Bol koşuşturmalı ve protestolu (Emek Sineması için) geçen 29. Uluslararası İstanbul Film Festivali bugün sona eriyor. 15 gün boyunca festivali takip edip bu koşuşturmacanın bir parçası olurken, etkinliğin enlerini de not etmeyi unutmadık Yıllardır İstanbul Film Festivalinin ana mekânı olan Emek Sinemasının yokluğunda buruklaşan festival, acısıyla tatlısıyla bugün sona eriyor. Ama bu sonun anlamı bu yıl bir başka… Festival müdavimi sinemaseverler Beyoğlu odaklı son festivali yaşadıklarını düşünüyorlar. Malum festivalin Emeki kaybetmesi, Yeni Rüya ve Sine-Pop sinemalarının yıkılacak olması gelecek yıl kalbi Beyoğlunda atan bir festivalin yaşanmayacağına işaret ediyor. Ama umut olmadan hayat devam etmez. Emek Sinemasının yıkılmaması için bugün saat 17.00de İstiklal Caddesinde geniş katılımlı bir yürüyüş düzenlenecek. İstanbul Kültür Sanat Vakfının (İKSV) düzenlediği festivalin bol koşuşturmacalı geçtiğini baştan söyleyelim. Filmler ve etkinlikler arasında seçim yapmak oldukça zordu. Sinema salonları ve etkinlik mekânları arasında mekik dokuyanlar, günün sonunda yorgun da olsalar huzur içinde evlerine dönüp bir sonraki gün için enerji topladılar. Ve 15 gün de böyle geçti. Türk filmlerine gösterilen ilgi sinema kültürünün farklılaştığı bu dönemde sevindirici bir gelişme olarak öne çıktı. İstiklal Caddesinde Elia Süleyman, Todd Solondz, Tsai Ming-Liang, Jane Birkin, Klaus Maria Brandauer ve Gaspar Noe gibi dünyaca ünlü isimleri görmek seyirciler için de farklı bir deneyim oldu. 15 gün boyunca festivali takip edip bu koşuşturmacının bir parçası olurken, etkinliğin enlerini de not etmeyi unutmadık. En çok ilgi gören konuk: Elia Süleyman Filistinli sinemacı Elia Süleyman, Türk basının en çok ilgi gösterdiği yönetmen oldu. Bu ilginin bedeli olarak da iki buçuk saat süren, sekiz söyleşi vermek zorunda kaldı. En ilginç tartışma: Etek Günü Komik başlayan sonra dramatik bir hal alan Etek Günü filminin gösteriminde seyirciler arasındaki atışma festivalin en ilginç tartışması olarak kayıtlara geçti. Olay gününe gidip bir duruma bakalım: Önce seyirciye kahkaha attıran film dramatik bir hal alınca seyircilerden biri “Ne oldu demin gülüyordunuz” diye salona seslendi. Salondan da “Pardon siz ders mi veriyorsunuz?” diye bir cevap geldi. Bir başka seyirci ise bu tartışmaya müdahale edip “Film izliyoruz tartışmayı filmin sonuna bıraksanız,” diye uyarmak zorunda kaldı. Filmin bir sahnesinde ise gülen bir seyirciye bir başka seyirci “Pardon siz gülüyorsunuz ama ben ağlıyorum,” diyerek müdahale etti. En kitsch film: Çığlık Çığlığa Bir Sevda Ülkü Erakalının son filmi daha fragmanıyla olay olmuştu. İleride kült olması beklenen bu filmin gösterimi sonrası Çığlık Çığlığa Bir Sevda, festivalin en kitsch filmi olarak akıllardaki yerini aldı. En ilgi çeken filmi: Mîn Dit Yerli filmlerin 3.5 TL olmasını seyirciler iyi değerlendirdi. Bütün yerli filmlerin biletleri günler öncesinden tükenmişti. Lakin Mîn Dit filmine gösterilen yoğun ilgi Atlas Sinemasının kapasitesinin sınırlarını aştı. Yaklaşık 50 seyirci dışarıda kaldı. En çok tebessüm eden konuk: Tsai Ming-Liang Festival müdavimlerinin yakından tanıdığı Tayvanlı yönetmen Tsai Ming-Liang bu yıl Surat filmi ile İstanbula geldi. İstanbulda geçirdiği günler boyunca yüzündeki tebessüm hiç eksik olmadı. En iddialı küsler: Türkan Şoray – Kadir İnanır Sevgi emek ister tavrını akıllarımıza kazıyan Selvi Boylum Al Yazmalımın 32 yıl sonra yeni kopyası Atlas Sinemasında gösterildi. Lakin sinemamızın birbirine en çok yakıştırılan ikilisi Türkan