14.08.2010
Stockholm’ü gezmeye şehrin en uzun caddesi ‘Kraliçe Caddesi’nin başından, Gamla Stan yani eski şehre doğru yürüyerek başlıyorum. Caddede dünyaca meşhur markaların mağazaları, kafe ve restoranlar, sokak şovmenlerinin yanı sıra sandalye masörleri var. Masörler, 10 euro karşılığında, 10 dakikalık İsveç masajıyla tüm yorgunluğunuzu alıp götürüyor.
Caddenin sonundaki köprüden geçince Gamla Stan Adası’na ulaşıyorum. Şehir ilk olarak bu ada üzerine kurulmuş. Gamla Stan’daki kraliyet sarayı, şehrin meydanı ve ara sokaklarındaki evler yüzyıllar öncesindeki halleriyle korunmuş. Sarayda kraliyet muhafızları her gün saat 13.00’de nöbet değişim töreni yapıyor. Seyrine doyum olmayan bu töreni kaçırmamanızı öneririm.
OSMANLI TUĞRALI BİNA
Şehirdeki ikinci durağım 106 metrelik kulesi ve Nobel yemeğinin verildiği yer olan belediye binası. Binanın mimarı arkadaşının Kopenhag’da yaptığı 105 metrelik kuleyi geçmek için binanın kulesini 106 metre yapmış. Kuleye çıktığımda muhteşem bir Stockholm manzarasıyla karşılaşıyorum. Ardından Nobel yemeğinin verildiği mavi salonu geziyorum. Muhteşem mermer bir merdivenden salonun yukarısındaki altın salona çıkılıyor. Duvarları mozaik, cam ve altın kaplama olan salon, Nobel yemeği sonrası resepsiyonlarında kullanılıyor.
Eskiden postane, şimdi ise bakanlık olarak kullanılan mimar Ferdinand Boberg tarafından yapılan binadaki Osmanlı tuğrası dikkatimi çekiyor. Rivayete göre bina yapılırken mimar birçok ülkeden o ülkeyi anlatan simgeler istiyor. Osmanlı da bu tuğrayı gönderiyor.
Dünyanın kişi başına en çok müze düşen şehrinde müze gezmemek olmazdı. Tercihim 1628’de daha denize indirilirken batan, 1961 yılında çıkarılan tarihi geminin sergilendiği Wasa Müzesi oluyor. Müzeye gemiyi yaptıran kralın ismi verilmiş. Boyu 69, eni 11.7 metre olan tarihi gemi tüm görkemiyle karşımda duruyor. Müzeden ayrılmadan geminin çıkarılış hikayesinin anlatıldığı filmi izliyorum. Adalar, kanallar ve köprüler şehri Stockholm’de kanal gezisi yapmamak olmaz diye düşünüp tekne turuna da katılıyorum.
BALONDA GÜN BATIMI
Stockholm’de geç saatlerde de olsa batan günü uğurlamak için birkaç seçeneğiniz var. Bunlardan ilki balon turuyla gün batımını havada karşılamak. İkincisi Aşıklar Tepesi adı verilen tepeye çıkıp günü oradan uğurlamak. Üçüncüsü de Fjallgatan Caddesi’nde bulunan Hermans Cafe’ye gitmek. Ben çoğunlukla günü, Hermans Cafe’nin arka bahçesinde büyüleyen Stockholm siluetine karşı, yaban mersinli turta ve yanında kahvemi yudumlayarak uğurladım. İşte bu manzara bana Stockholm’ü özleten ve yeniden gitme isteği veren…
Mutlaka görün
Gamla Stan: Eski şehir merkezini mutlaka gezin. Kraliyet sarayı, meydan ve sokakları görülmeye değer. Sanki Ortaçağ’dan kalma…
BELEDİYE BİNASI: Mavi ve altın salon gibi başlı başına görülmeye değer özellikleri bulunan binanın kulesinden şehrin manzarası muhteşem. Giriş ücreti yaklaşık 8 euro.
VASA MÜZESİ: İsveç’in en çok ziyaret edilen müzelerinden biri. Kral Wasa tarafından yaptırılan ve denize indirilirken batan gemi orijinal haliyle bu müzede sergileniyor. Müzeye giriş ücreti 10 euro.
Globe Arena: Çeşitli etkinlikler için yapılmış küre şeklindeki bir bina. Binanın dış kısmında bulunan cam küre asansöre binebilir, şehrin manzarasını seyredebilirsiniz.
Mutlaka tadın
İSVEÇ’TE tüm restoran ve kafelerde su ücretsiz servis ediliyor. Çünkü musluk suyu o kadar güzel ki kimse ambalajlı su içmek istemiyor.
İsveç’in tescilli en güzel dondurmacısı Fjallgatan Caddesi’nde bulunan Kaffestuga’nın manzarası da muhteşem. Bir porsiyon dondurma 2 euro.
Aynı caddenin aşağısında bulunan Hermans Cafe’de kanelbulle (tarçınlı kek), turta çeşitleri, vejetaryen ızgaraları, salatalar ve çok çeşitli int(11)ki çaylarını tatmanızı öneririm. Fiyatları oldukça uygun olan kafede int(11)kisel çaylar 2 euro, turtalar ise 4.5 euro.
Nerede kalınır?
KANAL kenarlarındaki vapur oteller değişiklik arayanlar için iyi bir seçenek. Kaptan kabininde konaklamak isteyenler 100 euro ödüyor. Diğer kamaralarda fiyatlar 30 euro civarında. Eski şehir merkezinde tek kişilikten ranzalı 12 kişilik oda seçeneğine farklı konaklama imkanları sunan otellerde fiyat 15-70 euro arasında değişiyor. Standart 3-4 yıldızlı otellerde ise oda fiyatı 50 euro civarında. Dünyaca ünlü otel zincirlerinde ise fiyatlar 200 euro’dan başlıyor.
ALİ SAMİ PALAZ /STAR GAZETESİ