Bundan beş yıl önce “Muhafazakâr Çapkınlar” kitabını yazdığında
çok ses getirmişti Sevda Türküsev (41). O zamanlar Kombassan Holding’de
üst düzey yöneticilik yapıyordu ve muhafazakâr camiadaki erkekleri
yakından tanıyordu. Türküsev şimdi de, ünlü hukuk profesörü Hüseyin
Hatemi’nin tavsiyesiyle muhafazakâr çapkın kadınları kaleme aldı.
Akis Yayınları’ndan “Başındaki Örtüyü Kirletme” ismiyle çıkan kitapta,
gündüz pardösü ve başörtüsüyle işe gidip, gece yırtık kotlarıyla
Taksim’de dolaşan kadınlar, evli oldukları halde başka adamdan çocuk
doğuran tesettürlüler, saçının telini bir erkeğe göstermeyip ama erkek
kuaföre saçlarını okşatan kadınların hikayeleri anlatılıyor. Sevda
Türküsev, muhafazakâr kesim tarafından cadı kazanına atılmaktan
korkmuyor: “Muhafazakâr Çapkınlar’ı yazdığımda beni çok eleştirdiler.
Ama haklı olduğum, en basitinden Hüseyin Üzmez olayında ortaya çıktı.
Kimse merak etmesin, Türkiye’ye ‘şeriat’ falan gelmez. Çünkü bu kadar
rahatlıktan sonra başta muhafazakârlar bunu istemez.”? Muhafazakâr Çapkınlar’dan sonra muhafazakâr çapkın kadınlar. Nedir sizdeki bu arı kovanına çomak sokma hevesi?-Arı
kovanına çomak sokmuyorum ki, kovandaki arılar kendi kendilerini
sokuyor. Özürlü tesettürlü diye tanımladığım bu kadınları yazmaktaki
amacım, gerçek anlamda tesettürlüleri korumaktır. Başörtüsü İslam’ı
temsil eden bir simge. Başını kapatıp, düşük belli pantolon ve göbek
açıkta tişört giymeyi absürd buluyorum. Ya açılsınlar, ya kapansınlar.
Bana göre zaten başı örtülü kadınların yüzde 20’si acilen başını
açmalıdır. Açsınlar ki, İslam’a laf gelmesin.? Peki sizce böyle giyinmek neyin tezahürü? Niye başlarını kapatıp daracık pantolon giyiyorlar?-
İmkânlar genişledikçe, insanlar da genişledi. Başını örten insanların
bir kısmı da kendilerine göre bir inanış şekli geliştirdi. Başımı
kaparım ama istediğim gibi de giyinirim diyorlar. Türban takıp
evlilikten önce her haltı yiyerek sonra ben bakireyim deyip tadilata
giren kadın oranı belki yüzde 1’dir. Ama hem tesettür özürlü, hem ahlak
özürlüler yüzünden, bunun yankısı yüzde 1500 oluyor. Bir kadın sokakta
sevgilisiyle öpüşürse en fazla ahlaksız derler. Ama tesettürlü biri o
şekilde görülürse, “Allah kahretsin, bunların hepsi böyle işte, ne
çıkarsa hacılardan hocalardan çıkıyor” denir. Bu azınlığın yaptığı
şeyler büyütülüyor ve bütün tesettürlülere mal ediliyor.? O şekilde kapanmak da bir kişisel özgürlük değil midir? Siz niye rahatsız oluyorsunuz? -Hem
İslam’ı temsil edeceksin, hem tesettürü sadece başında taşıyacaksın,
yok öyle şey! O zaman ben tesettürlüyüm demeyecekler, başörtüyü sadece
aksesuvar olarak takacaklar. Ben bu kitapta kimseye ahlak dersi
vermiyorum ama biraz irkilmelerini istiyorum. ? Sizin gibi değil de, tesettürlü biri bunları söyleseydi, daha fazla mı irkilirlerdi acaba? -Muhafazakâr
biriyim ama canım kapanmak istemediği için kapanmıyorum. Dinin
gereklerini yapmayabiliriz ama aslolan şeyleri korumak da bizim asli
görevimizdir. Benim söylemek istediğim şey çok basit: Bir asker,
üniformasıyla nasıl bir bara gidip dağıtamazsa, dini temsil eden bir
simgeyle de kimse kafasına göre takılamaz. ? “Ne varsa kapalılarda var” lafının altındaki imanın sebebi ne?-Erkekler
kapalı kadınları hiçbir şey görmemiş, fantezileri olmayan kadınlar
olarak kalıplaştırmış. Ama kapalı kadınların da fantezileri var, bir
erkek o kapalıyla öyle bir şey yaşadığında ona daha büyük bir haz
veriyor ve büyüterek anlatıyor. Bir de erkekler bire bin katıp
anlattıkları için bu laflar alıp başını gidiyor. ? Hüseyin Üzmez
olayında bile savunmaya geçen bir camia, sizi bu yazdıklarınızdan
dolayı cadı kazanına atmaz mı? Korkmuyor musunuz?-Muhafazakar
çapkınları yazdığımda, ben bir cadı kazanına attılar zaten. Ama haklı
olduğum, en basitinden Hüseyin Üzmez olayında ortaya çıktı. Şimdi de üç
beş tane kendini bilmez özürlü tesettürlünün, dinini gerçek manada
yaşayan kadınları kirletmeye hakkı yok. ? Muhafazakâr kesimde sizin tabirinizle özürlü tesettürlülerin eleştirisi yapılıyor mu? -Bir
kere bu insanlar, gerçek tesettürlüler tarafından kabul görmüyor. Ama
kimse de kalkıp birbirini eleştirmiyor. Çünkü başörtüsü takması zaten
yeterli görülüyor. Olayın koptuğu yer zaten burası: Kendi aralarında
tartışıyorlar ama kimse bu kişilerin yüzüne bunu söylemiyor. ? Peki siz böyle insanları gördüğünüzde, yüzüne karşı eleştirip onları anlamaya çalıştınız mı?-Tabii eleştirdim ama aldığım karşılık hep, “Sen yap da bizim kadar yap” oldu. ?
Erkekler, “Benim eşim nasılsa tesettürlü, bir ahlaksızlık yapmaz” diye
rahat uyurken, bu kitapta anlatılanlardan sonra uykuları mı kaçsın?-Uykuları kaçmasın ama külahı önlerine alıp düşünsünler. Saçı
Tesettürlülerin yüzde 20’si acilen başını açsın ki İSLAM’A LAF GELMESİN
Previous Article68′ kuşağından kopan efsane yaprak: Şirin CEMGİL
Bülent AYDIN
2005 yılında kurulan Etkin Patent ve ensonmoda.com kurucusu olup, 17 yıldır Yurtiçi/Yurtdışı şahıs ve şirketlere marka, patent, tasarım başvuru, tescil ve danışmanlık hizmetleri vermesinin yanı sıra ensonmoda.com, enyenimoda.com vb. moda bloglarında yöneticilik yapmaktadır. Ayrıca, marka şehir proje kapsamında patent, web tasarım, emlak, OSGB hizmet alanlarında, kendisi ve sahibi olduğu Etkin Patent nam ve hesabına 2014 yılında 210 adet yeni marka geliştirmiş ve bu markaların her birine özel hazırlanmış web sayfaları ve sosyal medya hesaplarıyla halen aktif olarak hizmet vermektedir.