Sanatçı Eşref Yıldırım, İstanbul’da tarihi Mısır Apartmanı’ndaki Galeri Ziberman’da açılan “Hiç Kimsenin Ölümü” adlı sergisinde, ölümleriyle gazetelerin üçüncü sayfalarına haber olan sıradan insanların portrelerini yaptı
Onlar türlü nedenlerle öldüler. Kimi deprem çadırında çıkan yangında, kimi ihmalin yol açtığı bir iş kazasında. Kimi tecavüzcüsünün, kimi kocasının elleriyle koparıldı yaşamdan. Kimi de kendi ipini çekip kendi celladı oldu. Tıpkı defter almaya giderken sarhoş bir adamın tecavüzüne uğradıktan sonra öldürülen ilkokul öğrencisi Ş.D. gibi, Van’da depremçadırında yanarak ölen Bahar ve İsmail Tolukan kardeşler gibi…
Kahramanmaraş’ta annelerinin ölümünün ardından birlikte intihar eden dört kız kardeş gibi… Albert Camus’nun “Bir ülkeyi tanımanın en iyi yollarından biri, insanların nasıl öldüğüne bakmaktır” sözünden yola çıkan sanatçı Eşref Yıldırım, gazetelerin üçüncü sayfalarına “ölümhaberleriyle” konu olanların portrelerini çizdi. Sonra da, sessizce ölüp gidenlerin çizilen resimlerinden bir gazete hazırladı. “İkinci Baskı” adını taşıyan gazetedeki haberleri bu kez farklı farklı yazarlar kaleme aldı. “Hiç Kimsenin Ölümü” adını taşıyan sergide, yerde balya halinde duran gazetelerde bu ölümlere isyan var.
Sanatçı Eşref Yıldırım“Önemsiz saydığımız bu insanları, önemli saydığımız tuvale taşıyarak, onları sanatın ölümsüz kılma yöntemiyle buluşturdum” diye konuştu. Eşref Yıldırım’ın sergisinde 19 portre yer alıyor.
Ümran AVCI / Habertürk