Medikal Estetik Uzmanı Dr. Cansen Yeni, botoksun kötü şöhretini, tıp dünyasındaki karalama kampanyalarına bağlıyor ve açıklıyor: Botoks ne yılan ne fare zehridir. Kası felç etmez. Dr. Cansen Yeni, botoksun zamanla pek çok estetik cerrahi yöntemin yerini aldığını ve Türk erkeklerinin dünyada en fazla botoks yaptıran erkekler olduğunu da sözlerine ekliyor
Tüm dünyada estetik için harcanan para hızla çoğalıyor. Estetik, artık sadece göz önündeki kişilerin yaptırdığı bir uygulama olmaktan çıktı. Ev kadınları bile taksitle estetik yaptırabiliyor. Günümüzde, tüm dünyada en çok tercih edilen estetik yöntemlerin başında ise botoks geliyor. Bizde botoks denince akla gelen ilk isimlerden birisi de Medikal Estetik Uzmanı Dr. Cansen Yeni. Kendisi aynı zamanda cemiyet hayatı ve televizyon dünyasının önde gelen isimlerinin botokscusu olarak da biliniyor. Ancak onun tek özelliği botoks konusundaki uzmanlığı değil. Aynı zamanda Fashion Tvde, tüm dünyadan estetik trendlerin anlatıldığı programın da yapımcısı ve sunucusu. At, hız ve araba merakı ise pek çok hobisi arasından gözümüze ilk çarpanlar. Düzgün fiziği ile göz dolduran ve kendisine de botoks yaptığını söyleyen 33 yaşındaki Dr. Cansen Yeni, sohbete başladığınızın beşinci dakikasında botoksla ilgili tüm önyargılarınızı yerle bir ediyor! İşte kanıtı:
Medikal Estetik nedir? Siz medikal estetik uzmanı unvanını almak için hangi aşamalardan geçtiniz?
Çukurova Tıp Fakültesi mezunuyum. Kardiyoloji eğitimi aldım ama Amerikada geçirdiğim 2,5 yıl sonrasında Türkiyeye dönünce hayatıma kardiyolog olarak devam etmek istemediğimi anladım. Sene 1999 O zaman Türkiyede medikal cerrahiyle ilgili herhangi bir eğitim kurumu yoktu. Oysa estetik cerrahi ile dermatoloji arasına konumlandırılabilecek medikal estetik dalı tüm dünyada hızla gelişiyordu. Medikal estetiği, cerrahi olmayan estetik yöntemleriyle ilgilenen bir tıp dalı olarak tanımlayabiliriz. Botoks, dolgu, lekelerin çıkarılması, ince kırışıklıkların giderilmesi gibi konuları içeriyor. Ben de, bu alanda eğitim için önce Fransaya sonra tekrar Amerikaya gittim. Yaklaşık 3 yıl önce geri döndüm. Halen, eğitim gördüğüm American Academy of Anti-Aging isimli akademinin doktorları arasındayım. Yani medikal estetiysen olmak için önce bir tıp eğitimi şart. Sonra da bu alanda uzmanlık eğitimi alıyorsunuz. Bağlı bulunduğum ve hala adına çalıştığım kurum ise Arnold Schwarzenegger, Cher, Madonna gibi pek çok starın ziyaret ettiği ve bu konuda otoriteleri belirleyen bir yer. Şimdi, İstanbulda ortağı olduğum Hera Beauty Home isimli klinikte çalışıyorum.
Siz daha çok botoks uygulamaları mı yapıyorsunuz?
Ağırlıklı olarak yüzde çalışıyorum. Dolgu, botoks ve diğer yüz gençleştirme tekniklerini kullanıyorum. Hedefim ise doğala yakın yüzler yapmak. 40 yaşında bana gelen bir kişinin 20 yaşında çekilmiş bir fotoğrafını isteyip o haline en yakın yüzü tutturmaya çalışıyorum. Bir çeşit heykel şekillendirmeye benziyor yaptığım. Benim hoşuma giden de zaten kişinin bir zamanlar sahip olduklarını geri vermek, yeniden bir yüz şekillendirmek değil. Yani Ayşe olarak gelen birinin Fatma olarak buradan çıkmasını istemiyorum.
Yüz şekillendirirken en çok hangi yöntemi kullanıyorsunuz?
