Öne Çıkanlar

    Spor Yaşamında Kadın Giyim

    1 Ağustos 2022

    Fırfırlı Elbiseler

    1 Ağustos 2022

    Kruvaze Elbise

    1 Ağustos 2022
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram YouTube
    Ensonmoda
    Abone Ol Giriş Yap
    • Moda Haberleri
    • Güzellik
    • Sağlık
    • Kültür Sanat
    • Aksesuar
    • Gezi
    • Gurme
    • Markalar
    Ensonmoda
    Anasayfa » Prof. Dr. Oğuz KARAKARTAL “Kitap ve yazarlar” üzerine anekdotlar
    Kültür Sanat

    Prof. Dr. Oğuz KARAKARTAL “Kitap ve yazarlar” üzerine anekdotlar

    Bülent AYDINYazar Bülent AYDIN30 Haziran 2022Yorum yapılmamış4 Dakika Okuma
    Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp VKontakte Email
    Share
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

     

     
    İnternet, bilgisayar veya teknoloji çağı, kitabın yerini, kokusunu, cazibesini alabilecek mi bilemem? Ancak bildiğim tek bir şey var, o da “kitap”ın kutsallığıdır. Kitaba, yazılı metne ve okumaya duyulan saygı Avrupa’da, XVI. yüzyılda yeniden canlanır. Rönesans, yenileşme-değişme hareketi bu canlanmada etkili olur. Ortaçağ bağnazlığı, Hıristiyan tutuculuğu, din kitapları dışında eser basım ve okunmasına izin vermezdi. Victor Hugo’nun “Notre Dame’ın Kamburu” veya Umberto Eco’nu “Gülün Adı” romanları bu bağnazlığı anlatan motifler içerir. Aydınlanma ise kitaba hürmeti getirir. Montaigne’in Denemeleri’ndeki yazılardan birinin “Kitap ve Hayat”, diğerinin ise “Kitapların Değeri” başlıklarını taşıdıklarını unutmayalım.
    Bizim kitap ve okuma konusunda tutuculuktan laisizme kayışımız önce İbrahim Müteferrika’nın XVIIII. yüzyılda -gecikmeli de olsa- matbaayı Osmanlı’ya getirmesiyle olur. Müteferrika’nın Avrupa’da icat edilen matbaayı bilmesinde, Macar’dan Osmanlı’ya dönme-muhtedi olmasının mutlaka etkisi vardır. Onun bastığı ilk Türkçe kitaplar, Arapça-Türkçe bir sözlük olan Van Kulu Lûgatı ile Katip Çelebi’nin Osmanlı Deniz zaferlerini anlattığı Tuhfetü’l Kibar fi Esfaril Bihar ‘dır. Her iki eser hem Osmanlı lirası üzerinden, hem de dönemin kıymetli parası frank ile satışa sunulur. Ancak çoğunlukla saraya satılan bu kitapların bir aydınlanma başlattığını söylemek güçtür. Kaldı ki bir süre sonra İbrahim Müteferrika matbaa-baskı işlerine para bulamadığı ve bastığı kitaplar istediği kadar satmadığı için iflas etmiştir.
    1839 tarihli Tanzimat Fermanı’ndan sonra Batı ile ilişkiler sıkılaşmaya, iki dünya birbirini daha yakından tanımaya ve Batı’dan yeni teknoloji ve üretimler öğrenilmeye çalışılırken, 1860’lardan sonra özel gazete ve dergi yayıncılığı ile ilk edebi eserler basılmaya başlanır. Halkı aydınlatmaya ve ülkenin gerileyişini durdurmaya çalışan idealist gazeteci ve yazarların (Ahmet Midhat, Namık Kemal, Şinasi, Ali Suavi vb.) yanında, yazarlık ve gazetecilikten menfaat sağlayan, ilk hilekȃr tipler de ortaya çıkmaya başlar. Bunların başını İrtika ve Malumat yayın organlarının sahibi-patronu “Baba Tahir” çeker. O bizdeki ilk şantajcı gazeteci-yazar ve yayınevi sahibidir. 1899’da, İstanbul’a su sağlayan Terkos gölüne “bir domuz düştü, boğuldu” diyerek gazetesine yalan bir haber yapar. Terkos Su Şirketi zarar etmeye başlar. Şirket bunun önüne geçmek için Baba Tahir’e, 600 altın ödeyerek haberi yalanlatır, durdurur.
