Organik doku kokteyli ile kusursuz güzellik

Yediğimiz, içtiğimiz her şeyin yapaylaştığı bir çağda yaşıyoruz. Bunun sonucu ortada: Kanser başta olmak üzere pek çok hastalık yaygınlaştı. Bu yüzden şimdi moda organik ürünler. Sadece gıdada değil, kozmetikte bile ürünler organikleşti. Sözü, Estetik International’dan Estetik Cerrah Op. Dr. Bülent Cihantimur’a bırakalım; “Kozmetik dünyasında organik ürünlerde patlama yaşanıyor. Plasenta kremler, serumlar, kök hücre içeren krem ve serumlar… Ama ‘organik’ sıfatını hak edebilmek için bu ürünlerin, ilk aşamadan ambalaja konulmasına kadar gezen tüm süreçte kesinlikle hiçbir kimyasal maddeye tabi tutulmamış olması gerekiyor”. Uzmanımız şöyle devam ediyor: Organiklik vasfı şüpheli ürünler yerine, bu vasfı içerdiğinden emin olacağınız, tıbbi nitelikte ürünler var. Bunları kullanarak estetik anlamda harika gelişmeler kaydedebiliyoruz. Gerçekten katkı maddesi içermeyen bu ürünlere ‘organik kokteyl’ diyoruz. Hastanın kendi kanından-yağından, hijyenik bir ortamda hazırlanan bu kokteyllerin uygulaması çok basit, etkileri de beklenenin çok üstünde. Nedir bu kokteyller? 1. PPP Hastadan aldığımız kanı santrifüj ettiğimizde ortaya çıkan plazmaya “Platelet Poor Plasma” (trombositten fakir plazma) diyoruz. Bu ürünü, plazma gel hazırlamak ve cilde serum gibi sürmek için kullanıyoruz. 2. PRP Hastadan alınan kan, özel bir santrifüj işleminden geçirilerek elde edilir. “Platelet Rich Plasma”nın içinde içinde büyüme faktörleri bulunur ve enjekte edildiği her yerde hem yara iyileştirir hem ağrı azaltır. 3. PLASMAGEL Hastanın kanından hazırladığımız dolgu maddesi. Güvenli ve uygun maliyetli. Ancak, elde edilen dolgu maddesi 1-3 ay gibi kısa sürede eriyor. 4. FATGEL Vücuttaki yağdan hazırlanan müthiş bir ürün. Aldığımız yağ greftini, mikser benzeri özel bir aletten geçirerek elde ediyoruz. Böylelikle yağ inceltilmiş ve kök hücreler serbest hale getirilmiş oluyor. Çok ince iğnelerle kullanılıyor. İşlem, yağ enjeksiyonundan kolay. Kalıcılık oranı da klasik yağ enjeksiyonuna göre çok yüksek.
5. MIXTGEL PRP, PLASMAGEL ve FATGEL karışımından hazırlanan özel bir kokteyl. Bütün avantajlara sahip. Hazırlaması, uygulaması çok kolay. Uygulandığı bölgeye dolgunluk verdiği gibi cildin kalitesini de artırır. Kalıcı ve yan etkisi yok. 6. KÖK HÜCRE Kök hücre ‘öncü hücre’, ‘ana hücre’ demektir. Bu hücreler, daha sonra, aldıkları sinyallerle doku hücresine dönüşebiliyor. Bu, deri, kemik, kas veya kıkırdak hücresi olabilir. İyileşmeyen yaralar, şeker, Parkinson, Alzheimer gibi çaresi olmayan birçok hastalık kök hücre tedavisi ile iyi olabiliyor. Peki, nereden ve nasıl elde ediliyor kök hücre? Birçok kaynak var vücudumuzda: Embriyo, kordon kanı, plasenta, kan, kemik iliği ve yağ dokusu… Yağ dokusu dışındakilerden kök hücre hazırlamak daha zor, pahalı ve elde edilen kök hücre sayısı daha az. Bu nedenle yağ dokusundan kök hücre elde etme fikri, her geçen gün daha fazla değer kazanıyor. Yağ dokusu, her insanın vücudunda fazlasıyla var ve bu dokuda milyonlarca kök hücre bulunuyor. 