Serkan Altunorak’ın ailesi, oyunculuğun oğulları için bir
heves olduğunu sanıyordu. Ama Altınorak “Melekler Korusun” dizisinin
Erkan hocası rolüyle parladı, yeni filmi “Benim ve Roz’un Sonbaharı” da
haftaya vizyonda
Serkan Altunorak’la Erkan Hoca’yı
canlandırdığı “Melekler Korusun” dizisinin çekildiği, Mimar Sinan
Üniversitesi’nin Fındıklı’daki kampüsünde buluştuk. Fotoğraf çekimini
int(11)irdikten sonra söyleşiye başlamak üzereydik ki telefonu “acı acı”
çaldı. Arayan dizi ekibiydi, onu acilen Kadıköy’deki sete
çağırıyorlardı.
Yüzümde şaşkın bir ifade ile kalakalmıştım ki genç aktör bana söyleşiye
yolda devam etmeyi önerdi. Kayıt cihazını gömleğinin cebine
yerleştirdik ve röportajı “Batmobile” (Batman’in kendi kadar süper olan
otomobili) adını taktığı üstü açık arabasında gerçekleştirdik.
Altunorak’la geçirdiğim günün ardından aklımda kalanlara gelince:
Anlattığı şey ona keyif veriyorsa gözlerini kocaman açıp ara vermeden
-karşısındakini sersemletene kadar- konuşuyor. Spor otomobillerle
kendini güldürebilen kadınlara bayılıyor ve hayatta en çok hislerine
güveniyor.Nasıl bir çocuktunuz?
Yaramaz değildim ama çok meraklıydım. Mesela 10 yaşında seslendirmenin
nasıl yapıldığını merak etmeye başladım. Okuldan çıkar TRT’ye gider,
seslendirme yapanları izlerdim. Yedi-sekiz ay sonra ilk seslendirmemi
yaptım.Oyuncu olmaya ne zaman karar verdiniz?
Seslendirmeye başlamamla oyuncuların dünyasına da adım atmış oldum.
Ailem işadamı olmamı isterdi. En azından babam bunu birçok kez dile
getirmiştir.Babanız sizi engellemek istedi mi?
Hayır, bunun geçici bir heves olduğunu sanıyordu. Konservatuvara
girmeye kesin karar verdiğimdeyse beni karşısına alıp “Oyunculukla para
kazanamazsın. Aç kalacaksın” dedi. Umursamadım çünkü kararımı
vermiştim. Hacettepe Üniversitesi’nde konservatuvarı int(11)irip soluğu New
York’ta aldım. Juilliard Sanat Okulu’ndaki oyunculuk programını
int(11)irdim. Ardından Şikago’daki DePaul Üniversitesi’ne devam ettim. Okurken masraflarınızı nasıl karşıladınız? Siz de garsonluk yapan oyuncu adaylarından mıydınız?
Hayır, masrafları ailem karşılıyordu. Bu durum 2001 krizine kadar devam
edebildi. Babamın işleri bozulunca Soho’da bir ayakkabı mağazasında
tezgahtarlık yapmaya başladım.“Saadet Işıl Aksoy’la romantik komedide oynayacağız”Türkiye’ye dönüşünüzü anlatır mısınız?
Ayakkabıcıda çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra babamdan “Oğlum
şu an sana yollayabileceğim bir dolarım bile yok” diye bir telefon
geldi. Tası tarağı toplayıp geri geldim. İstanbul’a yerleşip Mimar
Sinan Üniversitesi’nde tiyatro yüksek lisansına girdim. Bir yandan da
televizyon dizilerinde roller almaya başladım. “Melekler Korusun”a kadar yer aldığınız projelerin
hiçbirinde beklenen çıkışı yakalayamadınız. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Şanssızlık mı? Yanlış seçimler mi?
Yanlış seçimler değil çünkü içinde yer aldığım her projeden bir şey
öğrendim. Hepsi beni bir adım sonrasına hazırladı. “Melekler Korusun”a
gelince, bu işin tutacağı ekibin kalitesinden belliydi. Ayrıca ben
hayatta insanın karşısına işaretler çıktığına inanırım. Kardeşimin adı
Erkan, en sevdiğim figürse melek. Bunların etkisi de olmadı değil…Dizideki Erkan karakteriyle genç kızların yeni sevgilisi oldunuz. Nasıl tepkiler geliyor?
Genç kızların yeni sevgilisi, bence geçici bir etiket. Bunu pek
önemsemiyorum. Ama oyuncu olarak tek tip rollerin adamı olmak istemem.
Bu yüzden “Benim ve Roz’un Sonbaharı” filmindeki Metin karakterini
oynamayı çok istedim. “Benim ve Roz’un Sonbaharı”nın yönetmeni Handan Öztürk’ün
ilk tercihi değilmişsiniz. Söylediğine göre onu ikna etmek için çok
uğraşmışsınız.
Filmin öyküsünden etkilendim. Hasankeyf’in sular altında kalması aynı
zamanda oradaki insanların doğdukları yeri terk edip prefabrik evlerde
eğreti bir yaşam sürmeleri demek. Handan hanım bana “Bu rol için
kafamdaki oyuncu sen değilsin” dese de pes etmedim. Onu Dot’ta
oynadığımız “Kürklü Merkür” oyununun provalarına çağırdım. Prova
sırasında rolün altından kalkabileceğime inandı. Ufuktaki yeni projeleriniz neler?
Kesinleşmeden konuşmayı sevmiyorum. Verebileceğim tek ipucu önümüzdeki
sezon Saadet Işıl Aksoy ile beraber bir romantik komedi filmi
çekeceğimiz.
Bugs Bunny ve Jude Law’un sesi
Sesim en çok Matt Damon, Orlando Bloom ve Jude Law’a yakıştırıldı.
Onların oynadıkları karakterleri bol bol seslendirdim. Dublajını
yaptığım en ünlü kişiyse Bugs Bunny’dir. “Dot ile disipline girdim”
Babamı akciğer kanserinden kaybettikten sonra oldukça depresif bir
süreç yaşadım. O sıralarda Dot’un seçmeleri olduğunu duydum.
Arkadaşlarımın ısrarlarıyla seçmelere girdim. Murat Daltaban’ın aklında
Elliot karakteri için zaten ben varmışım. Bir hafta sonra metin elime
geçti ve çalışmaya başladık. “Kürklü Merkür” sahnede çok yüksek
performans gerektiren bir oyun. En iyi verimi almak için hayatımı
disipline ettim. Dot’la birlikte sigarayı bıraktım, gece hayatımı
sıfırladım ve spora ağırlık verdim. Kısacası fark etmeden o kötü dönemi
arkamda bırakmış oldum.
Previous ArticleYeni Türk sineması onlara emanet
Next Article Ciddi bir adam
Bülent AYDIN
2005 yılında kurulan Etkin Patent ve ensonmoda.com kurucusu olup, 17 yıldır Yurtiçi/Yurtdışı şahıs ve şirketlere marka, patent, tasarım başvuru, tescil ve danışmanlık hizmetleri vermesinin yanı sıra ensonmoda.com, enyenimoda.com vb. moda bloglarında yöneticilik yapmaktadır. Ayrıca, marka şehir proje kapsamında patent, web tasarım, emlak, OSGB hizmet alanlarında, kendisi ve sahibi olduğu Etkin Patent nam ve hesabına 2014 yılında 210 adet yeni marka geliştirmiş ve bu markaların her birine özel hazırlanmış web sayfaları ve sosyal medya hesaplarıyla halen aktif olarak hizmet vermektedir.