İstanbul’u özellikle İstiklal Caddesi’ni mesken tutmuş, orayı konser alanına çevirmişler. Aralarında üniversite hocası, Ukraynalı opera sanatçısı bile var. Çoğu ekonomik sebeplerle bu işi yaptığını anlatsa da sokağın kendilerini özgürleştirdiğini söylüyor
Beyoğlu’nda, İstiklal Caddesi’nde yürürken özellikle akşam saatlerinde başka türlü bir müzik kulağa çalınır. Cadde görme engelli bir vatandaş seslendirdiği yanık bir türküyle karşılar sizi. Az ileride kemençenin hüzün ve neşeyi bir arada yaşatan sesini duyarsınız. Sonra yanınızdan ağır ağır nostalji tramvayı geçer arkasındaki vagonda yapılan canlı performansla. Asıl müzik ziyafeti ise Galatasaray Lisesi’nden sonradır. Gitarlar, kemanlar, akordiyonlar, davullar neşeli süprizlerle sizi alıkoyar yolunuzdan.
Sokakta müzik yapanları sadece İstiklal’de değil, İstanbul’un başka yerlerinde de görebilirsiniz. Kadıköy’de Bahariye Caddesi, Bebek sahilde ve vapurlarda müzik yapan kişilere rastlayabilirsiniz. Onlardan kimi para kazanmak için çalıyor, kimi ise sokak müziğinin yarattığı özgürlük alanının tutkunu olduğu için.
CADDE BOYUNCA MÜZİK
Sadece sokak müzisyenleri deği, Beyoğlu’nu şenlendiren… Beyoğlu Güzelleştirme ve Koruma Derneği’nin 2010 Avrupa Kültür Başkenti için hazırladığı Beyoğlu Müzikle Başkadır projesi de caddeyi müzikle renklendiriyor. İstiklal Caddesi’nin simgesi nostaljik tramvayın bir konser sahnesine dönüştürülmüş olan ek vagonunda 20.00-22.00 saatleri arasında canlı müzik grupları performanslarını sergiliyor. Ring seferi yaparak İstiklal Caddesi’ni karnaval yeri haline getiren bu proje, pazar hariç her gün yapılıyor.
O aslında üniversitede hoca
Saksafon çalan Suat Şenel, üç yıldan beri İstiklal Caddesi’nde müzik yapıyor. Şenel’e genelde Yapı Kredi Kültür’ün önünde rastlayabilirsiniz. Askeri bandodan emekli olan ve halen Marmara Üniversitesi’nde ders veren Şenel, sokak müzisyeni olma nedenini şöyle anlatıyor: “Sokak, insanlarla aracısız iletişim kurmak için en ideal yer. Burada değişik ülkelerden gelenlerle müziğimi paylaşma imkanım var. Başka yerlerde para kazanmak için icra ediyorum, burada ruhumu dinlendiriyorum.”
İngiltere’de daha az kazanıyorduk
TÜNEL’e doğru ilerlerken İran asıllı İngiliz Darius Thompson adlı kemancının ezgileri yükseliyor. Yanındaki Oshan Mahony ile İngiltere halk ezgilerinin en güzellerini çalıyorlar. İki yıl önce Türkiye’ye gezmek ve müzik yapmak için geldiklerini söyleyen Mahony “İstanbul gördüğüm en güzel şehirlerden biri. İngiltere’de de şarkı söylüyoruz ama burada aldığımız tepkiler çok daha sıcak. Bir müddet daha buralarda olacağız” diyor. Mahony İngiltere’ye göre burada daha çok para kazandıklarını söylüyor ama ne kadar olduğunu açıklamıyor.
Bizi dinleyenler polisi kovaladı
CADDENİN en sevimli sokak sanatçıları Alina Gorbyenko ile Valentin Steryenok… Türkiye’ye üç ay önce gelen müzisyenler Ukrayna’da Devlet Filarmoni Orkestrası’nda opera sanatçısı. Sanatçılar, başlarına gelen bir olayı şöyle anlatıyor: “Bir gün şarkı söylerken polis bizi engellemeye çalıştı. Dinleyenler polisi kovaladı. Bize sahip çıkmalarına çok şaşırdık.”
Kaynak:Fatma Karaman/Star gazetesi