Bir süredir yaşanan helâl-haram kan tartışmalarının kendisini çok üzdüğünü ifade eden Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, "Kızılayda helâl ya da haram kan kavramı yoktur. Böyle bir kavram hiçbir zaman olmamıştır. Hiçbir zaman telaffuz edilmemiştir. Helâl kan- haram kan diye bir ayrım asla söz konusu değildir" dedi.
Türkiye’de kan ürünleri fabrikasının olmaması nedeniyle ülkenin her yıl yaklaşık 400-500 milyon dolar döviz kaybına uğradığına dikkati çeken Akar, tesisin kurulmasıyla hem ithalatın ortadan kalkacağını hem de İslam ülkelerine ihracat yapma imkanı doğacağını anlattı.
BAĞIŞLARI ETKİLEYECEĞİNDEN KORKTUM
Uyuşturucu kullananlar ve bulaşıcı hastalığı olanlardan kan alınmadığını vurgulayan Akar, "İçki içenlerin kanı alınır veya alınmaz" diye bir ayrımın da asla söz konusu olmadığına işaret etti.
Akar, alınan kanların analize tabi tutulduğunu, herhangi bir zararlı faktör tespit edilmesi durumunda mevcut kanın derhal imha edildiğini dile getirerek şöyle konuştu:
"Milyonlarca insana kan yetiştiriyoruz. Milyonlarca insan Kızılayın kan getirmesini bekliyor. Bir zaafiyet, birkaç kişinin kan vermemesi, ameliyat masasında kan bekleyen insanların hayatlarının sonu olabilir. Bu durumun bağışları etkileyeceğinden korktuğum için üzüldüm. Kurum için üzüldüm. Yoksa başka bir üzüntüm yok. Ne dediğimi biliyorum. Helal-haram kan kavramı asla ve asla yoktur. Dünyada da yoktur, bizde de yoktur. Kan ürünleriyle söylenmiş bir pazarlama terimidir. Helâl gıda kavramı gibi bir şeydir. Kanla değil, kan ürünleriyle alakalı bir şeydi. Kandan elde edilecek ürünlerle alakalıydı."
KAN İŞLEMLERİ TAMAMEN BİLİMSEL
Kan bağışı konusunda, milyonlarca insanın bilgilerinin girildiği çok geniş bir veri tabanlarının bulunduğunu ifade eden Akar, bu sistemden bir kişinin daha önce kan verip vermediğinden bağışının reddedilip edilmediğine kadar birçok bilgiye ulaşılabildiğini söyledi.
Kızılayın kan işlemlerinin, prosedürlerinin tamamen bilimsel olduğuna dikkati çeken Akar, ülke genelinde her gün ortalama 6 bin ünite kan topladıklarını bildirdi.
BÜYÜK VİCDAN AZABI DUYARIM
Toplanan kanların, dijital ortamdan takibinin yapıldığını vurgulayan Akar "Sistem üzerinden kaç ekibin kan almaya çıktığı, kanların nerelerden ne kadar toplandığı, ne kadarının reddedildiği, hangi hastaneye ne kadar yönlendirildiğine kadar her şey görülebiliyor. Araçların içinde bulunan kanların ısısını bile bilgisayar ekranından çok rahatlıkla izleyebiliyoruz. Böylesine teknolojiyi kullanan, bilimsel çalışan bir kurumun bu tür şeylere alet edilmemesi lâzım. Kan stoğumuz, bu konuyla ilgili bir tane bile azalsa büyük vicdan azabı duyarım" dedi.
Kaynak: Posta
Previous ArticleArtık Duyuyor
Next Article El Titremesi Deyip Geçmeyin
Bülent AYDIN
2005 yılında kurulan Etkin Patent ve ensonmoda.com kurucusu olup, 17 yıldır Yurtiçi/Yurtdışı şahıs ve şirketlere marka, patent, tasarım başvuru, tescil ve danışmanlık hizmetleri vermesinin yanı sıra ensonmoda.com, enyenimoda.com vb. moda bloglarında yöneticilik yapmaktadır. Ayrıca, marka şehir proje kapsamında patent, web tasarım, emlak, OSGB hizmet alanlarında, kendisi ve sahibi olduğu Etkin Patent nam ve hesabına 2014 yılında 210 adet yeni marka geliştirmiş ve bu markaların her birine özel hazırlanmış web sayfaları ve sosyal medya hesaplarıyla halen aktif olarak hizmet vermektedir.