Öne Çıkanlar

    Spor Yaşamında Kadın Giyim

    1 Ağustos 2022

    Fırfırlı Elbiseler

    1 Ağustos 2022

    Kruvaze Elbise

    1 Ağustos 2022
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram YouTube
    Ensonmoda
    Abone Ol Giriş Yap
    • Moda Haberleri
    • Güzellik
    • Sağlık
    • Kültür Sanat
    • Aksesuar
    • Gezi
    • Gurme
    • Markalar
    Ensonmoda
    Anasayfa » Koku duyusunu kaybeden kadın: Tat alamıyor, öpüşemiyor, áşık olamıyor
    Sağlık

    Koku duyusunu kaybeden kadın: Tat alamıyor, öpüşemiyor, áşık olamıyor

    Bülent AYDINYazar Bülent AYDIN30 Haziran 2022Yorum yapılmamış5 Dakika Okuma
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Görüyor, duyuyor, konuşuyor, dokunuyor ama koku alamıyor. Beş temel duyu organından biri yok yani. Hem de tam 10 yıldır. Kendisi gibi koku alamayan birini de tanımıyor. Koku alamayanlar derneği var mı onu bile bilmiyorum, diyor. İşte size burnu olmayan Nalan Bucak’ın (45) hikayesi.

     

     

    UYANDIM, BURNUM ÇALIŞMIYORDU

    Yaklaşık 10 yıl önceydi. Bir balık restoranında, iş yemeği yiyorduk. Yemeğin ortasında tuvalete gittim. Lavabonun önünde, aynada kendimi gördüm ve yere yığıldım. Masaya dönmeyince arkadaşlarım meraklanmış. Beni tuvalette baygın bulmuşlar. Ayılınca hemen ayağa kalktım. Hiçbir yerimi çarpmamıştım, kafamda ya da vücudumun herhangi bir yerinde acı yoktu. Herkesten özür dileyerek kalkıp eve gittim. Hemen uyudum.

    Uyanınca duşa girdim. Suların altında yarım saat geçirmeme rağmen ayılamadım. Çıkar çıkmaz raftaki en keskin kokuyu, limon kolonyasını avucuma boca ettim ve kokladım. Normal şartlarda burnumun direğini sızlatması gereken kolonya su kadar kokusuzdu. Gerisi korkunç bir panik. Evde bulduğum her şeyi koklamaya başladım. Kahve, çikolata, mandalina, parfüm, sabun, lavanta… Burnuma sokarcasına kokluyordum ama sonuç koca bir boşluktu. Hiçbir şeyin kokusunu duymuyordum. Oysa kokularla arası çok iyi bir kişiydim. Yanımdan geçenin parfümünü tanır, sandal ağacı, amber diye yorumlarda bulunurdum. Apartmanda kim dolma pişirmiş, kim patlıcan kızartmış, ayırırdım.

    KOKU MERKEZİN ZARAR GÖRMÜŞ

    Evden nasıl çıktığımı, en yakın hastaneye kendimi nasıl attığımı bilmiyorum. Önce beyin tomografisi çektiler. Nörologlar kontrol etti. İlerleyen günlerde hepsi profesör birçok doktora göründüm. En sonunda düşmenin etkisiyle beynimdeki koku merkezinin zarar gördüğünü söylediler. Tedavisi, ilacı, ameliyatı yokmuş. Belki üç ayda, belki bir yılda, belki 10 yılda geçer! Aniden koku almaya da başlayabilirsin ama hayatın boyunca hiç koku almadan da yaşayabilirsin dediler. Aklıma hemen eski Türk filmleri geldi. Hani başrol oyuncusu birden kör olur, sonra birden görmeye başlar ya, benimki de aynen o durumdu. O filmlerin senaryolarının çok da uyduruk olmadığını doktorlardan öğrendim.

    YİYEMEDİM, 45 KİLOYA DÜŞTÜM

    Koku alamadığım için yediğim hiçbir şeyin tadını da alamıyordum. Yediğimiz her şeyin kokusu olduğunu ve koku olmadan tadın hiçbir anlam ifade etmediğini acı bir şekilde öğrendim. Mesela muz. Kokusunu duymayınca tadının samandan hiçbir farkı yok. Et de aynı şekilde. Pirzola mesela. Daha ızgaradayken ağzımızı sulandıran o müthiş yiyecek kokusu olmayınca öyle bir yavanlaşıyor ki! Yediğim hiçbir şeyin tadı yoktu. Gözümü bağlasalar ne yediğimi ayırt edemeyecek duruma gelmiştim. Tat alamadığım için yememeye, yemediğim için de zayıflamaya başladım. 45 kiloya düştüm. Bir tek çorba içebiliyordum. Baharatlı şeylerin tadı daha kötü geliyordu. Sarmısaklı yoğurt en sevdiğim şeydir, koku almamaya başlayınca sarmısak en nefret ettiğim şey oldu. Kendi kendime yemekler icat ettim. Baharat kullanmadan pişirilen sebzeleri nispeten daha kolay yiyebiliyordum. Onlara yüklendim. Kilo almak için buna mecburdum.

