Adı ‘kutsal bilgeliğin sözlerini yaşayan, bu özle iletişime geçen’ anlamını taşıyan, Hindistan Sih asıllı Gurmukh Kaur Khalsa dünyanın en tanınmış kundalini yogası öğretmenlerinden. Dünyada hamilelik yogasını ilk geliştiren kişi. 5 günlük bir seminer için, öğrencisi Esra Banguoğlu’nun davetiyle İstanbul’daydı. Bizzat katılıp 3.5 saat inanılmaz hareketler yaptıktan sonra düşüp bayılacağıma, anormal bir enerji ile dolduğum seminerleri harikaydı!
Kundalini Yoga’nın hayatımızı değiştirebileceğini söylüyorsunuz; nasıl?Kundalini yoga hayatımızda dengede, sağlıklı olmayan, mutluluk, refah, yaratıcılık hissetmediğimiz her şeyi değiştirebilir. Zihninize aydınlık ve netlik kazandırır, hayatımıza şifa ve iyiliği çeker. Kendinizi sağlıklı, enerjik hissedersiniz. Çünkü kundalini yoga bedensel sağlığın koruyucusu olan salgı bezlerini uyarır. Üstelik çabuk sonuç verir. Yoğun, stresli, kariyer insanları, için tasarlanmış olması. 40 yaşında da 10 yaşında yapabilirsiniz.
Hamileler için yogayı başlatanlardansınız. Hatta bu konudaki kitabınıza Cindy Crawford bir önsöz yazmış, bir de sınıfınıza gelip hamile kalamayan kadınlar hamile kalmış, yoga yapan kesinlikle hamile kalır mı?Bu egzersizlerle hamile kalırsınız diyemem. Hamile kalamayan kadınlar genellikle derin bilinçaltlarında çocuk istemez. Belki annelerinin yaşadıkları deneyimlerden ötürü, belki 3 yaşına kadarki tecrübelerinin zihinlerinde açtığı yara nedeniyle bebek sahibi olmaktan korkarlar. Doğum korkusu da yaşayabilirler. Etrafta fazla korku vardır. Çocuk her şeyi değiştirir. Evli, başarılı olabilirsiniz, kariyeriniz olabilir ama bebek geldiğinde hayat tümüyle değişecektir. Bir sürü kadın bundan korkuyor. Yogayla bu korkuları ortaya çıkıyor. Ama sonra korkularından kurtuluyorlar.
Yoga fiziksel hastalıklara da iyi geliyor mu? Yoga salgı bezlerini düzenler ve salgı bezleri de zaten bedenin koruyucusdur. Onlar dengelendiğinde kanser, şeker, zihinsel problemler, kalp problemleri, uyku sorunu azalıyor.
Gençliğinizde zorlu bir hayat hikayeniz olmuş, bebeğinizi düşürmüşsünüz, alkolikliğe varana kadar içiyormuşsunuz ve sonra her şey değişmiş… Özel bir misyonunuz olduğuna inanıyor musunuz?İnsan bir ruhla doğar, milyonlarca yaşamdan gelir. Taş, ağaç, hayvan olur. Sonra insan olur. Son nefesinde, alacak ve borçlarınla gidersin. Kartında yaptıkların yazılıdır. Bu borç kartına karma denir, bir yük gibidir. Bir yolun, kaderin vardır ama bunu tanıman gerekir. Sana bu yükle birlikte bir sürü hediye de bahşedilmiştir. Verilenleri fark eder ve insanlığa yardım edersin. Hayat zorlaştığında, bu hayatımda iyi şeyler yapıp, kaderimi anlayacağım dersin. O yıllarda bunları anlamıyordum. Perişandım, çok fazla bağımlılığım vardı. Yogi Bhajan’la karşılaştığımda ‘artık evime kavuştuğumu’ anladım. 28 yaşındaydım ve yolundan gitmezsem öleceğimi biliyordum. Bazen küçük bahçemde oturup, köpeklerimle vakit geçirmeyi daha çok seviyorum ama bir kaderim var, Tanrı gitmemi istediğinde yollara düşüyorum.
Neden türban takıyorsunuz?Sih inancına göre, başını bu şekilde örterek, başın çeşitli bölümlerine baskı yapmak daha net düşünmemizi sağlıyor. Saçımızı kesmeyiz. Enerji kanallarını toplamak için gerekli bu.
Bu tür öğretilere erkekler neden ilgisiz?Görünen o ki yeni çağa bizi çocuklar taşıyacak. Kadınlar bunu izleyecek ve en son erkekler gelecek. Erkekler, kadınlar gibi kalpleriyle bağlanamıyorlar. Bazılarına bu hediye verilmiş ama onları da eşleri engelliyor. Osho, mesela çok erkeği etkilemiştir. ALTIN ÇAĞ BAŞLIYOR
Hayatta öğrendiğiniz en önemli şey nedir?İnsanlara yardım etmek. İnsanlara yardım etmezseniz sağlıklı ve mutlu olabilirsiniz. Şimdi 2008’de yeni çağı hazırlıyoruz, 2012 geliyor. Şimdi istediğinizi yapın, fırsat varsa değişime cesaretini gösterin, rüyalarınızı gerçekleştirme cesaretini bulun, doğru ilişkiler kurun, evrensizi destekleyecek. Beklemeyin, 2008 önemli, çünkü ‘8’ numerolojiye göre, Prana’nın yani hayat gücünün rakamı. Gelecek yıl zor olabilir. Bu yıl değişiklikleri yapın ve şikayeti bırakın.