7. CAL “Cell Asisted Lipotransfer”. ‘Kök hücreden zenginleştirilmiş yağ transferi’. Plastik cerrahinin geleceği, bu uygulama. Çoğu kişi yağ enjeksiyonu yaptırmak istemiyor, çünkü yağların kısa sürede eridiğini ve 3-6 ay sonra tekrarının gerektiğini söylüyorlar. Haklılar. Oysa kök hücreden zenginleştirilmiş yağ transferinde kalıcılık oranı yüzde 60-80’dir. Bu yüzden onlara ‘kök hücreden zenginleştirilmiş yağ transferi’ uygulanmalı. Çünkü klasik yağ enjeksiyonu ile üç seansta elde edebileceğimiz sonuca bu yöntemle tek seansta ulaşabiliriz. Klasik yağ enjeksiyonunda bir diğer önemli sorun, verilen yağ hücrelerinin ölmesi, enjekte edilen bölgede kist ve sertliğe neden olmasıdır. Yağı kök hücre ile zenginleştirdiğimizde, kök hücreler, yağların enjekte edildiği bölgede iyi bir şekilde kanlanarak canlı kalıyor.” “Silikon tarih olacak” Sektörde uygulanan en yeni ve trend uygulamalar büyük ilgi topluyor. Bunları birlikte görelim: 1. FatGel ile kirpik altı dolgunlaştırma: Üç-beş saat sürer İnce bir iğneyle bu kokteyl, kirpiğin altındaki tarsal plak adlı yapı üzerine 0,3-0,5 CC enjekte ediliyor. Böylece alt göz kapağı ile kirpikler daha dolgun, canlı durur. Yaşla sarkan alt göz kapağı da toparlanır. 2. Mixt Gel ile burun estetiği: Beş dakika sonra etkileyici sonuçlar alınıyor. Bu kokteyl küçük düzeltme gerektiren burunlarda çok işe yarıyor. Bir de daha önce burun ameliyatı olmuş, çöküntüsü olanlar için de ideal bir uygulama.
3. CAL ile silikona veda: Sadece kişinin kendi yağı kullanılarak meme büyütmek mümkün. Bu metotta, hastanın kendi dokusunun kullanılması, kıvamının meme dokusu ile aynı olması ve hiç kesi olmadan yapılabilmesi gibi büyük avantajlar var. Tek dezavantajı: Meme, silikondaki gibi istenildiği kadar büyütülemiyor ve ikinci seans gerekebiliyor. Özellikle doğumdan sonra memede az hacim kaybı olanlarda ve silikon ameliyatı olup kötü sonuçlanmış vakaların düzeltilmesinde ilk seçenek CAL. 10 yıl sonra silikon out, CAL in olacak. 4. Kök hücreden zenginleştirilmiş yağ transferi ile yeni meme: Burada söz konusu olan; kanser nedeniyle memesi alınmış kadınlara kendi yağı kullanılarak yeni meme yapılabilecek. Bu gerçekleşirse estetik cerrahide devrim olacak. Kesi yapmadan, büyük risk taşıyan ve zahmetli olan ameliyatlara gerek kalmayacak. Kök hücreden zenginleştirilmiş yağ transferi ile meme rekonstrüksiyonu şu anda Amerika, İtalya, Almanya, Japonya ve Kore’de uygulanıyor. Hem meme ile aynı kıvamda ve doğal şekilli meme yapılıyor hem de kök hücreler sayesinde meme derisi de eski sağlıklı görünümüne kavuşuyor. Birden çok seans gerektiği ve kök hücre hazırlama işlemi pahalı olduğu için uygulama henüz yaygınlaşmadı. Ama gelecek on yılda yeni meme yapmak için tek yöntem bu olacak. 5. Mixt Gel ile gözaltı morluğu tedavisi: Alt göz kapağında morluk oluşmasının en önemli nedeni, zaten ince olan gözkapağı cildinin iyice incelmesi. Böylece altındaki kas ve kemik yapının rengi alt gözkapağı cildine yansıyor. Mixt Gel enjeksiyonu ile hem çöküklük giderilir hem de cildin kalitesi artırılır. Bu sayede morluk ortadan kalkar.
Kaynak: Esra Özübek/Posta