    Kitabı toplumla buluşturmak ve kitap bastırmak yazar için başlı başına bir sorundur. Bundan ötürü kitaplarını bastırmak adına kendi kitabevini kuran yazarlar karşımıza çıkar. Örneğin Cumhuriyet döneminin ünlü yazarlarından Orhan Kemal kendi isminin baş harflerini alan “O.K. Yayınları”nı kurmuş, birçok eserini buradan çıkarmıştır. Hatta tek kazancı yazarlık olan Orhan Kemal, Bereketli Topraklar Üzerinde adlı romanı ilgi görünce yeni baskısında eserinin sayfa sayısını, hacmini genişletir ki bir iki lira daha fazla kazanabilsin.
    Kitap yasağı ve sansür, her dönem görünen bir sıkıntıdır. Bunların ilgi çekenlerden biri Reşat Nuri Güntekin’in ünlü Çalıkuşu romanının başına gelenlerdir. Reşat Nuri bu eserini, Osmanlı’nın son döneminde önce tiyatro eseri olarak yazmış ama konusu Anadolu’da geçtiği için devrin tiyatro idaresi, “konusu İstanbul’da geçerse sahnelenebilir” kararını verince yazar da, onu romana çevirip yine kendi istediği gibi kaleme almıştır. Cumhuriyetten sonra ise bir kaç baskı yapan romandaki dini sözcük ve cümleler “laikliğe aykırı bulunarak” yeni baskılarda törpülenmiştir. Oysa ki Reşat Nuri Güntekin, realist, hümanist ve Cumhuriyetçi bir öğretmen ve yazardır.
    “Ne öğrendimse kitaplardan öğrendim” diyen akademisyen, kültür ve edebiyat tarihçisi Mehmet Kaplan ile, roman kahramanını ağzından: “bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti” diyen Orhan Pamuk’un temelde birleştikleri nokta, kitabın insan yaşantısındaki yeri ve önemidir. Bu noktada bir soru akla gelebilir: Ne okunmalıdır? Her kitap okunabilir mi? Bunun cevabında da bir senteze gereksinim vardır. “ulusal, insani ve evrensel değerleri” içeren, estetik güzelliğe sahip her eser okunabilir. Bunu anlamanın yolu, danışmak, eleştiri yazılarını okumak ve klasikleşen eserleri öncelikle seçmek olabilir. Kafaları ulusal ve evrensel değerlerle yoğrulmuş yazarların eserlerini okuyanlar dogmatik düşünceden kurtulacak, kendini başkalarının yerine koyabilecekler. Kitap ve kütüphane oldukça mahkeme ve hapishaneye gerek kalmayacaktır.
    Kitap ve yazara saygının bir ölçütü de, ona sahip çıkmaktır. Eserlerinin yeni baskılarını yapmak, yaşadığı evi müze haline çevirmek, adına edebiyat yarışmaları düzenlemek ilk akla gelenlerdir. Cumhuriyetin ilk yıllarında gazetecilik de yapan ünlü şair Ahmet Haşim’in, Alman Goethe’nin müze evini gezerken Faust ‘un mürekkeplerini gördüğü ve hala korunan yazı masası karşısındaki hayranlığı aydın çevrelerde bilinir.
    Özetle kitaplar ve yazarlar, bize insan olmayı, doğru ve iyi nasıl düşünülebiliri öğretenlerdir. Kitaptan ve yazardan hoşlanmayan, korkan, sansüre başvuran veya hapishaneye atan cesur değil korkaktır. Kitap okumayanlardan bir hayır gelmez, adam olamazlar denemez ama Nurallah Ataç’ın muhteşem cümleleriyle onlar şöyle betimlenir:
    “İnsanları roman okumayı sevenler ve sevmeyenler diye ikiye ayırabiliriz. Roman okumayı sevmeyenlerden bir hayır gelmez demiyorum. Hatta büyük işlere onlar imza atarlar deseler, ona da inanırım. Ama ben hoşlanmam onlardan. Kendilerinden çıkamaz, kendi başlarından geçmemiş şeyleri gerçek sayamazlar. Her şeyi anlamaya çalışırlar ve hatta anlarlar da. Ama insanoğlu karşısında acayip bir anlayışsızları vardır.”
    Kaynak:kibrisgazetesi.com

