“Şok diyet” dedikleri bu olsa gerek… “Tereyağı, sucuk, kebap, yiyebilirsiniz”
diyor, geleneksel Türk mutfağını öneriyor… Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
metabolizma uzmanlarından Prof. Dr. Ahmet Aydın’ın sağlıklı beslenme önerileri
bugünlerde şehir efsanesi gibi kulaktan kulağa, dilden dile dolaşıyor… Türk
mutfağının sağlıklı beslenmek isteyenler için mükemmel olduğunu söyleyen Prof.
Aydın’ın ezber bozan açıklamaları, kibrit kutusu büyüklüğündeki yağsız
peynirlerden sıkılan kadınlara ilaç gibi gelecek ama tüm vize verilen
yiyeceklere karşılık bir şartı var: ”Her şeyi yiyin ama beyaz un ve
şekeri bırakın. Alınan kiloların, artan kanserin ve kalp hastalıklarının hatta
depresyonun sorumlusu un ve şekere dayalı beslenme şeklidir.”Neden
geleneksel Türk mutfağını öneriyorsunuz? Sebze yemekleri, et yemekleri
mükemmeldir tabii ki bunların hammaddeleri olan sebze ve meyvelerin doğal olması
gerekiyor. Hamur işi ve tatlıları çıkardığınız andan itibaren Türk mutfağı
mükemmeldir. Neden mükemmel diyorsunuz? Baktığımız zaman baharatlı ve
yağlı olduğunu görürüz. Bunlar zararlı değil mi?Baharatlar vitamin ve
mineral bakımından muhteşemdir. Baharatlı yemenin herhangi bir zararı olmadığı
gibi çok sayıda da faydası vardır. Baharatlar küflenmişse o zaman zararlıdır.
Katkı maddeleri varsa zararlı tabii ki. Raf ömrü uzun olsun diye… Gıdaların
raf ömrü arttıkça insanların raf ömrü kısalır. Türk mutfağında
yiyecekleri biraz kavurmak ve kızartmak da vardır…Ağır ateşte pişirmek
lazım ki değerlerini fazla kaybetmesin. Ispanağı yemek olarak değil de salata
olarak yaparsanız çok faydalıdır. O yüzden bizim mutfağımızda salatalar çok
önemli yer tutar… Pişmişle pişmemişleri de dengede tutmak lazım. Benim
geleneksel Türk mutfağından çıkardığım tek şey, hamur işi ve tatlılar, şekerli
gıdalar. Ama o dönemde de beyaz şeker kullanılarak yapılmıyordu tatlılar. Daha
sağlıklıydı, pekmez vs. gibi tatlandırıcılar kullanılıyordu. Ekmekler hiçbir
zaman beyaz değildi. Sucuk, pastırma gibi geleneksel yiyecekleri de
rahatlıkla yiyebilir miyiz?Tabii ama hangi pastırma hangi sucuk, hangi
kavurma derseniz bunların da geleneğe uygun yapılması gerekiyor. Mesela Afyon
yöresinin sucuğunu yerseniz, bu son derece faydalı. Ama hindi eti, soya, katkı
maddeleri konduğu zaman fiyatı tabii ki ucuzluyor; beraberinde bazı tehlikeleri
getiriyor. Limiti ne olmalıdır? Her gün de sucuk yenir
mi?Yiyebiliyorsanız yiyin tabii… Ama her gün aynı gıdayı yemek
istemezsiniz. Çünkü insanoğlu vücudunda eksik olan gıdayı ister. Mesela mevsimi
yeni gelen gıdayı ilk yediğinizde çok hoşunuza gider sonra aynı etkiyi yaratmaz,
başka meyve-sebze çıkar. Birinde olmayan şey diğerinde vardır. Bunlara limit
koymak olmaz. Her şeyi tartıyla mı tartıp yiyeceksiniz? Mesela “Bir kibrit
kutusu kadar yağsız beyaz peynir” derler… Bu kadar manasız bir şey yok.
İnsanlar gramla tartmaz. Doyuncaya kadar yerler. Ama sizin yediğiniz gıdalar
devamlı sizi acıktıracak nitelikteyse bu unlu ve şekerli gıdalar için söz
konsudur. Bunu yedikçe sizin kan şekeriniz düşer, çabuk
acıkırsınız.Kolesterolü düşük olanlarda kanser daha
fazladırTereyağını çok öneriyorsunuz…Kaliteli yağ olarak iki
çeşit var: Hayvansal yağ bir de zeytinyağı. Sıcak yemekler hayvansal yağlarla
yapılır, kuyruk yağı, terayağıyla… Bunlar mükemmel yağlardır.Kuyruk
yağı!Tabii ki, tabii ki… Siz şaşırıyorsunuz ama bizim binlerce yılık
geçmişimizde var bu… int(11)kisel yağların hepsi çok yüksek ısı verilerek, rafine
edilerek elde edilmiş yağlardır. int(11)kisel yağların hepsi bu int(11)kilerin doğal
yapısını bozmaktadır, bunlar da vücudu yıpratır. Bütün kronik hastalıkların
temelinde bu var. Bu hastalıkların içine kanseri, koroner hastalıkları, beyin
hastalıklarını katabilirisiniz. Kemik erimesini depresyonu da ilave
edebilirsiniz. Peki donmuş yağlar kolesterol yapmıyor mu?Şunu
söylemek yanlıştır: “Doymuş yağ donmuş yağdır, bu da gider damarımızı tıkar.” Bu
çok saçma sapan bir düşünce, eğer öyle olsaydı int(11)kisel yağlara geçiş arttıkça
kalp ve damar hastalıklarından ölümler artmazdı. ABD’nin ölüm istatistiklerine
bakalım. Koroner kalp hastalıklarından ölenlerin sayısı yüzde 3 ya da 4 iken
günümüzde bu oran en az 30-40. Yıllarca “Yumurta yemeyin” denmiştir Time dergisi
1983 yılında kapak yaptı, “Haftada iki taneden fazla yemeyin” diye. Şimdi de
“Yanlış
Sağlıklı beslenme ve diyet için en iyi yol geleneksel Türk mutfağıdır
Previous ArticleKendine özen göstermek isteyenlere öneriler…..
Next Article Memeye özel risk merkezi
Bülent AYDIN
2005 yılında kurulan Etkin Patent ve ensonmoda.com kurucusu olup, 17 yıldır Yurtiçi/Yurtdışı şahıs ve şirketlere marka, patent, tasarım başvuru, tescil ve danışmanlık hizmetleri vermesinin yanı sıra ensonmoda.com, enyenimoda.com vb. moda bloglarında yöneticilik yapmaktadır. Ayrıca, marka şehir proje kapsamında patent, web tasarım, emlak, OSGB hizmet alanlarında, kendisi ve sahibi olduğu Etkin Patent nam ve hesabına 2014 yılında 210 adet yeni marka geliştirmiş ve bu markaların her birine özel hazırlanmış web sayfaları ve sosyal medya hesaplarıyla halen aktif olarak hizmet vermektedir.