Başka hastalıklara bağlı olarak oluşan ve tıpta fibromiyalji olarak tanımlanan kas ve adele ağrıları neredeyse 30 yaşından sonra her iki kadından birinde görülüyor. Çalışma yaşamından cinselliğe kadar hayatın tüm alanlarını olumsuz etkileyen bu ağrılara 10 kadına karşılık 1 erkekte rastlanıyor
Etrafınızda kimi görseniz, ağrıdan şikayet ediyor. Özellikle son yıllarda “süper kadın” sendromunun başgösterdiği düşünülürse, en çok kadınların ağrıdan muzdarip olması da kaçınılmaz oluyor. Uzmanlar bu tip şikayetlerin yaşla birlikte daha da arttığına dikkat çekiyor. Hastaların yüzde 60-90’ını kadınların oluşturduğunu belirten uzmanlar, aynı hastalıkların erkeklerde de görüldüğünü, ancak kadınların daha çok doktora gittiğini ifade ediyor.
Ağrının tek başına değil başka bir hastalığa bağlı olarak ortaya çıktığını söyleyen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Yazıcı, “Öncelikle ağrının hangi hastalık veya hastalıklarla ilişkili olduğu saptanmaya çalışılır” diyor. Yazıcı ağrının ayırıcı tanısında da birkaç önemli nokta olduğunu vurguluyor: “Önce ağrının yaygın mı yoksa yerel mi olduğuna bakılır. Yerel ağrılar daha çok eklem iltihaplanmalarıyla -yani eklemlerde şişlik, kızarıklık, hareket kısıtlanması- beraber olurlar. Bu ağrılar halk arasında, yanlış olarak kireçlenme denilen, kıkırdak aşınması (osteoroartroz) belirtisidir. Buralardaki iltihaplanmalar da lokal ağrı yapar. Yaygın ağrı nedenlerinin başında ise fibromiyalji (FM) sendromu gelir. Yaygın ağrı bazen habis tümörlere de eşlik edebilir. Yaygın ağrı bir iki haftayı geçerse bir hekime başvurmak uygun olur.”
Egzersizler tedavinin vazgeçilmez parçası
Standart bir ağrı uyarısı yapıldığında kadın ve erkek arasında yanıt farkının pek belirgin olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Hasan Yazıcı kadınların erkeklere oranla daha çok doktora başvurduğunu anlatıyor: “Kadınların, benzer hastalıklarda, erkeklerden daha fazla hekimlere başvurduklarına dair bilimsel veriler var. Ağrı bir tanı değil belirtidir. Tedavisi için eşlik ettiği hastalığı bulmak gerekir. Ağrı genetik değildir ama ilişkili olduğu hastalık genetik olabilir. Kadınlarda genellikle bağ dokusu hastalıkları, diz ve el eklemi osteoporozu ağrıyı oluşturan nedenlerdir. İklim koşulları ile değişen ağrılar genellikle ciddi romatizmal hastalık belirtisi olamaz. Kireçlenme yaygın ağrı nedeni değildir.”
Prof. Dr. Hasan Yazıcı, kadınlarda sık görülen fibromiyaljinin, belirtilerini ve tedavi yöntemlerini ise şöyle sıralıyor: “Fibromiyalji bir romatizmal hastalık çeşididir. Bu hastalarda yaygın ağrı yanında, uykusuzluk, sabah sertliği, yorgunluk, kabızlık ve kaslar üzerinde ağrılı uyarılma noktaları bulunur. Hastanın yakınmaları düzenli egzersize ve bazı antidepresan ilaçlara iyi yanıt verir. Çoğu kez de özellikle orta yaştaki kadınlarda görülen fibromiyalji sendromu bazen başka bir romatizmal hastalığa (örneğin romatoid artrit veya sistemik lupus) eşlik edebilir.”
“Süper kadın sendromu”nun da ağrılara neden olduğunu söyleyen Yazıcı, “Kadınlar her şeyin en iyisini yapmak zorunda olmadığını kabul etmeli” diyor.
Her hastada değişken olmakla beraber bazı yiyecekler ağrıyı azaltarak, bağırsakları rahatlatıyor. Muz, elma, portakal, kivi, badem gibi meyvelerin yanı sıra yeşil çay, brokoli, ıspanak, enginar, zeytinyağı gibi gıdaların ağrılar üzerinde pozitif etki yaptığı biliniyor. Ayrıca, FM için “Kefir” içmek de yararlı. Her gün 1.5- 2 lt civarında su içilmesi gerekiyor. Öğün başına 600 kaloriden, ara öğünlerde ise 150 kaloriden fazla alınmamalı. Ana öğünler ile ara öğünler arasındaki süre ise 3-4 saati geçmemeli. Yağ tercihleri ise zeytinyağı ve soya gibi doymamış yağlardan yapılmalı.
