol Parlak ve arkadaşımız Prof.Dr.Turan Sağer, nihayet çalışmalarını bitirdi ve ilk anda 10 Öğretim Üyesi alımı için ilana çıktı.(28.02.2018/Resmi Gazete) https://www.kamusaati.com/personel-alimi/ankara-muzik-ve-guzel-sanatlar-universitesi-akademik-personel-alimi-ilani-h31821.html
    Şimdi ilana bir göz atalım…
    Belirtilmemiş ama, şartlarda adayların;
    1/“Müzik Alanı Lisansı Mezunu Olmaları Tercih Sebebidir”
    2/“Müzikoloji ve Müzik Teorisi Alanına Başvuracakların Bir Çalgıyı İyi Derecede Çalmaları Tercih Sebebidir” ibaresinin mutlaka konması gerekirdi.
    “Müzikolog’un bir çalgı çalması gerekmez” sözü, “eski” bir görüştür. Tıpkı; “Ses Eğitimi Bölümü öğrencilerine çalgı dersine ne gerek var?” yanlışında olduğu gibi!.. Bu yanlış görüş nedeniyle, bir çok müzikolog arkadaşımız çalgılarını bir kenara koymuşlardır. Bu kadar konservatuar varken; müzikoloji alanını sadece kitaplar/yayınlar/kaynaklar v.b. görmek doğru olmasa gerek!… Müzikolog’un; çalgı çalması, ona ufuk açacak, çalışmalarında yardımcı olacaktır.
    Kadro alım açıklamalarda; ‘kişi gösterilmeyecek, şüphe uyandırmayacak şekilde/genel olması da’ etik bir kuraldır…
    Ayrıca;
    1/ Henüz, 21.yy.ın 18. Yılındayız… 20. yy. müzikleri netleşti mi ki 21.yy geçilmiş?! 18 yılda yy. dönem müzikleri oluşuyor mu? 21.yy müzikleri üzerine çalışma yapan kişi, diğer y.y. müziklerle ilgili bilgi sahibi olmayacak mı? Mesela; 20. yy müzikleri nelerdi? Kim bu ilginç çalışmayı yapan akademisyen? “Dönem müzikleri üzerine çalışmaları olmak” doğru olurdu.
    2/ “Geleneksel” kelimesi, “alaturka” gibi artık kullanılmıyor. Gelenek; “öteden beri yapıla gelen şeyler, alışkanlıklar” demektir. Eski 1980’li tartışmalara -Geleneksel Türk Müziği v.b.- dönülmemelidir. Geleneksel müzikler zaten makamsaldır ve bizdeki adı; Türk müziğidir. Türk müziği terimi; halk, sanat, tasavvuf v.b. bir çok türü kapsar ve; geçmişi, geleneği, devamlılığı v.b. vardır…Mesela; Geleneksel Halk Oyunları (Halkta karşılığı başka olan dans kelimesine karşıyız) demiyoruz. Ayrıca; ilanda geçen; “Geleneksel müziklerimiz….” olmaz, “Geleneksel müzikler” denilmeliydi. “Türk müziği ve teorisi üzerine çalışmaları olmak” doğrusudur.
    3/ “Türk Müzik Teorisi” nasıl bir adlandırmadır? Üstelik bir önceki ile aynı anlamda olduğu halde!.. İki gün süren son arama toplantısında bunlar görüşülmemiş midir? Terminolojide yanlış olmamalıdır. “Türk müziği ve teorisi …” doğrusudur. Yoksa, “Türkiye’de müzik teorisi mi” düşünülmüştür? O zamanda, genel olarak “Müzik Teorisi…” denilmeliydi. Bu konuda “Müzik Teorisi; Akademik Müzik Eğitiminde Nasıl Anlaşılmalı ve Nasıl Konumlanmalıdır/2017” başlıklı bildirime bakılabilir.
    4/ “Çağdaş….…Keman…” amaç nedir? Neden piyano değil? Çağdaş; “aynı çağda yer alanlardan/yaşayanlardan/geçenlerden” demektir. O dönemde -Rus Beşleri, Fransız Altıları v.b. guruplarından etkilenerek- 5 besteci, (A.Saygun, F.Alnar,U.C.Erkin,C.R.Rey, N.Kodallı) kendilerini “Türk Beşleri”, “Çağdaş Türk Bestecileri” olarak lanse etmişlerdi. Biliyoruz ki, burada “çağdaş”; “öncü” anlamında kullanılmıştır. Çoksesli müzik alanındaki bestecileri artık bu adla tanımlamak doğru değildir. Ve; “alaturka” gibi, bu “çağdaş”ta kullanılmamaktadır. “Çoksesli Müzik Bestecilerinin Çalgı(sal) Eserlerinin Analizlerine……” doğrusudur.
    5/ “Müzik Teorisi ….interaktif…” çok çalışılan bir alan değildir.
    6/ “Ses sistemleri” ile “ses kayıt sistemleri” birbirine çok yakın alanlardır. Konu uzmanları ile yaptığım görüşmelerde; henüz ülkemizde ses sistemleri ile ses kayıt sistemlerini üzerinde toplayan kişilerin yetişmediğini öğrendim. Yabancı ülkelerde nasıl oluyorsa oluyormuş!.. Bu iki alanı üstlerinde taşıyan yabancı hocalar olmasına rağmen, iyi koşullardaki, ‘çok başarılı eşbaşkanların!’ görev yaptığı -anısına beste yarışması bile yapılan var- İTÜ MİAM’dan bile yetişmiyormuş. Bu da önemli bir sorun olsa gerek. Aman arkadaşlar, ‘müzik terminolojisine’ lütfen biraz daha dikkat diyoruz…
    Not: Bu yazımızın yayına verilmesinde ağır davranılmıştır. Değişik illerden arayan müzik akademisyenleri aradılar, bilgim yoktu!.. Ve, şu anda “pişmiş aşa su katmak” istemedim, açıklanan kadrolara alımın yapılmasını bekledim. Sonuçta arkadaşlarımıza yetki verilmiştir ve sorumlu onlardır…
    NOT: A.Doğan ödülünü alan, hocam, bağlama virtüozu Arif Sağ ile, dostum Murat Meriç (Hürriyet,Kitap) güzel bir söyleşi yapmış. Hocam, çok özel noktalara, ders verecek şekilde değinmiş. Okunmasında yarar görüyorum.
    Günün sözü: “Sen verdikçe dost görünen çok olur. İste de gör, hepsi yok olur. Sen kendine yetmeyi öğren, dünyanın malına gözün tok olur.” (Mevlana)
    Resim. 22 Nisan 2018 Cumartesi,Saat:19.30’da, Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi’ndeyiz.25.İstanbul Türk Müziği Festivali’nin ikinci, konserinde Konuk Sanatçımız, Bağlama virtüozu Erdal Erzincan olacak..Bekliyoruz.
     
