Gıda Güvenliği Derneği, tüketicilerin gıda güvenliğine yaklaşımlarını ortaya koyan bir araştırma yaptı. İşte sonuçlar…
– Gıda alışverişinde kadınların yüzde 89’u kaliteye, erkeklerin yüzde 89’u aile bireylerinin tercihlerine önem veriyor. Kadınların tercihlerinde ilk sırada ‘alerjik madde içermemesi’ ve ‘kalite’ yer alırken erkeklerde ‘kendisinin ve ailesinin sağlığı’ başı çekiyor.
– Kadınlar, gıda maddesi alırken en çok yiyecek maddelerinin satıldığı yerin koşullarına dikkat ediyor. Erkekler ise, en çok ürünün ambalajının sağlamlığına bakıyor.
– Kadınların en çok endişe duyduğu konu, gıdalardaki hileler ve aldatmalar. Erkekler ise meyve, sebze veya tahıllardaki tarım ilacı kalıntılarından korkuyor.
KORKUYORUZ AMA VAZGEÇMİYORUZ
– Bir gıdanın sağlığa zararlı olduğuna dair herhangi bir haber duyduğumuzda yüzde 29’umuz endişeleniyor; ama bir şey yapmıyor. Yüzde 25’imiz de o yiyecekten sadece kısa süreliğine uzak duruyor.
– Yediğimiz gıdanın güvenilir olup olmadığı konusunda en çok ‘doktorlar ve sağlıkçı’ların dediklerine inanıyoruz. İkinci güven duyduğumuz kurum da ‘aile ve arkadaşlar’. Üniversiteler ve bilim adamlarının söyledikleri bize daha önemsiz geliyor. Tüketici örgütleri de bu konuda güvenilir kaynaklar arasında değil.
– İstanbul’da yaşayanlar ‘kimyasallar, tarım ilaçları ve zehirli maddeler’den; Ankara, Ege ve Akdeniz’dekiler ‘beslenme biçimiyle alakalı hastalıklar’dan; Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güney Anadolu’dakiler ‘gıda zehirlenmesi, bakteriler, mikroplar ve virüsler’den; İzmirliler kanserden, İç Anadolu’da yaşayanlar ‘yüksek kalorili besinler’den yana endişeli.
– Araştırmada, gıdalar konusunda en çok hangi riskten korkulduğu sorulmuş. İşte cevap: GDO. Yani ‘genetiği değiştirilmiş organizmalar’.
– Gıda ile ilgili başımıza bir olay gelmesi halinde ilk başvurduğumuz kurum ‘ürünü satın aldığımız yer’. Bir başka deyişle, üründen ziyade onu satın aldığımız yere güven duymamız daha önemli.
SAKLAMA VE PİŞİRME DE ÇOK ÖNEMLİ
1-TEMİZLİĞİ ÖNEMSEYİN
Yemek yapmaya başlamadan önce de, yemek hazırlarken de ellerinizi sık yıkayın. Tuvaletten çıktıktan sonra ellerinizi mutlaka yıkayın. Yemek hazırlarken kullandığınız aletleri ve tezgahı temizleyerek mikroplardan arındırın.
2-PİŞMİŞ VE ÇİĞİ YAN YANA KOYMAYIN
Et, tavuk, balık gibi çiğ yiyecekleri diğer gıdalarla temas ettirmeyin. Bıçaklar, doğrama tahtaları gibi mutfak aletlerini çiğ yiyeceklerde kullandıysanız başka yiyeceklerde kullanmayın. Yenmeye hazır gıdaların çiğ gıdalarla temasını önlemek için kapalı kaplarda saklayın.
3-İYİCE PİŞİRİN
Özellikle et, tavuk, yumurta ve balık gibi gıdaları iyi pişirin. Çorba ve sulu yemekleri tamamen piştiğinden emin olana dek kaynatın. Et ve tavuğun suyu kanlı değil, berrak olmalı. Yemeği tekrar ısıtacaksanız tamamen ısınmasına dikkat edin.
4-DOĞRU ISIDA SAKLAYIN
Pişmiş yemekleri oda ısısında 2 saatten uzun bırakmayın. Tüm pişmiş ve bozulabilir yiyecekleri hemen buzdolabına koyun. Buzdolabının içi 5 dereceden soğuk olmalı. Pişmiş yemek, tabağa konana dek sıcak tutulmalı. Yiyecekleri buzdolabında bile olsa uzun süre saklamayın.
5-TEMİZ SU, TEMİZ MALZEME KULLANIN
Temiz su kullanın. Ezik, çürük olmayan taze gıdaları seçin. Pastörize süt gibi mikrop arındırma işlemlerinden geçmiş gıdaları seçin. Çiğ tüketilebilecek sebze ve meyveyi iyice yıkayın. Son kullanma tarihi geçen gıdaları yemeyin.
Kaynak POSTA
