Kırmızı üzümden beyaz şarap

BİYODİNAMİK BAĞCILIK
İtalya"da geçtiğimiz hafta Sinei Şarapçılık ve Bağcılık Fuarı"na katılan Soley, dünyada şarapçılık adına neler yapılıyor, ne gibi gelişmeler var onları gözlemlemiş. Bu geziden de gayet mutlu dönmüş... "Gördüm ki, biz teknolojinin de gerisine düşmüşüz. Şarapçılık işinde bu şöyle hoş; çünkü bu teknolojiye gerek duymadan doğanın asıl gücünden yararlanabildiğinizi gösteriyor," diyor Soley. Bozcaada"daki bağlarında "biodynamic" (biyodinamik) bağcılık adı verilen bir sisteme geçen Soley, artık toprağı yalnızca organik gübrelerle beslemiyor, onun da ötesinde güneş, ay ve hatta yıldızların toprağa ve ürüne olumlu etkilerinden yararlanmaya çalışıyor. Soley, "İnsanlar yüzyıllar süren gözlemler sonucunda keşfetmişler bu etkileri. Ama teknoloji bunları öldürmüş zamanla. Mesela artık organik gübre kullanmıyoruz. Bir öküzün boynuzunun içindeki çok küçük miktarda bir gübreyi aktife hale getiriyor ve bunu çok az ölçeklerde toprağa katıyoruz. Ben doğayı çok fazla antibioyotik alan çocuklar gibi görüyorum şu an. Halbuki buna gerek yok," diyor. Şu an dünyada bu sistemi uygulayan sadece 100 kişi olduğunu söylüyor Soley. Bu sistemde zararlı zararsız her tür int(11)ki ve böceğin de yaşamasına izin verildiğini anlatıyor: "Örneğin biz Corvus bağlarının etrafında yetişen hiçbir int(11)ki ve hayvanı yok etmeyiz. Faydalısıyla zararlısıyla, o int(11)kiler de hayvanlar da bir arada yaşar. Böceklerle ve otlarla ilgili hiçbir ilaç kullanmayız. Çünkü doğada hepsi bir denge oluşturuyor. Hani şu bildiğimiz uğur böcekleri var ya, bizim bağlarda milyonlarca var onlardan. Ve biz beş senedir hiç dokunmuyoruz onlara. Uğur böceklerinin de bağlara, üzüme artı bir katkısı olduğuna inanıyorum artık. Ama elbette üzümlerimize de iyi bakıyoruz; her gün yürüyüşe çıkan, dengeli beslenen ve düzenli uyku uyuyan insanlar gibi."
BİTKİ DEYİP GEÇMİYOR
Bağları ve o bağlarda yetişen asmaları çocukları gibi gören Soley, herhangi bir profesyonel bağcı gibi "int(11)ki" deyip geçemiyor onlara hâlâ. Çocuğu gibi büyütüyor, inceliyor, onlarla konuşuyor... "Benden su mu istiyor, yemek mi istiyorlar biliyorum. Şu ana kadar bunun işe yarayıp yaramadığını da Corvus"un üç yıl içinde geldiği noktadan anlamak mümkün. Belki bugün için bunu söylemek ayıp ama bir 20-30 yıl içinde Türkiye"de şarapçılıktan bahsettiklerinde, Corvus"u Türk bağcılığının ve şarapçılığının değişim noktası olarak gösterecekler," diyor. Reşit Soley"in şu an içinde olduğu, onu çok heyecanlandıran bir başka şey daha var. Dışişleri ve Kültür bakanlıklarının Avrupa Konseyi"yle birlikte yürüttüğü "Şarap Yolları" projesi. Bu proje Türkiye"deki şarap bölgelerinin ve yerel üzüm çeşitlerinin hem korunmasını hem de dünyaya tanıtılmasını amaçlıyor. Soley, "Bunun için koşturuyorum son iki gündür. O kadar yanlış