Büyük şehirlerde cinselliğin çok uzun zamandır yaşanmadığı, ama bunun dışında her şeyin yolunda gittiği ilişkiler gün geçtikçe çoğalıyor. Bunun nedeni ne? Neyden kaçıyoruz? Güçlü ve mesleğinde başarılı, duygularını saklayan, korktuğunu belli etmeyen erkek artık kadınlar tarafından daha az beğeniliyor. Aynı şekilde şefkatli, duygusal ve empatik kadın da erkeklere daha az çekici geliyor. Her iki cins de duygusal olarak daha açık oldukları, nezakete, saygıya ve anlayışa dayalı bir ilişki biçimi talep ediyor. Kadın kariyer sahibi olmak, özgüven, bağımsızlık ve özel hayatında aktif olma gibi özelliklerin cinsel çekiciliğini azaltmadığının bilincine varmaya başladı. Bu nedenle de hem entelektüel hem de seksi olmak istiyor. Cinsel özgürlüğün bu kadar açık yaşanmasına rağmen son yıllarda gittikçe artan bir cinsel ilgisizlik görülüyor. Sanki her iki cins de cinsel farklılıklarını ortaya koymakta zorlanır gibiler. Erkekler cinsel organlarıyla özdeşleştirilmekten utanıyorlar, kadınlar da cinsel nesne olarak görülmek istemiyorlar. Birine dayanabilmek, tutunabilmek, şefkat ve kırılgan olmak gibi daha çok kadına atfedilen özellikler bir ilişkide kesinlikle bağımlılık ya da zayıflık işareti olmak zorunda değil. Aksine eşlerin kendilik sınırlarını geçici bir süre için de olsa kaldırmaları ya da kendilerini ötekine açmaları, onların daha sonra birlikte daha güçlü olarak günlük hayatın zorluklarıyla mücadele etme yetisi kazanmalarını sağlar. Erkek kimliği gittikçe belirsizleşiyor Günümüzde özellikle erkekler kimlikleriyle ilgili ciddi sorunlar yaşamaktadırlar. Artık erkeğin örnek alabileceği bir ideal yok gibidir. Değişen ekonomik koşullar ve bu koşullara bağlı olarak kadının yeni konumu bu belirsizlikte önemli rol oynuyor. Kadının da meslek yaşamına atılması ve aynı işleri en az erkek kadar iyi yapabiliyor olması, erkeği ailenin temel ihtiyaçlarını karşılayan taraf olmaktan çıkardı. Doğum kontrol yöntemleri de kadının kendi bedeni üzerinde hakim olmasını sağladı. Böylece erkeğin iktidarı tamamen ortadan kalktı. Erkek vazgeçilmez olmaktan çoktan çıktı. Acaba cinsiyetler arasındaki farklılıkların azalması cinsel çekiciliği azaltıyor mu? Bugün kadınlar kadınları erkeklerden daha çekici bulduklarını söylerek erkekleri şok ediyorlar. Bunun altında bir miktar kendi kendilerine yetebildiklerini gösterme ihtiyacı da yatıyor. Bu kayma kısmen de cinsel nesne olarak görülmeye gösterdikleri tepki olarak değerlendirilebilir. Kadın kadına ilişki daha cazip geliyor Kadınlar arasındaki ilişkilerin daha şefkatli, kapsayıcı ve özel olduğunu düşünüyorum. Erkek ve kadın arasındaki ilişki belki de hiç bu kadar yumuşak ve derin olamıyor. Kadınlar birbirlerini çok daha iyi anlayıp ilişkilerine daha çok güvenebiliyorlar. Kadın ve erkek arasındaki ilişki yapısal farklılıkları nedeniyle daha sınırlı ve zor görünüyor. Birbirlerinden çok fazla şey talep ediyorlar ve birbirlerine durmaksızın baskı uyguluyorlar. Kadın ve erkek birbirleri için belli bir oranda hep yabancı olarak kalıyorlar. Başka türlü olanı, yani ötekini aramak ve kendi kalarak onaylanmak heyecan verici de olsa, büyük bir risk de içerdiğinden kaçınma davranışının ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Bu nedenle insanlar birbirleri hakkında her şeyi bilmeye ve gerekirse karşısındaki değiştirmeye çalışıyorlar. Bu gerilimli çatışma kadın ve erkeğin birbirini arzulamasının önüne geçiyor. Erotik heyecanın azalmasının bir nedeni de dışsal sınırlayıcı etkenlerin neredeyse tamamen ortadan kalkmış olmasıdır. Kadın ve erkek arasındaki ilişkide çiğnenmesi insana heyecan verecek en ufak bir ahlâki yasak kalmadı. Artık anne-babalar da çocuklarının biriyle birlikte olmasına ses çıkarmıyor, hatta bunun normal ve sağlıklı olduğunu düşünüyorlar. Bilimsel çalışmalar gün geçtikçe daha çok genç çiftin aşksız ve cinsel hayatları olmadan birlikte yaşamaya başladıklarını gösteriyor. Genç erişkinlerin, üniversite öğrencilerinin aynı evde arkadaşça yaşamaları birlikte yaşamayı öğrenmelerini sağlıyor, ama bu kadar yakın bir biraradalık cinsel çekiciliğin kaybolması gibi bir dezavantajı da beraberinde getiriyor. Bu nedenle şu soruyu yeniden sormakta fayda var: Karşı cinste bize çekici gelen nedir? Görebildiğimiz mi, göremediğimiz mi? Erotizm, yeniden Aşk ilişkisinde haz ve erotizm kadın ve erkek arasında belli bir mesafeye ihtiyaç duyar. Belli miktarda giz ve gizem, kendini tam olarak açmamak, karşı tarafı aramaya iten ve heyecan veren en önemli etkenlerdendir. Eşler birbirleri için belli bir düzeyde bilinmez olarak kalabilmeyi kaldırabilmelidirler. Eşler birbirlerinin sırlarını keşfetmek için çaba sarfettikçe kendilerinin de belli bir gelişim yaşadıklarını göreceklerdir. Eğer eşler birbirlerini çok iyi tanıdıklarını düşünürlerse, ilişkide bir değişim ve gelişim gerçekleşmesi mümkün olmaz. Ötekinde başka olanı ararken kendimdeki başkayı bulabilir ya da keşfedebilirim. Öteki sırlarımı keşfe çıktığında, kendi içindeki sırları keşfetme olanağı bulur.
Psikiyatrist Dr. Alper Hasanoğlu/Vatan
Previous ArticleTantra tekniği ile boşalma kontrolü öğrenilebilir.
Next Article Erkeklerin cinsel isteği neden azaldı?
Bülent AYDIN
2005 yılında kurulan Etkin Patent ve ensonmoda.com kurucusu olup, 17 yıldır Yurtiçi/Yurtdışı şahıs ve şirketlere marka, patent, tasarım başvuru, tescil ve danışmanlık hizmetleri vermesinin yanı sıra ensonmoda.com, enyenimoda.com vb. moda bloglarında yöneticilik yapmaktadır. Ayrıca, marka şehir proje kapsamında patent, web tasarım, emlak, OSGB hizmet alanlarında, kendisi ve sahibi olduğu Etkin Patent nam ve hesabına 2014 yılında 210 adet yeni marka geliştirmiş ve bu markaların her birine özel hazırlanmış web sayfaları ve sosyal medya hesaplarıyla halen aktif olarak hizmet vermektedir.