    KOKUSUZ YİYECEKLER HAFIZAM

    Doktorlar koku alma duygun her an geri gelebilir dedi ya ben de beklemeye başladım. Bu yüzden ilk aylar çok kötü geçti. Hiç durmadan her şeyi kokluyordum. En keskin kokuları seçiyordum ama nafile! Sonra beklemek yerine alışmayı denedim ve alıştım. Görmeyen biri dokunarak bazı nesneleri beynine kaydeder ya ben de yiyeceklerin tatlarını, kokuları olmadan kaydetmeye başladım. Salatalık tadı, havuç tadı gibi… Dört yıl önce bir gün bir şeylerin değiştiğini fark ettim. Sis biraz olsun dağılmıştı. İyi ve kötü kokuları ayırt edebiliyordum. Ara tonlar yoktu ama siyah ve beyaz vardı. Buna da şükürdü. Güzel bir parfüm kokusu duyduğumda güzel koku, çöp kokusu duyduğumda çöp kokusu diyordum. Her parfüm de güzel gelmiyordu yalnız. Neden bilmem bazılarını kötü koku olarak algılıyordum.

    BİR SANİYELİK MUCİZE

    Tam altı ay önceydi. Evde otururken 26 yaşındaki kızım çikolata ikram etti. Paketi bana uzattı. Çikolatadan bir parça koparırken birden beynimde bir şimşek çaktı. Bir saniyeliğine de olsa çikolatanın kokusunu duydum. Hayatımda hiç bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum. Şimdi şöyle hissediyorum: Sanki beynimde iki tel var. O gün bir saniyeliğine de olsa o iki telin ucu birbirine değdi, alev çıktı. Bir saniyelik çikolata kokusunun arkası yine karanlıktı ama o bana yetti. 10 yıl mahrum kaldığım için bir saniyesi bile iyi geldi. Üç ay önce aynı şey bir kez daha gerçekleşti. Bu kez sarmısak kokusunu bir saniyeliğine aldım. Arkadaşım sarmısaklı yoğurt yiyordu. İnanamadım. O bir saniyelik hissin sayesinde bir tabak yoğurdu afiyetle yedim.

    PARFÜMÜMÜ DEĞİŞTİREMİYORUM

    Koku duygumu yitirdiğim günden beri parfümümü değiştiremiyorum. Issey Miyake’nin, bana yakıştığından eminim. Kavun aromalıydı, herkes bana çok yakıştırırdı. Umarım piyasadan kalkmaz. Yeni bir parfüm almama imkan yok. Nasıl koktuğumu bilmezsem mahvolurum.

    KİMSEYE İLGİ DUYAMIYORUM

    Koku aldığım zaman yaşadığım aşk ile koku almadan yaşadığım aşkın farkını biliyorum. Koku olmadan aşk da eksik kalıyor. Öpüşmekten de zevk alamıyorsunuz. Görsel bir aşk yaşıyoruz. Kokusunu bilmediğiniz bir tene dokunarak idare ediyorsunuz. Sırf bu yüzden uzun zamandır hayatımda erkek istemiyorum. Kimseye ilgi duyamıyorum. Yine de gelecekten umutluyum, yavaş yavaş geri gelecek gibi hissediyorum. Bir sabah uyanacağım ve hayatı yeniden koklayacağım.

    TER, AYAK, GAZ KOKUSU YOK

     

     

    Koku alamamanın avantajları da var tabii. Ter kokusu, ayak kokusu, ağız kokusu yok artık. Bir keresinde erkek arkadaşım şöyle demişti: “Şu an ayaklarım kokuyor ama sen bunu duymuyorsun. Oh ne rahat!” İnsanlar yanımda rahatlıkla gaz çıkarabiliyorlar. Galiba benden daha çok yanımdakiler şanslı.

    KIZIMIN KOKUSU BURNUMDA TÜTÜYOR

    Şanssızlıklarıma gelince: Odam çok havasız kalmışsa fark edemiyorum. Gaz kokusu alamadığım için tüp kullanamıyorum. Arabam şase yapsa yanık kokusunu duymuyorum. En çok baharın ve denizin kokusunu özlüyorum. Yağmur yağdığı zaman ortaya çıkan toprak kokusunu bir de. Kızımın kokusu da burnumda tütüyor.

