Emre Ergani de yanına cemiyet hayatından profesyonel isimler alarak burada bomba gibi bir konsept yarattı. Anlayacağınız, W Otel’in yeme içme bölümü yeni yıla bomba gibi dört mekan ve bomba gibi bir ekiple giriyor. Hepsi de birbirinden güzel ve
keyifli olmuş. Bence mutlaka görmelisiniz.
Gece hayatının ünlü işletmecisi Emre Ergani’nin ekibi şöyle; W’daki mekanların kurumsal şefi ayrıca Frederic’s’in ortağı ve Executive şefi olan Tolga Atalay; Minyon’un işletmecisi ve Executive şefi Emre Çapa; W Lounge işletmecisi Yusuf Devidas, müzik direktörü Mehmet Garan. Ayrıca otel girişinde 24 saat hizmet veren Sıp restoran var; mekanların dekorasyonu harika olmuş. Bütün mimari proje Mustafa Toner’in elinden çıkmış. Bu şahane yerle ve mekandan bekledikleriyle ilgili bütün ekiple sohbet ettik. İlk sohbetimizi otelin genel müdürü James Gencos’la yaptık. Kendisi otelin gidişatından çok memnun olduğunu ve Emre Ergani ile böyle bir projeye girişmenin otele büyük katkısı olacağını söyledi. Ayrıca yeni yılda W Otel’in müşterileri için çok güzel paketleri ve süprizleri varmış. Hatta isterseniz evinizden limuzinle alınıp otelde yemek yiyor ve ardından partiye katıldıkdan sonra yine burada misafir ediliyormuşsunuz. Gelelim oteldeki restoranlara…
Mönünün sürprizi, dev akvaryumda sergilenen Bostom ıstakozu
Grubun yemek restoranı Frederic’s işinde çok ehil bir ele teslim edilmiş; Tolga Atalay. Türkiye’de ve dünyada yaklaşık 120 mekana danışmanlık yapan Tolga Atalay; bu mekan için de çok iddialı. Şef Tolga Atalay’ın ince ustalığını yansıtan farklı sos şeçenekleri, kişiye özelhazırlanan etler ve birbirinden lezzetli makarna, pizza çeşitlerinin yanında restoranın girişinde bulunan iki metrelik dev akvaryumda sergilenen Bostom ıstakozu da mönünün süprizlerinden. Tolga Atalay bütün malzemenin en iyisini kullandıklarını ve mönüyü yaparken genel bir zevke hitap etmeye çalıştıklarını söylüyor. Tolga Atalay bugüne kadar danışmanlık verdiği her mekanda olduğu gibi Frederic’s’te de çok özel malzeme ve içki kullandıklarını, mönüleri yaparken çok titiz davrandıklarını belirtiyor. Hem dekorasyonu hem de Tolga ile konuştukça iyice ikna olduğum mönüsüyle Frederic’s bence gerçekten görülmesi gereken bir mekan.
İyi yemek uygun fiyata yenilebilecek müzikte de iddialıyız
Girişteki Minyon Restaurant da bu işin duayenlerinden Celal Çapa’nın oğlu Emre Çapa’ ya teslim edilmiş. Minyon güzel müzik dinleyebileceğiniz, nefis yemekler yiyebileceğiniz ve damağınızda güzel bir lezzetle ayrılabileceğiniz bir mekan. Emre Çapa’nın bu işlere başlamasında tabii ki babası Celal Çapa’nın payı olmuş. Çapa: “Benim bütün çocukluğum restoranlarda ve babamı izleyerek geçti. Sonra yurt dışına gidip bu işin eğitimi aldım. Minyon benim ilk kişisel tecrübem. Ama buranın çok tutacağına ve sevileceğine eminim, çünkü hem güzel bir mönümüz var hem de gayet uygun fiyatlara yemek yiyebiliyorsunuz. Ayrıca müzik seçerken de çok dikkatli davrandık. Genelde herkesin sevebileceği şeyler seçmeye çalıştık.”
Akaretler bölgesine çok inanıyoruz
* W‘nun yeme içme organizasyonunu alma fikri nerden çıktı?
E. Ergani: Birkaç aydır Serdar Bilgili ile görüşüyorduk, bana W’nun yeni konseptler üzerinde çalışmak istediğini söyledi. Uzunca bir dönem konu üzerine kafa patlattıktan sonra 1 Eylül itibariyle buraya girdik. Bugüne kadar mekanları tek tek kapatıp renove ettik. Yani yeme içmeyle alakalı bütün alanların dekorasyonu komple değişti. Burada dört değişik konsept yarattık. Bunlardan birincisi Emre Çapa’nın ilk kez şef olarak yer alacağı Minyon. Diğeri çok sevdiğimiz bir dostumuz Frederic’e ithaf edilen aynı adlı restoran. Daha önce kulüp anlayışı içinde var olan Lounge. Ancak biz dedik ki; biz gerçek Lounge olmak istiyoruz yani insanların çok yüksek volüm olmadan müzik dinleyebildikleri, iyi içki içebildikleri ama asla kulübe dönüşmeyen bir yer yaratalım. En alt katta da Sıp adını verdiğimiz 24 saat açık bir bar ve lokantamız var. Ayrıca Ocak’ta yine Akaretler’de yepyeni bir mekan açıyoruz. Burada yaklaşık 1000 çeşit şarap ve yan ürünleri hem satılıp hem de tüketilebilecek. Wineco adını vereceğimiz bu mekan da yine çok inandığımız bir proje. Zaten biz bu bölgeye çok inanıyoruz. Wineco projesinde Türkiye’nin en önemli şarap ithalatçısı Atko ile işbirliği yaptık. İnsanların burayı da çok seveceklerini de inanıyoruz. Onun dışında Akaretler Mutfak adında bir yer açıyoruz.
Nisan ayında da otelin terasını yeniliyoruz. Yani bu bölgede bayağı bir yatırıma giriyoruz. Bütün bunları yaparken de her şeyin en iyisi yapmaya, en profesyonel isimlerle çalışmaya gayret ettim. Bütün mutfakların başına Executive Şef Tolga Atalay geldi. Müziğimizin de iyi olmasına çok dikkat ettik ve bu konuda prosefyonel isimlerle çalışacağız. DJ’imiz Doğuş Çabakçor genç ve yetenekli bir isim. Aşağı yukarı 120 kişilik bir ekibimiz var. W Otel ekibiyle de çok iyi bir uyum içinde çalışıyoruz.
* Şimdi biraz da Yusuf’a soralım, senin bu işle alakan nerden?
Y. Devidas: Benim gece hayatıyla ilişkim Çeşme’yle başladı. Çeşme’de üç arkadaş Deli Deli diye bir yer açtık ve gayet iyi gitti. Emre benim çok iyi dostum. Zaten yıllardır kendisiyle böyle bişey yapmayı konuşurduk. Zamanı şimdiymiş. Hem sosyal bir insan olmam hem de bu işi çok sevmemin bizim başarımızda payı olacağına inanıyorum. Ekip çok iyi, aramızda çok iyi bir uyum var. Enerjimiz çok yüksek yani başarılı olmak için her şeye sahibiz. Hepimizin hem kesişen hem de birbirinden ayrı bir çevresi var. Bu da ayrı bir sinerji yaratıyor. Ayrıca birbiriyle anlaşan ve birbirini seven bir ekip oluşumuz da bize bir artı sağlıyor tabii ki.
Ayşe Brav/Vatan