Birçok kez Türkiye ’de konser verdiniz. Tükiye’deki dinleyici hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bence harika bir yer. Büyük bir enerji ve heyecan var ve herkes bu heyecanın içinde. Dünyanın her yerinde insanlar ellerinde telefonlarla ve içecek almaya çalışıyor. Türkiye’de konser verdiğimiz her zamanherkes oldukça ilgili ve orada oldukları için heyecanlı oluyor. Dolayısıyla biz de onların enerjisinden besleniyoruz ve bu bizim daha çok ve hatta daha iyi çalmamızı sağlıyor…
Fanlarınızı Rock Off’ta neler bekliyor?
Şu anda 20. yıl showumuzu çalıyoruz, bu KORN “In Its Entirety”i de kapsıyor. Bu yüzden gerçek fanlar için çok iyi bir turne. Kendimden biliyorum benim de gerçekten fanı olduğum gruplar var ve onların ilk albümlerini çaldıkları zaman her zaman hayal ettiğim şeyin gerçekleştiğini hissediyorum. O grupları ilk albümlerini çalarken dinlemeyi her zaman isterim. Çünkü belli şarkıları her zaman dinlersiniz. Bu kez tüm albümü 20 yıl sonra baştan sona dinleyeceksiniz. Elbette konserin sonunda 3 – 4 hit parçamızı da çalacağız. Gerçek bir şov olacak, kaçırmak istemeyeceksiniz.
Bir festivalde yaşadığınız en tuhaf durum nedir?
Bilmiyorum. Ama sanırım çok kadar sık seyahat etmek, jetlag ve saat farkları bizi baya zorluyor. Bu yüzden bazen çok yorulabiliyoruz, hangi günde olduğumuzu bile şaşırabiliyoruz. Bu da çok tuhaf.
Bir turnenin en zor dönemi hangisi?
Elbette sevdiklerinizi geride bırakmak. İlk gün yola çıkmanın heyecanını yaşıyorsunuz ve çalmak istiyorsunuz. Ama sevdikleriniz ve çocuklarınız olunca, onları evde bırakmak gerçekten çok zor oluyor. Ayrılmak istemiyorsunuz. Turnenin sonunda, özellikle de son hafta eve dönüp tekrar sevdiklerinizle birlikte olmak ve çocuklarınızı görmek için büyük bir istek duyuyorsunuz. Sanırım en zor zamanı bu. Diğer tarafları harika, seyahat etmeyi seviyoruz, fanlarımız için çalmayı seviyoruz ve sanırım bunu yapabildiğimiz için ayrıcalıklıyız.
Stüdyo sürecini anlatabilir misiniz?
Her albüm için süreç farklı işliyor. Temel olarak birlikte bir odaya kapanıp şarkı yazmaya ve fikirler üretmeye ve onu yapımcımıza götürmeye çalışıyoruz. Yapımcı bu üretim sürecinin dışında, kayıtları dinliyor, bize yorumlarını ve önerilerini iletiyor. Biz de kayıtları bu önerilerle şekillendirmeye çalışıyoruz. Yapımcımızla birlikte yaptığımız şarkılardan en iyilerini seçiyoruz ve kayda giriyoruz. Kayıt süreci her seferinde farklı oluyor ama genellikle öncelikle bateri kayıtları yapılıyor. Üzerine gitar kayıtlar ve en son olarak da Jonathan vokalleri kaydediliyor. Kayıt süreci çok eğlenceli, canlı performanstan oldukça farklı aslında çünkü gerçekten yaptığımız işe konsantre olmamız gerekiyor. 2016’da çıkacak yeni KORN albümünü heyecanla bekliyorum, şu anda onun üzerine sıkı bir çalışma yapıyoruz ve çok heyecanlıyız.
Pop ve R&B şarkılarını cover’ladınız. Başkasının şarkısına yeni bir yön vermek nasıl bir süreç?
Cover yapan pek çok grup var, Metallica da yapıyor, Limp Bizkit de. Başkalarının yaptığı müziğe saygı duyoruz, KORN olarak tipik hard rock, heavy metal, new metal grupları gibi değiliz. Müziğimizde funk’tan hip-hop’a birçok tarzın etkileri var, her şey grubumuzu tamamlıyor. Açıkçası ‘Another Brick in the Wall’ ya da Metallica’dan ‘One’ gibi favori şarkıları cover’ladığımızda şarkıya kendi tarzımızı yansıtmaya çalışıyoruz. Bu sanatçıya saygı duymak ve diğer insanların yaptığı müziğin fanlarının bir parçası olmakla alakalı.
90’larda genellikle underground bir dinleyici kitlesine sesleniyordunuz. Ama, özellikle 2000’li yılların ikinci yarısında KORN’un çok geniş kitlelere hitap ettiğini gördük. 90 yılından bu yana popüler olmakla ilgili düşünceleriniz nasıl değişti?