    Burnunuza mandal taksanız da beni anlayamazsınız

    Durumum diğer özürlülerden farklı. Kusurum dışarıdan fark edilmediği için kimse bana acımıyor. Görme duyumu kaybetseydim ailem kan ağlardı. Ama koku alamamam onları çok ilgilendirmiyor. Hatta zaman zaman unutuyorlar. Kimse beni tam anlamıyor. Burnuna mandal tıkayan dostlarım oldu ama aynı şey değil. Bir insan burnunda mandalla kaç dakika kalabilir!

    TRAVMALARDA KALICI HASAR OLUŞUR

    Nörolog Dr. Ali Boyacıyan (Amerikan Hastanesi): Beynin ön alt tarafına yerleşmiş koku siniri zarar gördüğünde koku kaybı gerçekleşir. Grip ve sinüzit gibi hastalıklarda bu koku kaybını geçici olarak hissederiz. Ancak düşme ve çarpmadan kaynaklanan travmalarda kalıcı hasar gerçekleşir. Hastanın tekrar koku alması sinirin kendini yenilemesine bağlıdır. Bu bir çiçeğin yeniden filiz vermesine benzer: Bazı kişilerde dört ay, bazılarında dört yıl sürer. Bazılarında ise hiç geri gelmez.

     

    Hürriyet

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki MakaleHer müessesenin bir karakteri vardır
    Sonraki Makale Reina 2008 yazını açtı
    Bülent AYDIN
    • Website
    • Facebook
    • Instagram
    • LinkedIn

    2005 yılında kurulan Etkin Patent ve ensonmoda.com kurucusu olup, 17 yıldır Yurtiçi/Yurtdışı şahıs ve şirketlere marka, patent, tasarım başvuru, tescil ve danışmanlık hizmetleri vermesinin yanı sıra ensonmoda.com, enyenimoda.com vb. moda bloglarında yöneticilik yapmaktadır. Ayrıca, marka şehir proje kapsamında patent, web tasarım, emlak, OSGB hizmet alanlarında, kendisi ve sahibi olduğu Etkin Patent nam ve hesabına 2014 yılında 210 adet yeni marka geliştirmiş ve bu markaların her birine özel hazırlanmış web sayfaları ve sosyal medya hesaplarıyla halen aktif olarak hizmet vermektedir.

    Son Gönderiler

    Havuzlardan Bulaşabilecek Enfeksiyonlara Dikkat

    30 Haziran 2022

    Çocuğunuz Parmaklarını Emiyorsa Dikkat

    30 Haziran 2022

    Olimpik Milli Okçumuz Mete Gazoz Dünya Şampiyonu

    30 Haziran 2022

    Organ Nakli Hastaları Yaz Aylarına Dikkat

    30 Haziran 2022

    Cevap bırakın Iptal Et

    Marka Başvurusu Etkin Patent
    Öne Çıkanlar

    Beyoğlu Pera da bir beyaz meyhane; Eleos…

    30 Haziran 2022

    Altın eklenen çikolata ve şampanyalar sosyetenin yeni gözbebeği!..

    30 Haziran 2022

    Gün Boyu Işıldayan Parlak Bir Cilt İçin Welcos BB Krem

    30 Haziran 2022

    Herkes doğru besleyen bu süper yiyecekleri tüketemiyor!

    30 Haziran 2022
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    • YouTube
    SON GÖNDERİLER
    Moda Haberleri

    Spor Yaşamında Kadın Giyim

    Yazar Bülent AYDIN1 Ağustos 20220

    Günümüzde şık giyinmeyi seven ama rahatına düşkün olanların en çok tercih ettiği giyim tarzı spor…

    Fırfırlı Elbiseler

    1 Ağustos 2022

    Kruvaze Elbise

    1 Ağustos 2022

    2022 İlkbahar Yaz Ayakkabı Trendleri

    1 Ağustos 2022
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    2005 yılından beri yayında olan ensonmoda.com, Etkin Patent Marka Tasarım Fikri ve Telif Hakları ve Hukuki Hizmetleri ve Danışmanlık Tic.Ltd.Şti.nin tescilli markalarından olup, kendi sektörlerinde tanınmış markaların her birine ayrı ayrı bağımsız sayfalar tahsis ederek, markaların yeni ve en son piyasa çıkan modellerinin tanıtımının yanı sıra markaların haber, kampanya, duyuru, satış noktaları ve servislerini günce olarak yayınlamaktadır.

    Bilgi: bilgi@ensonmoda.com

    SON YAZILAR

    Spor Yaşamında Kadın Giyim

    1 Ağustos 2022

    Fırfırlı Elbiseler

    1 Ağustos 2022

    Kruvaze Elbise

    1 Ağustos 2022
    Son Yorumlar
      Facebook Twitter Instagram YouTube
      • Anasayfa
      • Çerez Politikası
      • Markalar
      Telif hakkı © 2023 Ensonmoda - Tüm hakkı saklıdır.

      Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

      Sign In or Register

      Welcome Back!

      Login to your account below.

      Lost password?