noktadan yola çıkılıyordu ki, aradım Kültür Bakanlığı"nı bas bas bağırdım. Sonra beni geçtiğimiz gün yapılan toplantılarına davet ettiler. Benim içim acıyor çünkü... Ülkemizde yetişen o güzelim üzüm çeşitlerini kaybediyoruz, çoğu artık yetişmiyor. Oysa dünyada "bağcılık" değil, "bağcılık kültürü" diye adlandırılıyor bu iş. Bizim de amacımız bir kültürü korumak ve yaşatmak olmalı," diyor. Bu işe girmeden önce bir saksısı bile olmadığını söyleyen Soley"e bile tuhaf geliyor şimdi tüm bu işlere girmesi. Ama gördükleri onu bir şeyler yapmaya itmiş: "Bir gün Bozcaada"da bir kamyon kekiğin yüklenip götürüldüğünü gördüm. Bir sepet doğal kekik 15 yılda falan yetişiyor ve biz o kekiği evde pirzolanın üzerine koyuyoruz. Ben de aynı şeyi yapıyordum ama kekiğin ne kadar zor yetiştiğini görünce çok gaddarca geldi bu bana. Sonra bunu durdurduk, adadaki bazı kekik çeşitlerinin toplanmasına izin yok artık. Bir 10 yıl önce bu derdim miydi? Hayır! Ama belki yaşla gelen olgunluk, değer yargılarımın değişmesi yitirilen şeylerin geriye gelmediğini öğretti bana. Benimki belki bir delilik, belki kendinle savaş, bilmiyorum. Ama bu işe çok inandım ben."
Temel kurallar yıkılıyor
İşin adabı yöre şarabı içmektir
BU KATEGORİDEKİ DİĞER İÇERİKLER


YORUM YAZIN
KATEGORİLER
-
Şirket İsimleri Firma İsimleri Bulma
Yeni marka ismi, firma, mağaza ve işyeri açmak isteyenler için akılda kalıcı ve orijinal şirket isimleri bulmak için öneri ve örnekleri ile 2021 yılına dair trendleri aşağıda bulabilirsiniz.
Marka Tescil Ücreti
2021 yılı Marka Başvuru Ücreti 280, Hizmet Ücretleri 250, Tescil Belgesi Fiyatları 986, Toplam Marka Tescil Ücreti 1.561 TL'dir. (KDV DAHİL)
Marka sorgulama
İsim hakkı sorgulama nasıl yapılacağını, tescil kriterlerini uzman görüşün olduğu video anlatımı eşliğinde buradan marka sorgulama yapabilirsiniz.
-
TEK SINIFLI MARKA BAŞVURU
Tek sınıflı marka başvuru ücreti olan 575 ₺ (KDV DAHİL) kredi kart ile satın alarak anında marka ve logonuzu marka tescil yoluyla koruyabilirsiniz.
MARKA TESCİL YENİLEME
Kredi kartı ile Marka Tescil Yenileme Ücreti 1.176 ₺ (KDV DAHİL) Havale/EFT yoluyla ise İNDİRİMLİ marka yenileme ücreti 1.117 ₺’ dir.( KDV DAHİL)
MARKA DEVİR
Marka devir ücreti olan 865.36 ₺ + KDV kredi kart ile satın alarak anında marka devir işlemlerinizi yapabilirsiniz.
-
Tasarım Tescil Ücreti
2021 Yılı başvurudan belgenin teslimine kadar Tekli Tasarım Tescil Ücreti toplamı 599 ₺ (KDV Dahil), Tekli Tasarım Tescil Yenileme Fiyatları 777 ₺ (KDV Dahil), Tasarım Tescil Devir Ücreti 960 ₺ (KDV Dahil)' dir.
Patent Ücretleri
2021 Yılı Patent ücretleri, Patent fiyatları, ve Resmi ücretleri ve toplam patent maliyetlerini aşağıdaki tabloda inceleyebilirsiniz
TEKLİ TASARIM TESCİL
Başvurudan tescil belgesine teslimine kadar, toplam tekli tasarım tescil ücreti 599 ₺ (KDV DAHİL)
MARKA HABERLERİ