    Kaynak:internethaber

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki MakaleKoyu renk ruj modası
    Sonraki Makale Havuçla coş, brokoliyle dik dur
    Bülent AYDIN
    • Website
    • Facebook
    • Instagram
    • LinkedIn

    2005 yılında kurulan Etkin Patent ve ensonmoda.com kurucusu olup, 17 yıldır Yurtiçi/Yurtdışı şahıs ve şirketlere marka, patent, tasarım başvuru, tescil ve danışmanlık hizmetleri vermesinin yanı sıra ensonmoda.com, enyenimoda.com vb. moda bloglarında yöneticilik yapmaktadır. Ayrıca, marka şehir proje kapsamında patent, web tasarım, emlak, OSGB hizmet alanlarında, kendisi ve sahibi olduğu Etkin Patent nam ve hesabına 2014 yılında 210 adet yeni marka geliştirmiş ve bu markaların her birine özel hazırlanmış web sayfaları ve sosyal medya hesaplarıyla halen aktif olarak hizmet vermektedir.

    Son Gönderiler

    Biliyor Musunuz Mutlu Aşk da Var

    30 Haziran 2022

    John Delahunt Bir Cinayetin Hikayesi

    30 Haziran 2022

    Teoman Beyoğlunda Sevenleriyle Buluştu

    30 Haziran 2022

    Genç Yetenek Baneva Huzurlarınızda

    30 Haziran 2022

    Cevap bırakın Iptal Et

    Marka Başvurusu Etkin Patent
    Öne Çıkanlar

    Yaz Aylarında Bu Besinlere Dikkat

    30 Haziran 2022

    Ruh halinizi analiz edin

    30 Haziran 2022

    fitness dünyasının yeni trendi RealRyder egsezsiz

    30 Haziran 2022

    Anlattıklarını belgesel titizliğinde ölçüp biçen bir film Yağmuru Bile.

    30 Haziran 2022
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    • YouTube
    SON GÖNDERİLER
    Moda Haberleri

    Spor Yaşamında Kadın Giyim

    Yazar Bülent AYDIN1 Ağustos 20220

    Günümüzde şık giyinmeyi seven ama rahatına düşkün olanların en çok tercih ettiği giyim tarzı spor…

    Fırfırlı Elbiseler

    1 Ağustos 2022

    Kruvaze Elbise

    1 Ağustos 2022

    2022 İlkbahar Yaz Ayakkabı Trendleri

    1 Ağustos 2022
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    2005 yılından beri yayında olan ensonmoda.com, Etkin Patent Marka Tasarım Fikri ve Telif Hakları ve Hukuki Hizmetleri ve Danışmanlık Tic.Ltd.Şti.nin tescilli markalarından olup, kendi sektörlerinde tanınmış markaların her birine ayrı ayrı bağımsız sayfalar tahsis ederek, markaların yeni ve en son piyasa çıkan modellerinin tanıtımının yanı sıra markaların haber, kampanya, duyuru, satış noktaları ve servislerini günce olarak yayınlamaktadır.

    Bilgi: bilgi@ensonmoda.com

    SON YAZILAR

    Spor Yaşamında Kadın Giyim

    1 Ağustos 2022

    Fırfırlı Elbiseler

    1 Ağustos 2022

    Kruvaze Elbise

    1 Ağustos 2022
    Son Yorumlar
      Facebook Twitter Instagram YouTube
      • Anasayfa
      • Çerez Politikası
      • Markalar
      Telif hakkı © 2023 Ensonmoda - Tüm hakkı saklıdır.

      Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

      Sign In or Register

      Welcome Back!

      Login to your account below.

      Lost password?