Sürekli gerginlik gülmeyi unutturur
YORGUNLUK, BİTKİNLİK: En sık rastlanılan ve hemen herkeste farklı derecelerde seyreden, gün ve saat içerisinde bile değişebilen bir yakınmadır. FM hastaları bunu “Sanki enerjim çekiliyor ve int(11)iyormuş gibi” diye tarif eder. Hatta “Kol ve bacaklarıma beton bloklar bağlanmış gibi hissediyorum” şeklinde yakınmalara da rastlanır. Yorgunluk sabah en belirgin düzeydedir. Birçok FM hastası bu yorgunluk nedeniyle kendi mesleki faaliyetlerini bile yapamaz hale gelir.
UYKU BOZUKLUKLARI: FM hastaları uykudan sanki tam uyuyamamış, gece ağır bir iş yapmış ve hiç dinlenememiş olarak kalkar. Geceleri sık sık uyanırlar. Uykuya çok kolay dalarlar. Fakat derin uykuya geçemedikleri saptanmıştır. Uykuda diş gıcırdatılması, istemsiz kol, bacak hareketleri yaparlar.
SABAH TUTKUNLUĞU: Sabah yataktan kalkarken başlayan ve tüm vücutta uzun süre devam eden bir tutukluk halidir. Tutukluk havanın nemindeki değişikliklerden genellikle etkilenir. Kaslarda gerginlikle birlikte seyreden bu tutuklukta hasta istediği her hareketi biraz zorlanarak da olsa yapabilir.
BAŞ ve YÜZ AĞRILARI: Olguların birçoğunda bu ağrılar migren veya gerilim tipi baş ağrısı olarak seyreder. Stres, bazı FM hastalarında yüzün mimik hareketlerini yaptıran adalelerin devamlı kasılı durumda kalmasına yol açar. Bu hastaların yüz kaslarının devamlı kasılı kalmasından dolayı gülmeleri neredeyse imkansız hale gelmiştir.
HASSAS BAĞIRSAK SENDROMU: Bu hastalarda, ishal veya kabızlık nöbetleri olabilir. Sık sık gaz çıkarmak veya geğirmek ve aniden gelen tuvalet ihtiyacı tipiktir. Bu durum bazen bazı gıdalara karşı tepkisel olarak ortaya çıkabilir. Alışık olmadığı bir yerde yemekler yediğinde veya kendi yatağında yatmadığı zaman bu gibi şikayetleri ortaya çıkan çok sayıda FM hastası vardır. Geğirme o kadar rahatsız edicidir ki tüm gün bir yandan geğiren bir yandan da gaz çıkaran hastalar bu nedenle başkalarının yanında olmaktan kaçınır hale gelir. Bazı hastalar, cinsel ilişki sırasında bu durum nedeniyle büyük sorunlar yaşayabilir.
UYUŞMA VE KARINCALANMA: Vücudun belli belirsiz yerlerinde ani gelip gidebilen, derinin üzerinde sanki böcek dolaşıyormuş gibi garip hisler ortaya çıkabilir. Bu sırada hasta adalelerinde istemsiz kıpırdanmalar ve vücudunda bu gibi tuhaf duygulardan o kadar rahatsızdır ki bundan kurtulmak için duşa girip çıkar, merhemler sürer ve hiç durmadan sorunlu bölgeleriyle oynarlar.
SOĞUĞA TAHAMMÜLSÜZLÜK: Özellikle el ve ayaklarda normalden fazla üşüme olur. Soğukla karşılaşınca morarmalar meydana gelir, hatta soğukla birlikte tüm ağrıların arttığından yakınırlar. Soğuk havaların başlamasıyla günlük yaşamı altüst olan çok sayıda FM’li hasta vardır. Stresin yoğunlaştığı ve ağrıların arttığı dönemlerde ellerdeki soğumalarda artar.
PSİKOLOJİK SORUNLAR: Çeşitli derecelerde psikolojik sorunları olan bu hastalar iç ve dış uyarılara karşı son derecede hassas kişilerdir. FM genellikle kendisinden veya çevresinden beklentileri fazla olan kişilerde görülür. FM’li hastalarda çağımızın yaygın psikolojik sorunlardan biri olan panik ataklar da sık görülmektedir.
UNUTKANLIK ve KONSANTRASYON EKSİKLİĞİ:
Hafıza boşluğu ve herhangi bir olaya konsantre olmakta eksiklik vardır. Hatta bazen konuşurken kelimeleri bulmakta güçlük çekerler. Unutkanlık bazen o kadar barizdir ki alışveriş için evden dışarı çıkıp, ne alacağını hatırlamayıp ve bir süre sonra eve öylece dönebilirler. Unutkanlık daha ziyade yakın geçmişe aittir. Uzak hafıza bozulmamıştır. Herhangi bir şeyi unutmamak için not kağıtları yazarlar, fakat daha sonra yazdığı not kağıdını unutabilirler.
Vatan