Şoray ile Kadir İnanır yan yana gelmeyerek aralarına karakedi girdiğini gösterdiler. Bu tavırları ise salondaki seyirciler tarafından yadırgandı. Kimi seyirciler “Böyle bir günde küslük olur mu?” diyerek ikilinin bu tavrını onaylamadıklarını gösterdi. En hüzünlü an: Evrim Alataşın anılması Mîn Ditin senaristlerinden yazar Evrim Alataş, tam da filminin festivalde gösteriminden iki gün önce 34 yaşında hayata veda etti. Filmin gösterimine katılan yönetmen Miraz Bezar ise onu sesi titreyerek anarken tüm salon hüzne boğuldu. En çok konuşulan mesele: Emek Sineması Emek Sinemasından bahsedilmeyen bir gün olmadı. Sinemanın yıkılacağının anlaşılması üzerine protestolar yapıldı, toplantılar ve imza kampanyaları düzenlendi. Her fırsatta Emekseverler Emek Sinemasını yıktırmayacaklarını yüksek sesle dile getirdi. En hoş enstantane: Birkin ve Yılmaz İstiklalde Festivalin konuğu olarak İstanbula gelen Jane Birkin ile oyuncu Serra Yılmazın İstiklal Caddesindeki gezintisine şahit olanlar bu durumunu festivalin en hoş enstantanelerinden biri olarak seçtiler. En az izlenen film: Köyde Panik Antidepresan bölümünde yer alan Köyde Panik filmi nedense seyircilerden ilgi görmedi. Atlas Sinemasındaki gösteriminde salonun üçte ikisi boştu. En çok güldüren film: Troçki Festivalin Antidepresan bölümünde yer alan komedi filmi Troçki salonda şen kahkahalar atılmasına vesile oldu. Bu durum filmin ikinci gösterimine yoğun ilgi gösterilmesine de neden oldu. En iyi filmler: Çıkışlar Hediyelik Eşya Dükkanından, Akvaryum, Hücre 211, Ana, Tek Başına Bir Adam Festivalde izleyip insanların birbirine tavsiye ettiği filmler şunlardı: Ana, Çıkışlar Hediyelik Eşya Dükkanından, Akvaryum, Hücre 211, Tek Başına Bir Adam. En rol çalan film: Lezbiyen Vampirler İstanbul İçeriden ve Dışarıdan bölümünde yer alan Lezbiyen Vampirler nedense ismiyle diğer filmlerin bir adım önüne geçmeyi başardı. Filmin erotik-gerilim türünün şahikalarından biri olduğunu ise kimi seyirciler filmi izledikten sonra öğrendi! En acayip keşif: Orson Wellesin Atatürk ilhamı Türkiyede çekilen 1943 yapımı Korkuya Yolculuk filminde Albay Hakkı Beyi oynayan Orson Wellesin, karakterini yorumlarken görsel olarak Atatürk imgesinden etkilendiği görmek seyirciler için en iyi keşifti. Beklentiyi en fena boşa çıkartan film: Boşluk Dönüş Yok filmi ile tüm dünyada dikkatleri üzerine çeken Gaspar Noenin son eseri Boşluk, merakla beklenen filmlerden biriydi. Ama gösterim sonrası genel olarak filmin beklentileri karşılamadığı yorumları yapıldı. En iyi zar atan: Nadir Öperli SABAHın sponsor olduğu Dünya Festivallerinden bölümünde yer alan Koca Dünyanın Kurtuluşu Pusuda filmi vesilesiyle sinema yazarları ve sinemacılar arasında düzenlenen tavla turnuvasının galibi sinema yazarı Nadir Öperli oldu. Öperlinin ipi göğüslemesinde attığı zarların payı büyüktü. En hararetli basın toplantısı: İKSVdeki Emek Sinem
Previous ArticleFestivalcinin yeme-içme rehberi
Bülent AYDIN
2005 yılında kurulan Etkin Patent ve ensonmoda.com kurucusu olup, 17 yıldır Yurtiçi/Yurtdışı şahıs ve şirketlere marka, patent, tasarım başvuru, tescil ve danışmanlık hizmetleri vermesinin yanı sıra ensonmoda.com, enyenimoda.com vb. moda bloglarında yöneticilik yapmaktadır. Ayrıca, marka şehir proje kapsamında patent, web tasarım, emlak, OSGB hizmet alanlarında, kendisi ve sahibi olduğu Etkin Patent nam ve hesabına 2014 yılında 210 adet yeni marka geliştirmiş ve bu markaların her birine özel hazırlanmış web sayfaları ve sosyal medya hesaplarıyla halen aktif olarak hizmet vermektedir.