2012’de ne olacak size göre?Altın çağ başlıyor. 5 bin yıllık bir dönem int(11)iyor. Mükemmel bir çağ. Özellikle şu 4 yılda insanlar bu çağa hazırlanmak için elinden geleni yapmalı. Bu sürede yoga, meditasyon öğrenin, bağımlılıklarınızdan kurtulun. İlişkilerinizi iyileştirin, gerekirse int(11)irin ama kararsız kalmayın. 2012’de Kova Çağı başlıyor. 14 bin yıl Balık Çağı’nı yaşadık. Bu karanlık bir çağdı, büyük savaşlar, kıyımlar, hastalıklar yaşandı. Bunlar tamamen birinci çakranın enerjisiyle ilgiliydi. Yeni Çağ’da savaş olmayacak. Sorunlara konuşarak çözümler bulacağız. Tabii ki hemen olmayacak ama başlayacak ve sonucu 5 nesil alacak. Bize, bugünün çocukları ve şu an doğmamış çocuklar liderlik edecek. Kurumsallaşmış her şey yıkılacak. Şu anda bize düşen elimizden gelenleri bütün yaratıcılığımızla yapmak ve kutlamanın bir parçası olmak.
Güçlü egoları olan ünlülerle çalışıyorsunuz, yoga onlara yardım ediyor mu? Hollywood’da insanların gerçekten de ruhsal pratiğe ihtiyacı var. Bazıları öğretmen eşliğinde evinde yapıyor. Çakralarını dengelemek zorundalar aksi takdirde egoları yanıyor. Sürekli hayatınızı ne kadar insanın sizi sevdiği, ne kadar para aldığınızla ölçmeye başlıyorsunuz. Bunun gerçek mutlulukla alakası yok. Mutluluk dışarıda değil, içeridedir. Bazıları bu enerjiyle ne yapacaklarını bilmedikleri için bağımlı oluyor. Bazıları evlenip aile kuruyorlar ve Los Angeles dışında yaşıyor. Julia Roberts ve Meryl Streep gibi. Yıldızsan, bol para ve şöhreti dengelemek bir şey yapmıyorsan, yanarsın. Bir gün otel odasında aşırı dozdan ölü bulunursun. Özel alanın olmalı, gerçek bir şey bulmalısın. Bu yüzden kimi basından saklanıyor. Kimi yogayla ilgilenip Budist oluyor. Sissy Spacek mesela Afrika’da çalıştı. Birçok oyuncu kendini sosyal hizmetlere adıyor.
ÇAKRALAR NEYE YARAR?1. Kök ÇakraEn ilkel dürtülerimizi yönetir. Mağara devrinde avcı olan, dövüşen halimizi anlatır. Bazı insanlar böyle yaşamaya devam eder. Artık silahlarla birbirlerini öldürmezler ama ‘en iyi kim’ diye yarışır, rekabetçidirler. Bunun iyi yanı şu.Karşıdan karşıya geçerken bir araba üstünüze geldiğinde “Tanrı sevgidir” diyerek kendinizi bırakmazsınız. Bu çakrayı böyle acil durumlarda kullanırız. Aksi takdirde çabuk yanan bir şey olan adrenalin sizi yaşlı, içi boşalmış hissettirir. 2. Cinsellik ÇakrasıCinsellik, yaratıcılık çakrası. Burası bedenin kutsal bölgesidir. Ama medyada, reklamlarda hep seksi kadın imajıyla yansıtılır. Kutsallığını unuturuz. Ne yazık ki insanlar “seni seviyorum” dediklerinde artık sevgiyi değil seksi kast ediyorlar.3. Karın ÇakrasıGüç merkezidir. Güçlü bir karnın yoksa kafanı toplayamaz, korkulu, kararsız olursun. Doğru çalıştığında ne yapman, nasıl karar vermen gerektiğini, neyi isteyip neyi istemediğini bilirsin. 4. Kalp Çakrası İnsanlığın, sevginin işaretidir. Yapabileceğimiz en önemli şey sevmektir; kendimizi, ailemizi, arkadaşlarımızı, insanları, evrensel sevgiye ulaşmaktır. Kalp açıldıkça her şey açılır, değişmeye başlar. İlk üç çakra iyi çalışmazsa o da çalışmaz.5. Boğaz Çakrasıİletişim merkezidir. Nasıl hissettiğinizi anlattığınız yerdir, isesinizi bulmanız gerekir.6. Üçüncü Göz ÇakrasıAltıncı hissin, bilgeliğin aktığı yerdir. Artık falcıya gitmeniz gerekmez çünkü her şeyi bilirsiniz, bu dünyaya neden geldiğinizi anlarsınız. 7. Taç Çakra Taç Çakra bizi ilahi güce b