Mevlana’nın düşüncesinde mutfak kültürü çok önemli. Öyle ki Konya’daki Mevlevihane’yi gezmeye mutfaktan başlanıyor. Ama bu güzel şehrin size sunacağı zenginlikler bununla sınırlı değil. Konya tarihi dokusu, manevi atmosferi ve etli ekmek, fırın kebabı gibi yöresel lezzetleriyle sizi bekliyor. Bir hafta sonu Konya’ya gidip bütün bunları kendiniz tatmaya ne dersiniz?
Selçuklu’ya başkentlik yapan, dünyanın önünde saygıyla eğildiği, hoşgörünün sembolü Hazreti Mevlana’nın yaşadığı Konya binlerce yıllık tarihiyle dikkat çekiyor. Tarihteki ilk yerleşim yerlerinden Çatalhöyük’e, doğal güzellikleriyle insanları büyüleyen Beyşehir Gölü’ne ev sahipliği yapan Konya’da, bir yandan binlerce yıllık tarih her caddede peşinizde dolaşırken diğer yandan bu koca ovada yükselen gökdelenler sizi geleceğe taşıyor. Yöresel lezzetleriyle de dikkat çeken Konya, küflü peyniri, etli ekmeği, sac arası tatlısıyla da ün salıyor. Peki Mevlana şehri Konya’ya gidildiğinde nereler gezilmeli ve neler tadılmalı? Geçtiğimiz hafta Selva Makarna’nın düzenlediği Gastronomi Turu’nda Konya’da kısa bir yolculuğa çıktık ve gezilebilecek yerleri, yapılabilecekleri araştırdık.
YÖRESEL KAHVALTI
Yerli yabancı pek çok turisti ağırlayan Konya’ya turlarla gidebileceğiniz gibi tek başınıza da yola düşebilirsiniz. Size tavsiyemiz Konya’ya ulaştığınızda eğer sabah saatleriyse yöresel lezzetlerin bulunduğu bir kahvaltı sofrasına misafir olun. Küflü peynir, ıspanaklı, peynirli gözlemeleri, kıymalı su böreği ve dillere destan Konya pidesini çay eşliğinde yiyebilirsiniz.
GEZİ MUTFAKTAN BAŞLIYOR
Sıkı bir kahvaltının ardından sıra geldi şehri turlamaya… İlk durağımız ise Mevlana Müzesi. Mevlevilikte mutfak kültürünün önemli bir yeri olduğu için müzenin gezilmesine mutfaktan başlanıyor. Bu bölümde dergahtaki Mevlevilerin mutfak kültürünü ortaya koyan balmumu heykeller var. Mevlana Türbesi olarak da adlandırılan müzede Horasan Erenleri ile Hazreti Mevlana ve babasının türbesini ziyaret etmek mümkün. Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan bir semahanenin de bulunduğu bu bölümde yüzyıllar önce sema edildiği söyleniyor. Müzede el yazması Kuran-ı Kerim, Mevlevilerin ayin-i şeriflerde kullandığı enstrümanlar gibi pek çok tarihi eser de bulunuyor.
MÜZESİ BULUNAN TEK AŞÇI
Mevlana Müzesi’ni gezdikten sonra sıra geldi Alaaddin tepesine çıkmaya… Büyük bir park görünümündeki bu tepe gerek Konyalılar gerekse yerli yabancı turistler için hoş bir dinlenme alanı. Bir Selçuklu eseri olan Alaaddin Camii’nin de bulunduğu tepede aynı zamanda bazı Selçuklu Sultanları’nın mezarı bulunuyor. Tepenin hemen yakınlarındaki Ateşbaz Veli Hazretleri türbesi ise görülmeden dönülmemesi gereken yerlerden biri. Mevlana Tekkesi’nin aşçısı olan Ateşbaz Veli Hazretleri dünyada müzesi bulunan tek aşçı olarak anılıyor.
BEYŞEHİR’DE TEKNE TURU
Konya’da güneşin en güzel battığı yerlerden biri olan Beyşehir Gölü ve çevresindeki ören yerleri de mutlaka gezilmeli. Binlerce yıllık duvar motiflerinin, Hitit dönemi anıtlarının bulunduğu camileri ve medreseleri gezdikten sonra gölde tekne turuna katılabilirsiniz.
Konya’ya kadar gidip de sema gösterisini izlemeden dönmek olmaz. Eğer Konya gezinizi cumartesi gününe denk getirdiyseniz gündüz yaptığınız turun ardından akşam, Büyükşehir Belediyesi’nin Mevlana Kültür Merkezi’nde düzenlediği sema gösterisini ücretsiz izleyebilirsiniz.
Yemeden dönmeyin
Koca bir gün boyunca şehrin altını üstüne getirircesine gezdiniz ama Konya’ya gelmişken yöresel lezzetlerden tatmadan gitmek olmaz. Eğer siz de et yemeyi sevenlerdenseniz 103 yıllık kebapçı Hacı Şükrü’de yayık ayranı eşliğinde fırın kebabını tadabilirsiniz. Konya’dan elbette etli ekmek, yaprak sarma, bamya çorbası ve tatlı olarak sac arasını yemeden dönmeyin. Tüm bu lezzetleri şehirdeki pek çok restoranda tatmak ise mümkün. Daha hafif lezzetler tatmak istiyorum diyenlerdenseniz Konya Kule’de bulunan Selva Sefa Makarna Restoranı’nda hamsili, menemenli gibi geleneksel lezzetlerle bütünleştirilmiş makarnaları tadabilirsiniz.
ASLI DAĞARCIKOĞLU/STAR
Önceki MakaleAntakya mutfağı da gurme dünyasında yükselen değer
Sonraki Makale Sütlü taze bezelye çorbası
Bülent AYDIN
2005 yılında kurulan Etkin Patent ve ensonmoda.com kurucusu olup, 17 yıldır Yurtiçi/Yurtdışı şahıs ve şirketlere marka, patent, tasarım başvuru, tescil ve danışmanlık hizmetleri vermesinin yanı sıra ensonmoda.com, enyenimoda.com vb. moda bloglarında yöneticilik yapmaktadır. Ayrıca, marka şehir proje kapsamında patent, web tasarım, emlak, OSGB hizmet alanlarında, kendisi ve sahibi olduğu Etkin Patent nam ve hesabına 2014 yılında 210 adet yeni marka geliştirmiş ve bu markaların her birine özel hazırlanmış web sayfaları ve sosyal medya hesaplarıyla halen aktif olarak hizmet vermektedir.