Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sağlık alanında şiddetin dilinin hakim olmasına müsaade etmemeye kararlı olduklarını ifade ederek, Bakanlık olarak aldığımız tedbirleri daha da artıracağız. Sosyal paydaşlarla yürüttüğümüz çok boyutlu çalışmaların sonuçlarıyla alacağımız yeni tedbirler de olacak. Belki çok istemediğimiz halde hastanelerin girişlerinde yeni tedbirler alacağız. Bugüne kadar hukuksal, yapısal ve sosyal bir takım çalışmalar başlattık, bunları devam ettireceğiz dedi.
Bakan Akdağ, Finlandiya AB ve Dış Ticaret Bakanı Alexander Stubb ile görüşmesinden önce Gaziantep Cengiz Gökçek Devlet Hastanesinde Göğüs Cerrahi Uzmanı Doktor Ersin Arslanın saldırı sonucu hayatını kaybetmesine ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Sağlık ailesi olarak üzüntülerinin çok büyük olduğunu ifade eden Akdağ, Dr. Ersin Arslana Allahtan rahmet, eşine ve yakınlarına sabır diledi.
Tüm sağlık camiasına başsağlığı dileyen Akdağ, Doktor Ersin Arslan kardeşimiz de diğer meslektaşlarımız gibi gecesini gündüzüne katarak ülke insanının sağlığı için ter döküyordu. Ancak vicdan sahibi hiç kimsenin kabul edemeyeceği bir saldırı sonucu hayatını kaybetti. Adaletten en hızlı biçimde suçlu ya da suçluların hak ettikleri cezayla cezalandırmalarını bekliyoruz. Bunun gideni geri getirmeyeceğini biliyoruz. Ama en azından adaletin tecelli ettiğini görmüş olacağız dedi.
Sayıları yetersiz olduğu halde, milletine hizmet aşkıyla görevini ertelemeden yerine getiren ve her türlü fedakarlıkla hizmeti yürüten hekimlerin takdire şayan hizmet gördüklerini vurgulayan Akdağ, Ne yazık ki toplum içinde şiddeti alışkanlık haline getirmiş psikopat tipler, hastalıklı kişilikler zaman zaman karşımıza çıkıyor. Bu olayı toplumsal şiddetin trajik bir örneği olarak görüyorum. Cehaletin esiri olmuş, intikam hırsıyla planlanmış bir cinayetten bahsediyoruz diye konuştu.
Bir hafta önce Karamanda bir polisin adliye girişinde meselesini silahla çözmeye çalışan hastalıklı kişilerin açtığı ateş arasında şehit olduğunu hatırlatan Akdağ, orada da Ersin Arslanın dramı gibi bir dram yaşandığına dikkati çekti.
Biz bu hastalıklı kişileri, tüm toplum kesimlerinin birlik içinde ortaya koyacağı mücadele ile toplumdan ayıklamaya devam edeceğiz diyen Akdağ, saha araştırmalarının doktorların fedakarca çalışmalarını, en çok takdir edenlerin, doktorlara derin şükran hissi ve saygı duyanların halk olduğunu gösterdiğini söyledi. Akdağ, bazı kendini bilmezlerin sözlü veya fiili saldırılarının yaşanmasının, bunun aksini düşündürmemesi gerektiğini vurguladı.
TEDBİRLER ARTTIRILACAK
Bakan Akdağ, Biz Sağlık Bakanlığı olarak, şiddetin dilini sağlık kurumlarından silmeye, doktorlarımızla vatandaşlarımız arasındaki olumlu ilişkiyi kuvvetlendirmek için her türlü kararlı çabayı göstermeye devam edeceğiz. Bunun için sevgi en iyi ilaçtır diyoruz dedi.
Sağlık alanında şiddetin dilinin hakim olmasına müsaade etmemeye kararlı olduklarını belirten Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bakanlık olarak aldığımız tedbirleri daha da artıracağız. Sosyal paydaşlarla birlikte yürüttüğümüz çok boyutlu çalışmaların sonuçlarıyla alacağımız yeni tedbirler de olacak. Belki çok istemediğimiz halde hastanelerin girişlerinde yeni tedbirler alacağız. Bugüne kadar hukuksal, yapısal ve sosyal birtakım çalışmalar başlattık, bunları devam ettireceğiz.