    Share. Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr WhatsApp Email
    Önceki Makaleİranlı sanatçılarından mini konser
    Sonraki Makale MARMARA BÖLGESİNDE KESİNLİKLE GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER
    Bülent AYDIN
    • Website
    • Facebook
    • Instagram
    • LinkedIn

    2005 yılında kurulan Etkin Patent ve ensonmoda.com kurucusu olup, 17 yıldır Yurtiçi/Yurtdışı şahıs ve şirketlere marka, patent, tasarım başvuru, tescil ve danışmanlık hizmetleri vermesinin yanı sıra ensonmoda.com, enyenimoda.com vb. moda bloglarında yöneticilik yapmaktadır. Ayrıca, marka şehir proje kapsamında patent, web tasarım, emlak, OSGB hizmet alanlarında, kendisi ve sahibi olduğu Etkin Patent nam ve hesabına 2014 yılında 210 adet yeni marka geliştirmiş ve bu markaların her birine özel hazırlanmış web sayfaları ve sosyal medya hesaplarıyla halen aktif olarak hizmet vermektedir.

    Son Gönderiler

    Biliyor Musunuz Mutlu Aşk da Var

    30 Haziran 2022

    John Delahunt Bir Cinayetin Hikayesi

    30 Haziran 2022

    Teoman Beyoğlunda Sevenleriyle Buluştu

    30 Haziran 2022

    Genç Yetenek Baneva Huzurlarınızda

    30 Haziran 2022

    Cevap bırakın Iptal Et

    Marka Başvurusu Etkin Patent
    Öne Çıkanlar

    Kanser Bebek Olmaya Engel Değil

    30 Haziran 2022

    Ünlü ressamın İstanbul ve Boğaz tablosu rekor fiyata satıldı

    30 Haziran 2022

    Sahur Beslenmesi Nasıl Olmalı

    30 Haziran 2022

    Alphonse Daudet,Değirmenimden Mektuplar adlı öykü kitabı

    30 Haziran 2022
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    • YouTube
    SON GÖNDERİLER
    Moda Haberleri

    Spor Yaşamında Kadın Giyim

    Yazar Bülent AYDIN1 Ağustos 20220

    Günümüzde şık giyinmeyi seven ama rahatına düşkün olanların en çok tercih ettiği giyim tarzı spor…

    Fırfırlı Elbiseler

    1 Ağustos 2022

    Kruvaze Elbise

    1 Ağustos 2022

    2022 İlkbahar Yaz Ayakkabı Trendleri

    1 Ağustos 2022
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    2005 yılından beri yayında olan ensonmoda.com, Etkin Patent Marka Tasarım Fikri ve Telif Hakları ve Hukuki Hizmetleri ve Danışmanlık Tic.Ltd.Şti.nin tescilli markalarından olup, kendi sektörlerinde tanınmış markaların her birine ayrı ayrı bağımsız sayfalar tahsis ederek, markaların yeni ve en son piyasa çıkan modellerinin tanıtımının yanı sıra markaların haber, kampanya, duyuru, satış noktaları ve servislerini günce olarak yayınlamaktadır.

    Bilgi: bilgi@ensonmoda.com

    SON YAZILAR

    Spor Yaşamında Kadın Giyim

    1 Ağustos 2022

    Fırfırlı Elbiseler

    1 Ağustos 2022

    Kruvaze Elbise

    1 Ağustos 2022
    Son Yorumlar
      Facebook Twitter Instagram YouTube
      • Anasayfa
      • Çerez Politikası
      • Markalar
      Telif hakkı © 2023 Ensonmoda - Tüm hakkı saklıdır.

      Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.

      Sign In or Register

      Welcome Back!

      Login to your account below.

      Lost password?