15 Ekim’de gruptaki dokuzuncu yılıma giriyorum. Yani 90’lı yıllardan bu yana Korn’un üyesi değilim. Ama dışarıdan bakan bir hayran olarak grubun evrimini çok seviyorum, çok değişiklik oldu ama özünde yine aynı kalmayı başardılar. Korn fanlarının çok yakından takip ettiği bir grup ve bunu sağlamak gerçekten zor. Günümüzde bir grubun on yıllar boyu popülerliğini koruması çetin iş. Birçok farklı müzik tarzını zevkle dinleyen biri olarak grupların risk almasını, değişmesini her albümün bir öncekinden farklı tatlar içermesini çok seviyorum. Bu anlayışa sahip bir grubun parçası olduğum için de kendimi çok şanslı hissediyorum, bu hareketlilik bizi canlı tutuyor, yepyeni müzikler yapabilmemizi sağlıyor.
Metal müziğin gittiği yön hakkında ne düşünüyorsunuz?
Gerçekten bilemiyorum. Günümüz metal müziği için bir şeyler söylemem gerçekten zor. Bence birçok grubun sound’ları tıpatıp birbirlerine benziyor, pek hoşuma gittiğini söyleyemeyeceğim. Ben grupların risk almasını, şanslarını denemesini seviyorum, birbirlerinin sound’larını, kimliklerini kopyalamalarını değil. Metal müzikteki yenilik ne olur bilemiyorum. Rock ve metal kesinlikle ölmedi. Önümüzdeki birkaç yılın metal müziğe ne getireceğini görmek için sabırsızlanıyorum. 2016 yılında bence iyi albümler göreceğiz.
Bir festivalin küratörlüğünü üstelenecek olsanız programda hangi gruplar olurdu?
Bilmiyorum. Kendi adıma söyleyebilirim ki hepimizin favori gruplarımızdan aldığımız farklı etkiler var. Ama isim vermek gerekirse Deftones, Rage Against the Machine, Nine Inch Nails, Foo Fighters ve Die Antwoord gibi grupları sayabilirim. Ben olsam festivale bu grupları da seçerdim.
Müziğin dışında size neler etkiler?
Tabi ki ailem. Bu anlamda gruptaki diğer üyelerin de hislerini dile getirdiğimi düşünüyorum. Ailelerimiz için yaşıyoruz, çocuklarımızı seviyoruz, ama projeleri de seviyoruz. Her grubun kendi içinde projeleri bulunabilir, her zaman grubun dışında da bir şeyler yapmaya çalışıyoruz, bu bize gerçekten heyecan katıyor.
Uzun süredir çalmadığınız ama şimdilerde çalmayı düşündüğünüz şarkılar var mı?
Evet, ‘Ball Tongue’u uzun zamandır çalmadık, o şarkıyı çok seviyorum. Daddy şarkısı hiç çalmadım. Çok güçlü, çok duygusal bir şarkı.
KORN için sırada ne var?
Az önce dediğim gibi, yeni bir albüm üzerinde çalışıyoruz ve çok heyecanlıyız. Önümüzdeki birkaç hafta içinde yeni bir yapımcıyla anlaşıyoruz, yeni şeyler geliyor, sürekli yaratıyoruz. Bence Korn fanları çılgına dönecek. Yeni albümümüz 2016 bahar ya da yaz aylarında piyasada olacak.
Günümüzde birçok grup internet üzerinden bir anda ünleniyor. Siz ne düşünüyorsunu internetin müziğe kattıkları hakkında?
İnternet müzik sektörünün seyrini çok değiştirdi ama birçok şeyi de götürdüğünü düşünüyorum. Bir grubun bir hayranı iseniz, sanatçıyı desteklemek için albümlerini satın alın veya iTunes üzerinden indirin. Müzik hırsızlığı yapmayın, bu doğru bir şey değil. Hep yanımızda olun ve bizi Instagram’dan takip edin. Bizi destekleyen herkese teşekkürler.
Korn, 1 Ağustos Cumartesi akşamı Sarıyer Life Parktaki Rock Off festivalinde sahneye çıkacak.
ROCK OFF BİLETLERİ TÜKENMEK ÜZERE!
Rock ve heavy metal müzik sevenlerin heyecanla beklediği Rock Off’un biletleri tükenmek üzere… Pozitif Live ve Freebird Agency işbirliğiyle 1 – 2 Ağustos’ta Sarıyer Life Park’ta yapılacak festivalde Korn, Apocalyptica, Gojira, Behemoth, Soulfly, Murat İlkan, Black Tooth gibi rock ve metal’in sevilen isimleri sahneye çıkacak. Bu yıl izleyicilere kamp yapma imkanı da sunan festivalde için alınan her biletin 5 TL’si bu yıl bir dernek aracılığıyla hayvan barınaklarına bağışlanacak.
Festivalin Dragon’s Den çadırında Doğu Yücel ve festival koordinatörüyle çeşitli söyleşiler, Mesut Süre’den Rock Off’a özel stand up gösterisi, Kaan Kural ile Sepettopu Sohbetleri, Anneke van Giersbergen ve Murat İlkan’dan akustik performanslar ve sahne alacak gruplarla imza seansları da gerçekleştirilecek.
Rock Off’un biletleri biletix.com, Biletix satış gişeleri ve Biletix Çağrı Merkezi üzerinden alınabiliyor.
Kaynak Radikal