MEVCUT UYGULAMALARA YENİLERİ EKLENECEK
Bakan Akdağ, kanun değişikliği ile sağlık hizmeti sunumu sırasında veya görevinden dolayı sağlık personeline karşı işlenen suçlar kapsamındaki davalarda Bakanlıkça ücretsiz avukatlık hizmeti verilmesi imkanı tanıdıklarını hatırlattı.
Hastanelerde çalışanlara karşı şiddeti önlemeye ve riskleri azaltmaya yönelik Beyaz Kod uygulamasının hayata geçirildiğini, bu kapsamda sayıları arttırılan güvenlik elemanlarının ciddi eğitimlere tabi tutulduğunu, özellikle acil servis ve hastaneler başta olmak üzere güvenlik tedbirlerini arttırdıklarını ve görüntüleme sistemleriyle ilgili yeni düzenlemeler gerçekleştirdiklerini anlattı.
Sağlıkta Şiddete Sıfır Tolerans kampanyası başlattıklarını, tüm sağlık kurumlarında afişler asarak halkta duyarlılık oluşturmaya çalıştıklarını ifade eden Akdağ, saha araştırmaları yaptıklarını dile getirdi. Bu araştırma sonuçlarının yakın zamanda netleşeceğini aktaran Akdağ, bu sonuçlar ışığında yeni çalıştaylar yapacaklarını ve yeni tedbirler ve eylem planlarını bu çalışmalarla olgunlaştıracaklarını söyledi.
"SAĞLIKÇILARA SAYGI VE SEVGİ BEKLİYORUZ"
Bakan Akdağ, halka şu mesajları vermek istediğini ifade etti:
Herkesten ama herkesten sağlık hizmeti sunan fedakar insanlara sağlıkçılara karşı daha fazla saygı ve sevgi bekliyoruz. Hele hele en ufak bir olumsuzlukta doktora, sağlıkçıya karşı peşin hükümlü davranışlara girişilmemesini, yayınlar yapılmamasını herkesten rica ediyorum.
Sayımız az, yükümüz büyük. Zaman zaman hizmete yetişemediğimiz de olabilir. Ama bu fedakarlığımızın büyüklüğünü azaltmaz. Bir eksik, bir ihtiyaç görüyorsak vatandaş olarak bunun için meşru bütün müracaat yollarının açıldığını bilmemiz gerekiyor.
Herkes bilsin ki Gaziantepte beni ve bütün arkadaşlarımı derinden yaralayan bu son olayda olduğu gibi bütün yanlış davranışlar karşısında sağlık çalışanlarının hakkını daha güçlü olarak aramaya ve korumaya devam edeceğim. Bu meselenin bizzat takipçisi ülkenin Sağlık Bakanı olarak bizzat ben olacağım. Toplumumuzdan bu noktada daha fazla hassasiyet bekliyorum. Özellikle herhangi bir durumda, bir sağlık çalışanına karşı sözlü ya da fiili bir şiddet ihtimali varsa toplumun da buna reaksiyon göstermesini, tepki göstermesini ve tedbir alınması için yetkililere derhal başvurmasını bekliyorum. Sağlık çalışanlarının güvenliğine hepimiz birlikte sahip çıkmalıyız.
"PROTESTO ÇOK TABİİ"
Bakan Akdağ, açıklamalarının ardından soruları yanıtladı.
Olayı protesto girişimlerine ilişkin bir soru üzerine Akdağ, Böyle bir elim acı hadise karşısında, sağlık çalışanlarının protestoda bulunması toplumdaki hassasiyeti artırmak üzere bir tavır alması, çok tabiidir. Bunu tabii görmeliyiz dedi.
Protestoların sağlık çalışanları tarafından sağlık hizmetini aksatacak şekilde yapılacağını düşünmediğini ifade eden Akdağ, şöyle devam etti:
Bir kendini bilmezin, bir hastalıklı ruh yapısına sahip kişinin ya da toplumda bütün alanlarda karşılaştığımız gibi bu yapıya sa