Gidecek yer yokken, gitmeyi bilebilmek…
Büyüleyici, gerçekçi, zeki anlatımıyla dünyanın beğenisini kazanan Şilili yazar Isabel Allende, Denizin Altındaki Ada’da boyun eğmeyen bir insanın öyküsünü anlatıyor bir kez daha. Allende’nin tüm diğer edebi yeteneklerinin yanı sıra sıcak, samimi, hayatın içinden anlatımı sayesinde, daha ilk sayfalardan itibaren romanın baş karakteri Zarité’yi çok iyi tanıdığınızı hissediyorsunuz. Her yeni satırda Denizin Altındaki Ada yüreğinizde yaşayan bir öykü olup çıkıyor; Zarité’nin yer yer dehşet verici, yer yer şaşılacak kadar mutluluk dolu hayatının izinde…
Ünlü Şilili yazar Isabel Allende’nin günümüz Haitisinde uzun bir araştırma döneminin ardından kaleme aldığı ve gerçek olayların üstüne kurguladığı Denizin Altındaki Ada’da, XVIII. yüzyılın sonunda, binlerce kölenin ölümüne çalıştırıldığı Saint-Domingue’de “bir diğer” köle olarak doğan Zarité’nin öyküsüne şahitlik ediyoruz. Zarité’nin mutluluğu ve hüznü bir biri ardına yaşaması, hem şans hem de şanssızlıkların yaşantısına girmesi, Isabel Allende’nin güçlü anlatımıyla satırlara yansıyor.
Zarité, dokuz yaşında küçücük bir kızken zengin toprak ağası Toulouse Valmorain’e satılmıştı ama hep evde çalışan bir hizmetkâr olarak ne şekerkamışı tarlalarındaki yorucu hayatı biliyordu, ne de şeker öğütme makinelerinin başındaki boğucu ve zahmetli çalışmayı. Doğasında bulunan iyi kalplilik, ruh gücü ve dürüstlük sayesinde, kölelerin bu zor koşullar altında hayatta kalabilmelerine yardımcı olan sırlarına ve manevi dünyalarına nüfuz edebilmiş, efendileri olan beyaz adamların kötülüklerine yakından tanık olmuştu.
Zarité, kolonideki dünyanın bir yansıması olan küçük bir âlemin merkezinde yer alıyor. Isabel Allende’nin derinlemesine şekillendirdiği karakterler arasında Zarité’nin Efendisi Valmorain, onun kırılgan İspanyol eşi Eugenia ile duyarlı oğlu Maurice, bilge Doktor Parmentier, Yüzbaşı Relais’yle kibar yosma Violette, şifa dağıtıcı Tante Rose, asi köle Gambo, Denizin Altındaki Ada’nın ana kişileri olarak öne çıkıyor.
Doğup büyüdüğü topraklardan uzaklara savrulan ve efendisi tarafından New Orleans’a götürülen Zarité, özgürlüğe kavuşacağı yepyeni bir hayatın özlemini yüreğinde taşırken, serinkanlılıkla dönüp geriye bakabilmeyi de başaracak. Ancak tüm yaşadıklarının “talihin ona gülüşü” mü yoksa “talihin yön değiştirmesi” mi olduğunu kim bilebilir…
ISABEL ALLENDE
Isabel Allende, 1942 yılında Peru’nun başkenti Lima’da doğdu. Ancak birkaç yıl sonra ailesi Şili’ye göç etti. Isabel Allende, amcası, Şili Devlet Başkanı Salvador Allende’nin 1973’te öldürülmesinden iki yıl sonra kocası ve çocuklarıyla birlikte Venezuella’ya sığınmak zorunda kaldı. 17 yaşında gazeteciliğe başlayan Allende, bir süre sonra San Francisco’ya yerleşti, ABD’nin önde gelen üniversitelerinde edebiyat dersleri verdi. 1982’de yayınlanan ilk romanı Ruhlar Evi’ni, 1984’te Aşktan ve Gölgeden, 1985’te Eva Luna adlı romanları, 1989’da Eva Luna Anlatıyor adlı öykü kitabı izledi. Sonsuz Düzen adlı romanı 1991’de, Paula 1994’te, Kaderin Kızı 1999’da, Sararmış Bir Fotoğraf 2000’de, Yüreğimdeki Ülkem 2003’te yayınlandı. Türkiye’de tüm yapıtları Can Yayınları arasında yer alan Allende, hemen tüm öykü ve romanlarında gerçekçi bir anlatım ve siyasal bir yaklaşım ile, büyülü gerçekçiliğin gerçeküstücü geleneğini ustaca kaynaştırdı.
DENİZİN ALTINDAKİ ADA
Yazar: Isabel Allende
Tür: Roman
Sayfa sayısı: 592
Fiyatı: 33 TL
Yayın tarihi: 14 Eylül 2010