Botoks en sevdiğim: Botoks bilinenin aksine bir ilaç, asla zehir değil. Adeta bir ütü görevi görüyor. Derin kırışıklıkları açmak için kullandığımız bir ilaç. Yüzün ifadesini kesinlikle değiştirmiyor. Eskiden balık bakışı denilen bir bakış oluşuyordu. Kaşlar oynatılamıyor ve mimik yapılamıyordu. Ama artık böyle bir durum yok. Çünkü bizde de, zaman içinde, doktorlar arasında botoks yapma bilinci gelişti. Her doktorun yaptığı uygulama farklıdır. Ancak bu ilacı üreten tek bir firma var ve onların talimatlarına uyulduğu zaman sorun çıkmaz.
Dünyadaki en yaygın estetik yöntemi nedir?
Araştırma sonuçlarına bakınca cerrahi uygulamalara olan ilginin azaldığını, buna karşılık cerrahi olmayan estetik yöntemlere ilginin arttığını görüyoruz. Yine araştırmalar tüm yöntemler içinde en popüler estetik uygulamanın botoks olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin, çok geniş çaplı araştırmalara dayanmasa da, bazı istatistikler Türk erkeklerinin Amerikalı erkeklere oranla daha fazla botoks yaptırdığını gösteriyor.
Botoks yerine dolgu maddesi tercih edilebilir mi?
İkisi farklı yerlerde kullanılıyor. Kaş arasındaki, dudak kenarlarındaki derin kırışıklıklar dolgu maddeleriyle doldurulabiliyor. Ya da ameliyat sonrası çöken yüz için dolgu kullanılıyor. Ancak dolgu maddesi göz çevresinde, deri ince olduğu için kullanılmıyor. Bazı bölgelerde ise her ikisi de kullanılabiliyor. Örneğin derin çizgileri ben önce botoksla düzeltmeye çalışıyorum. Kırışık belli bir oranda düzeliyor sonra geri kalan kısım için dolgu maddesi kullanıyorum. Böylece çok fazla dolgu maddesi kullanmam gerekmiyor. Botoks vücudun her yerinde kullanılabiliyor: Dekolte, boyun ve göz çevresi, dudak üstündeki çizgiler gibi. Popo ve göğüs kaldırma, koltuk altındaki aşırı terlemelerin giderilmesi de buna dahil. Yani kas bulunan her yere uygulanabiliyor. Aslında botoks ilk olarak medikal bir ilaç olarak 1970lerde şaşılık tedavisinde kullanılmaya başladı. Şu an da en çok kullanıldığı alan spastik kişilerin tedavisi. Kaslar üzerindeki etkisinden yola çıkılarak mimikler üzerinde de aynı şeyi yaptığı tespit edilmiş. 1990ların sonundan itibaren tüm dünyada kozmetikte yerini aldı ve korkunç bir hızla yayıldı. Yan etkisi yok. Asla bir zehir değil ve kasları da söylendiği gibi felç etmiyor.
Peki bu felç etme hikayesi nerden çıktı o zaman?
Biz de bilmiyoruz. Bir takım doktor arkadaşlarımızın ağzından çıkıyor bu laflar ama doğru bir terminoloji değil. Kasın hareketini durduruyor, paralize ediyor aslında botoks. Felç ise o kasın hiçbir şekilde kullanılamaması anlamına gelir. Burada böyle bir durum yok. His kaybı söz konusu değil, hatta yaptığımız dozlarda o kası çok derin kırışıklıklar oluşmadan hareket ettirebiliyorsunuz. Botoks doğada yaşayan bir bakteri, bir canlı. Normalde doğada ve bağırsaklarda yaşar. Botilium toksini laboratuar ortamında arındırılarak, ilaç haline getiriliyor.
Angelina Jolienin fotoğrafıyla gelip böyle dudak istiyorumdiyenler oluyordur herhalde…
Aşırıya kaçan talepler oluyor tabii. Ama olamayacağını açıklayınca ikna oluyorlar. Poposunun daha kalkık olmasını isteyenler olduğu gibi çok uç taleplerle gelenler de oluyor. Örneğin, parmakları kalın olduğu için mezoterapi ile onları inceltmek isteyenler bile var. Hatta bir arkadaşıma gelen bir şahıs, alnından çıkan bir burun istemiş. Eski Mısırlı kadınların yüz şekline benzetmek istiyormuş yüzünü… Nefertiti burnu yani. Hatta öyle bir araştırmış ki, doktora, ameliyatı nasıl yapacağını bile ince detaylarına kadar anlat