Bugünün anne babalarının çoğu, yani bizler, cinselliği konuşmanın tabu olduğu, ayıplandığı bir dönemde büyüdük Oysa günümüz çocukları ekranlarda, gazetelerde cinsellik içeren görüntülerle gün boyu karşılaşıyor. Prof. Dr. Bengi Semerci, anne babaların çocuklarına doğru cevaplar verememesinin nedeninin bilgi eksikliklerinden kaynaklandığını söylüyor. Çocukların, aldıkları cevaplardan tatmin olmaları gerekiyor. Peki bunun dozu nedir? Hangi yaş aralığında, hangi açıklama doğru olacaktır? “Çocuklarımızla cinsellik hakkında nasıl konuşalım?” bu ihtiyaçtan doğmuş bir kitap. Bu hafta sizi Bengi Semerci’nin kitabındaki önemli uyarılarla başbaşa bırakıyorum. Çocuklarla cinsellik konuşmanın kuralları n Cinsellikle birlikte onlara sevgiyi de anlatın. Böylece cinselliği aynı zamanda, yakınlık ve sevgi ilişkisi olarak görecekler ve bu da gelecekte doğru zamanlama ve doğru eş seçebilmelerini sağlayacaktır. n Sorulara cevap verirken, çocuğunuzun yaşını düşünün. Mesela nasıl dünyaya geldiğini merak eden bir çocuğa; “Babada tohumlar vardır, annede de yumurta. Bunlar birleşince, bebek oluşmaya başlar” cevabını verdiğinizde tatmin oluyorsa, daha fazla bir açıklamaya gerek yoktur. n Dört yaşına gelen çocuğunuzun sırf istiyor diye göğüslerinize dokunmasına izin vermeniz, onu terslemeniz kadar yanlıştır. Bu genelde anne babaların da hoşuna giden, dudaktan öpüşme durumu için de böyledir. Annelerle, çocukların sevgilerini başka türlü gösterdiği konusunda açıklama yapabilirsiniz. n İstenmeyen dokunmalar konusunda uyarın. Bu konuya aşırı vurgu yapmak, çocuğu iyi niyetli sarılmaları yanlış anlamasına yol açabilir. Çok hassas bir denge tutturarak, birinin dokunuşları onu rahatsız ediyorsa buna izin vermemesi gerektiğini ve böyle bir durumda anne ve babaya haber vermesi gerektiğini söylemelisiniz. n Evde cinsellikten hiç bahsetmeyerek ve dışarıdan yalan yanlış şeyler öğrenmesine izin vererek, onu korumuyorsunuz. Bu ergenlik ve yetişkinlikte hem cinsel, hem de ruhsal sorunlara yol açabilir. Bu nedenle düşüncelerinizi, doğru bilgilerle karşılaştırarak aktarın. n Gazeteler, dergiler, televizyonlar ve internet birçok cinsel içerikli mesajla doludur. Çizgi filmlere bile dikkat etmeniz gerekiyor. n “Bu konuda rahat konuşamıyorum, çünkü annemle babam da benimle konuşmazdı. Ama ben seninle cinsellik dahil her konuyu konuşmak istiyorum. Bu yüzden lütfen merak ettiğin her şeyi bana sor. Cevabını bilmesem de, araştırır beraber öğreniriz” şeklinde bir yaklaşım çocuğunuza güven verir. n En tuhaf soruyu sorsa bile, sakin olun, çocuğu yadırgamayın ve uygun cevabı vermeye çalışın. Sorgular ve yargılarsanız, bir daha size soru sormaya çekinecektir. n Çocuğunuza insanların özel zamanlara ihtiyaç duyduğunu anlatın. Sizin odanıza girerken, kapıyı vurmasını öğretin ve siz de onun odasına girerken kapıyı vurun. n Çocuklar sınırları bilmeye ihtiyaç duyar. Nerede çıplak, nerede giyinik olabileceklerini anlatın. n Çocuk söyleyebildikten sonra pipi, kuku gibi anlamsız kelimelere gerek yoktur. Üç yaşından sonra çocuklar cinsel organlarını “vajina” ve “penis” olarak tanımalıdır. n Hamile bir arkadaşınızın olması veya evdeki kedinin doğum yapması, “Ben nasıl dünyaya geldim” sorusunu cevaplamak için uygun zamanlardır. n Cinsellik hakkında konuşurken bir sonraki gelişim dönemleri hakkında da kısa bilgi verin. Dokuz yaşınızdaki kızınızla adet kanaması ile ilgili konuşmak, ilk kanaması gerçekleştiğinde paniğe kapılmamasını sağlayacaktır. n Çocuğunuz cinsel olarak aktif yaşa geldiğinde onu Hiv/Aids gibi bulaşıcı hastalıklar, duygusal sıkıntılar ve istenmeyen gebelikler konusunda uyarmalısınız. Onu, korunma yöntemleri konusunda bilgilendirmelisiniz. En basit şekliyle “Ben nasıl dünyaya geldim” sorusunun cevabı: Bebek olması istendiği zaman annedeki yumurtalar ile babadaki tohumlar (sperm) birleşir. Bu yumurtalar çok küçüktür. Annenin içinde ve adına rahim dediğimiz yerde büyümeye başlarlar. Bu uzun sürer. Bebek orada büyürken güvendedir. Sonra zamanı geldiğinde ve bebeğin büyümesi int(11)tiğinde doktorların yardımı ile bebek vajinadan çıkar. Vatan
Çocuklarımızla cinsellik hakkında nasıl konuşalım?
Önceki MakaleKahvaltı yapan çocuklar okulda daha başarılı
Sonraki Makale Çok meyve sebze yenerek zararlı düzeyde vitamin alınmaz
Bülent AYDIN
2005 yılında kurulan Etkin Patent ve ensonmoda.com kurucusu olup, 17 yıldır Yurtiçi/Yurtdışı şahıs ve şirketlere marka, patent, tasarım başvuru, tescil ve danışmanlık hizmetleri vermesinin yanı sıra ensonmoda.com, enyenimoda.com vb. moda bloglarında yöneticilik yapmaktadır. Ayrıca, marka şehir proje kapsamında patent, web tasarım, emlak, OSGB hizmet alanlarında, kendisi ve sahibi olduğu Etkin Patent nam ve hesabına 2014 yılında 210 adet yeni marka geliştirmiş ve bu markaların her birine özel hazırlanmış web sayfaları ve sosyal medya hesaplarıyla halen aktif olarak hizmet vermektedir.